Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının ve birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı kadının boşanma davasının da kabulü (TMK m. 166/2) ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının davasının reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davacı-davalı erkek, yerel mahkemece hüküm verilmesinden sonra ortak çocukla tedbiren kişisel ilişki talep etmiş, mahkemece erkeğin bu talebi 22.04.2016 tarihli ek karar ile kabul edilerek, davacı-davalı baba ile ortak çocuk arasında tedbiren kişisel ilişki tesis edilmiştir. Yerel mahkeme dosyadan nihai hüküm kurarak el çektiğine göre; artık böyle bir durumda dosyayı ele alıp taraflara, yükümlülük yüklenmesi şeklinde ek karar oluşturması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      162 ve 166/1 uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına, TMK m. 161 uyarınca reddine, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine tebdir ve iştirak nafakasına, kadın lehine tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, verilen karar davalı erkek tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07.11.2018 gün ve 2017/2027 E. - 2018/12578 K. sayılı ilamı ile hükmün davalı erkek tarafından tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edildiği belirtilerek, hükmün onanmasına karar verilmiştir....

        Dava terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m. 164). Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince boşanma davası açma hakkı, terk edilen eşe aittir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. ( TMK m.164/1. fıkra son cümle).Toplanan delillerden davalı kadının eşini eve almadığı ve eşini ortak konutu terk etmeye zorladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda terk edenin davalı, terk edilenin de davacı olduğunda tereddüt bulunmamaktadır Daha önce taraflar arasında görülen davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine kadının açtığı bağımsız tedbir nafakası davasının kabulüne karar verildiği, kararın 14.01.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı ortak konuta dönmek için 18.05.2012 tarihinde ihtar çekmiş, ihtar 24.05.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş, terke dayalı dava ise 22.08.2012 tarihinde açılmıştır....

          İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK’nın 166/1. maddesine göre; Evlilik birliği, eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa boşanmaya karar verilebilir. TMK'nın 169. maddesine göre; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. TMK'nın 174. maddesine göre; ".Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 25.02.2022 tarihli ve 2018/726 Esas, 2020/106 karar sayılı kararıyla; erkeğin birlik görevlerini ihmal eylemi ile taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede, birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında kadının dava açmakta haklı olduğu, bunun yanında eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davasında boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerektiği, ilk davanın ret nedeninin önemli olmadığı gibi ortak hayatın yeniden kurulamamasının nedeninin de bir önemi bulunmadığı, taraflar arasında ret ile sonuçlanan boşanma dosyasının kesinleştiği 30.06.2008 tarihinden sonra taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulamamış olduğuna...

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, "tarafların karşılıklı olarak eşlerden beklenen iletişim, paylaşma, birlikte hareket edebilme durumunun zedelendiği ve boşanma kararı verilmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı" gerekçesiyle Türk Medeni Kanununun 171. maddesi gereği ayrılık kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin, birlik görevlerini yerine getirmediği, eşinin ailesine soğuk davrandığı ve eşine ekonomik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması, ancak "ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması" gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır....

              Bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi üzerine verilen bu esastan ret kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 08.11.2021 tarihli ve 2021/7246 Esas, 2021/8270 Karar sayılı ilamıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının, kusur belirlemesi ve davacı-karşı davalı kadının tazminat taleplerinin reddi yönünden bozulmasına karar verilerek bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. O halde, tarafların boşanma davalarında verilen boşanma hükmünün aşamalarda kesinleşmiş olduğu gözetilmeksizin İlk Derece Mahkemesince kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurulması bozmayı gerektirir....

                ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca boşanmalarına, idrak çağındaki çocuğun velâyetinin annesine verilmesini istediği, ortak çocuk hakkında alınan sosyal inceleme raporunda velâyetin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağı belirtildiğinden velâyete yönelik verilen kararın yerinde olduğu, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesinin ve miktarlarının yerinde olduğu, kadının dava tarihinde çalışmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası miktarı yerinde ise de, yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesi doğru ise de tarafların gerçekleşen kusur dereceleri ile ekonomik...

                  KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Aile Mahkemesi SAYISI : 2018/902 E., 2020/299 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu