Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut davada ki ispatlanan vakıaları açıkladığmızda; Yargıtay uygulamasında baskı yapmak evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik olduğundan boşanma konusu davranışlardan sayılmaktadır. Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 562- 566) Ekonomik durumu yeterli olduğu halde bağımsız konut sağlamamak ekonomik şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında kusur sayılmaktadır. Kendi ailesi ile oturmaya zorlamak kusurlu davranıştır. (Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 618) Eşlerin doğrudan fiziksel ve Sözel şiddete yönelik hareketleri evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardandır. Ancak söz konusu şiddet eylemlerinden sonra tarafların barışmamış olmaması gerekmektedir....

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında henüz boşanma hükmü kesinleşmeden erkeğin ölümü nedeniyle evliliğin ölüm ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3. Değerlendirme Karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sırasında henüz boşanma hükmü kesinleşmeden temyiz aşamasında iken davalı-davacı erkeğin 02.08.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evlilik ölümle son bulmuş, böylelikle tarafların boşanma davaları konusuz kalmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi “davanın, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu; hukuki yararı bulunan üçüncü kişilerce de açılabilecek ise de dava tarihi itibariyle henüz doğmamış bir borç için açılması mümkün olmadığı, davacı vekilinin beyanlarından davacı ile davalı ile aralarında boşanma davası açıldığı ve reddedilmiş olduğu, yargılama devam ederken tarafların boşanmadıkları, ve müşterek çocuklar lehine nafakaya hükmedildiği, ancak dava tarihi itibariyle davacının doğmuş bir alacağının mevcut olmadığı, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı” gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; dava konusu taşınmazın ortak konut olduğunu, davalarının alacak davası olmadığını, ortak konutun muvazaalı şekilde satılmış olması sebebiyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....

    dikkate alındığında ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının da tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak az olduğu, erkeğin tam kusurlu davranışları sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek; davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına ortak çocuk ...'...

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK’nın 166/1. maddesine göre; Evlilik birliği, eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa boşanmaya karar verilebilir. TMK'nın 169. maddesine göre; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır. TMK'nın 174. maddesine göre; ".Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, hakaret ettiği, kadını ortak konutu terke zorladığı, aile düzenini bozacak şekilde alkol tükettiği, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 700,00 TL iştirak nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, paranın alım günü...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle ortak çocuk yararına aylık 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 13/10/2015 tarihli ilamı ile davacı kadın lehine takdir edilen maddi tazminatın ve ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının az olması sebebiyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Mahkemece bozma sonrası yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın yararına 30.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir....

          tazminata, baba ile ortak çocuk arasında yaşa göre kademeli olarak kurulan kişisel ilişkinin kaldırılarak yeniden kişisel ilişki kurulmasına, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiştir....

            birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, erkek yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              KARŞI OY Davalı kocanın hastalığı sebebiyle 7-8 yıldır davacı ile davalı arasında cinsel ilişki kurulamaması yüzünden davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) isteminde bulunulmuştur. Yerel mahkeme davalı kocanın şeker hastalığı sebebiyle erektil işlev bozukluğunun var olduğunu kabul etmekle beraber evliliğin iyi ve kötü günde birlikte olmayı gerektirdiğinden “evlenmeden sonra” oluşan bu hastalığın boşanma sebebi sayılamayacağı gerekçesiyle davanın “reddine” karar vermiştir. Değerli çoğunluk davacı kadın tarafından temyiz edilen hükmün “onanmasına” karar vermiştir. Devletler, hukuk politikasında boşanma sebeplerini belirlerken dayanacağı ilkeleri kendi toplumunun özelliklerini temel alarak saptamaktadır. Türk Boşanma Hukukuna yön veren “temel ilkeler” beş grupta toplanmaktadır: "İrade ilkesi", "kusur ilkesi" "evlilik birliğinin sarsılması ilkesi", (EGGER, s. 145-148, ...-Aile, s. 183-186.)...

                UYAP Entegrasyonu