Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren ise nafakanın iştirak nafakası olarak devamına; birleşen dava tarihinden Dairenin karar tarihine kadar davacı kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın Dairenin karar tarihinden sonra aylık 1000,00 TL'ye artırılmasına, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren ise nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına; takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının, kararın kesinleşmesinden bir yıl sonra başlamak üzere, her yıl %15 oranında arttırılmasına karar verilmiş; uzman raporunda ortak çocuğun velâyet konusunda tercih yapmak istemediği, uzman raporunda anne yanında kalmasının, ortak çocuğun yararına olacağının rapor edildiği, ortak çocuğun anne yanında kalmasının bedeni, fikri, ahlaki gelişimine engel olacağı yönünde bir delil de bulunmadığı anlaşılmakla velâyet hususunda verilen kararın isabetli olduğu, ortak çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin de uygun bulunduğu, kadının çalışmadığı ve boşanma...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafakaların reddi ile velayet yönünde temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma davalarında kabul hukuki sonuç doğurmaz. (TMK m.184) Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Taraflarca mahkemeye bu yönde delil sunulmadığı gibi geçimsizlik de ispat olunamamıştır. Açıklanan sebeplerle davacı kadının boşanma davasının reddi gerekirken boşanma hükmü kurulması doğru olmamıştır....

      Davacı tarafından açılan asıl dava TMK 171 ve 172. maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, Mahkememizin 2015/159 E.-2015/513 K. sayılı kararında davalı kadın tarafından açılan davanın reddine karar verildiği, kararın 05/05/2016 tarihinde kesinleştiği ve eldeki davanın ise 3 yıl geçtikten sonra 24/09/2019 tarihinde açıldığı görülmüştür. Türk Medeni Kanununun 172. maddesine göre ayrılık süresinin bitiminde eşler arasında ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre tarafların ayrılık süresi içerisinde evlilik birliğini yeniden kurmak amacıyla bir araya gelmedikleri anlaşıldığından asıl davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı kadının temyizi üzerine mahkeme kararı kadın tarafından açılan davanın kabulü gerektiği yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen ortak çocuk lehine iştirak nafakasına hükmün kesinleştiği tarihten itibaren hükmetmek gerekirken başlangıç tarihinin dava tarihi olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırı ise de bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.(HMK madde 370/2)....

        SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı-karşı dvacı erkeğin reddedilen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davacı-karşı davalı kadının davasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2018 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Ortak çocuk ... 2014 doğumludur. Mahkemece baba ile ortak çocuk arasında, kademeli bir şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-karşı davalı erkeğin ortak konuttan ayrılıp, eşi ve çocuğu ile ilgilenmeyerek birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşini istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-karşı davacı kadın da dava açmakta haklıdır....

              Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir. Kararın, davacı kadın vekili tarafından boşanma davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından boşanma davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının iddialarının aksine tarafların evlendikten sonra bağımsız konuta yerleştiklerini, daha sonra davacının sık sık çeşitli bahanelerle ortak haneyi terk ettiğini, sonra tekrar döndüğünü, kadının ortak konutu beğenmediğinden onun isteği doğrultusunda kiraya ayrı bir eve taşındıklarını, ancak kadının yine eski tutum ve davranışlarına devam ettiğini, boşanmakla tehdit ettiğini, ufak sebeplerden sorun çıkardığını, ortak çocukla ilgilenmediğini, ortak çocuğu babasına göstermediğini iddia ederek davacının davasının reddine, lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....

                  B- Davalı-davacı erkeğin birleşen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının ilk derece mahkemesince kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayeti anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına, erkek lehine 2000 TL manevi tazminata, ortak çocuk lehine 200 TL tedbir- iştirak nafakasına, kadın lehine 175 TL tedbir nafakasına, erkeğin maddi tazminat, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 08.11.2016 tarihli bu karar davacı-davalı ... tarafından; tedbir nafakalarının miktarları, boşanma davası, kusur belirlemesi ve feriler yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi tarafından kadının sadece kusur tespitine yönelik istinaf başvurusu kabul edilmiş ve fakat ilk derece mahkemesinin birleşen boşanma davası ve ferilere yönelik hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu