Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanunu’nun 166/4 maddesi "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir." hükmünü içermektedir. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tarafların önceye dayalı olayları affettikleri ya da hoşgörü ile karşıladıkları yeterli ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığı, mevcut olaylara göre davacı erkek tarafından açılan dayanak teşkil eden dava dosyasının kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl süre ile tarafların bir araya gelmediği ortak hayatın yeniden kurulamadığının anlaşıldığı, açıklanan nedenlerle davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    O halde kadın ve ortak çocuk yararına hükmolunan tedbir nafakaları konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece kesinleşen tedbir nafakaları yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. 3- Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin (2). fıkrasında; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alman nafakalar ve tazminatların miktarlarının ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ifade eder....

      KARAR : Kısmen kabul Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı erkeğin ağır kusurlu olduğuna, kadın yararına maddî ve manevî tazminata, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına nafakalara karar verilmiştir....

        Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiilî ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilebilmelidir. Böyle bir çözüm yolunun, terke dayalı özel boşanma sebebine (TMK m. 164) ilişkin düzenlemeyi işlevsiz veya etkisiz duruma getirdiğinden söz edilemez. Çünkü, terk hukuki sebebiyle boşanma davası açılması için, eşlerden birinin samimi olarak ortak yaşamı yeniden kurmak isteğiyle diğerini ortak konuta çağırması, çağrılan eşin ise geçerli bir özrü olmamasına karşın ortak konuta dönmemesi gerekmektedir. Oysa, uzun süreli fiilî ayrılıklarda, her iki eşin de ortak yaşamı sürdürmek gibi bir isteği/iradesi bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ayrılık kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 170/3. maddesi uyarınca ayrılığa karar verilebilmesi için ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunması gerekir. Toplanan deliller ve yapılan yargılamadan davalı erkeğin çalışmadığı, eve maddi katkısının olmadığı, birlikte yapılan borçları kadının ödediği bu haliyle davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunduğuna dair dosyada delil de bulunmamaktadır....

            Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kabul kararının hatalı olduğu, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, ortak konuta dönmesi için eşe çağrıda bulunanın evlilik birliğinin çekilmez duruma geldiğini kanıtlamak zorunda olmadığı, bu davanın mutlak bir boşanma sebebi olduğu, terk şartlarının oluşması durumunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadının ortak konuta dönmemesini haklı gösterecek sebebin varlığını ispatlayamadığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....

              Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından manevi tazminatın miktarı ve ortak çocuklarla kişisel ilişkinin süresi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından velayet düzenlemesi, manevi tazminat ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen manevi tazminata boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiz uygulandığının anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan ortak çocuklar 2009 doğumlu... ve 2011 doğumlu ...ile baba arasında her ayın 3. ve...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * dayanak boşanma davasında davalı kadına mahkeme kararının tebliği usule uygun ise de ret hükmünün kesinleşmesi tarihinden sonra ortak hayatın yeniden kurulmuş olması sebebiyle Türk Medeni Kanununun 166/son hükmü koşullarının gerçekleşmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna , iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.11.2007...

                  KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Batı 3. Aile Mahkemesi SAYISI : 2019/681 E., 2021/404 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadının davasının kabulüne, ... erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                    UYAP Entegrasyonu