tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, gerekçe değiştiğinden yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla dava tarihinden 12.01.2021 tarihine kadar ayrı ayrı aylık 600,00 TL, 12.01.2021 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar ayrı ayrı aylık 650,00 TL tedbir nafakasına, boşanma hükmü kesinleştikten sonra ayrı ayrı...
, bu karardan sonra davalının müşterek haneye dönmediğini ve ortak yaşamın yeniden kurulmadığını, davacının mahkememizin 2017/234 esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açtığını, ancak davanın süre yönünden reddine karar verildiğini, davacının polis gazisi olduğunu, bakıma muhtaç olduğunu, mahkememizin 2013/262- 2014/196 sayılı kararının kesinleşmesinin üzerinden 3 yıldan fazla süre geçmesi ve ortak yaşamın yeniden kurulamaması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiştir....
Davalı tarafın istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü yetki itirazının, cevap dilekçesinde bu yönde bir ilk itirazın bulunmaması sebebiyle istinaf aşamasında dinlenme olanağı yoktur. Toplanan delillerden tarafların 27/06/2011 tarihinde ikinci kez evlendikleri, önce davacı, akabinde davalı tarafından açılan boşanma davalarının İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2015/601 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılaması sonunda 02/04/2018 tarih, 2018/230 Esas sayılı kararıyla kadının davasının açılmamış sayılmasına, erkeğin davasının feragat sebebiyle reddine karar verildiği, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, daha önce görülen boşanma dava dosyasının kapsamı ve dinlenen davacı tanıklarından ortak çocuğun beyanına göre davacının ortak konuttan ayrılmakta ve davacıdan ayrı yaşamakta haklılık iddiasının sabit olduğu, anlaşılmaktadır....
taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, olayların akışı karşısında erkeğin dava açmakta haklı bulunduğu bu sebeple boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin birleşen boşanma davasının reddinin doğru olmadığı" şeklindeki gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; ayrı yaşamakta haklılıktan kaynaklı önlem nafakası (TMK.nun 197. mad.) davası, birleşen dava ise; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma (TMK.nun 166/1. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara davacı-birleşen dava davalısı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; Dairemizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller yönünden yapılan inceleme neticesinde; Asıl dava önlem nafakası davası, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma (TMK.nun 166/1. mad.) davasıdır. TMK.nun 197. maddesine göre, eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkında sahiptir....
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 11. Aile Mahkemesi SAYISI : 2018/1826 E., 2020/446 K. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Kararın davacı-karşı davalı kadın vekilince tazminatların ve nafakaların miktarı ile erkeğin reddedilen davasının gerekçesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekilince her iki dava yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir....
İDDİA, SAVUNMA VE KARAR: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmasından sonra davacının yeniden evlenmesi, bir çocuğu daha olması, kirada oturması sebebiyle ekonomik sıkıntıya düştüğünü belirterek, Antalya 6. Aile Mahkemesinin 03/06/2015 tarih, 2015/473 Esas, 2015/454 Karar sayılı boşanma ilamıyla ortak çocuk için belirlenen aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine, davalı kadın için belirlenen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının ise kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
ın "boşanma davası 2019 yılının sonlarına doğru açıldı, boşanma davası açıldıktan sonra bir daha denediler, yanlış değilsem dava açıldıktan sonra 8-9 ay aynı evde kalındı sonra ayrı yaşamaya başladılar yeniden bir araya gelmediler" şeklinde beyanda bulunduğu görülmekle boşanma davası açıldıktan sonra birliğin devamını sağlamak üzere tarafların biraraya gelerek aynı evde yaşamaya başladıkları, bu eylemin davadan önce yaşanan olaylardan dolayı eşlerin birbirlerini affettiklerini en azından hoşgörüyle karşıladıklarını gösterdiği, bu tarihten sonra gerçekleşen olayların yeni bir davanın konusunu oluşturacağı, gerçekleşen bu durum karşısında her iki boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle her iki davanın reddine, kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına...
İlk derece mahkemesinin 14.09.2017 tarihli kararıyla tarafların boşanmalarına hükmedilmiş, boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmeksizin bölge adliye mahkemesinin 09.01.2018 tarihli kaldırma kararı öncesinde kesinleşmiştir. O halde boşanma hükmünün kesinleştiği nazara alındığında boşanma konusunda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Toplanan delillerle, her iki tarafın da kusursuz olduğu, davacı kadının her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....
Aile Mahkemesinin 2015/31 Esas sayılı dosyasında TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığı, davalı kadın tarafından Hatay Aile Mahkemesinin 2009/1482 Esas, 2010/687 Karar sayılı dosyasında açılan eşya iadesi davasının boşanma dava dosyası üzerinde birleştirildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 2009/1244 Esas, 2011/1094 Karar sayılı ilamla tam kusurlu olan davacı erkeğin boşanma davasının reddine... karar verildiği, boşanma davasının reddine yönelik kararın 02/01/2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki bu davanın 16/01/2018 tarihinde açıldığı, iş bu dosyada dava dilekçesi ile bir bütünlük arz eden bir kısım tanık ifadelerine göre, reddedilen boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tarafların ortak hayatı devam ettirmek kastıyla en az üç yıl bir araya gelmediği ve ortak hayatın yeniden tesis edilemediği açıkça anlaşılmaktadır....