Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TMK'nın 162. maddesine göre pek kötü muamele ve hayata kast nedeniyle boşanma ve ziynet alacağına ilişkindir. 1- Davalının boşanma davasına yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; davalının, davacıyı arkasından boynunun üst kısmından kafasından yaraladığı, boşanmaya neden olan yaralamanın davalı tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, bu tür davalarda kusur kıyaslaması yapılamayacağından, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu anlaşılmış olup, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarı ile tedbir/yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu, ilk derece mahkemesi kararın doğru olduğu anlaşıldığından, davalının bu yöndeki istinaf itirazının reddine...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2019 NUMARASI : 2018/164 ESAS 2019/209 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Yasal gereklilik böyleyken mahkemece boşanma hükmü kurulduğu halde, boşanma kararının Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1 maddelerinden hangisine dayalı olarak verildiğinin hüküm kısmında belirtilip ayrı ayrı hüküm kurulmadığı, Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1 maddelerinde düzenlenen hayata kast ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayalı boşanma talepleri yönünden hangi talebin kabul edildiği yönünden şüphe uyandırmayacak şekilde karar verilmediği, kararın gerekçesi yazılırken de Türk Medeni Kanunu’nun 162 ve 166/1 maddeleri yönünden ayrı ayrı gerekçe yazılıp değerlendirme yapılmadığı, kararın bu haliyle denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca kabule göre; delil gösterilen soruşturma dosyasının akıbetinin araştırılıp karar verilmiş ise soruşturma veya kovuşturma sonuçlarına ilişkin karar örneklerinin dosya içerisine alınmaması doğru olmamıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2022 tarih ve 2021/25 Esas, 2022/32 Karar sayılı kararı ile; kadının eşine hakaret içerikli sözler sarf ettiği, evde fevri tavırlar sergilediği, erkeğin ise kadına onur kırıcı sözler sarf ettiği, eşini dövmek için üzerine yürüdüğü, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, boşanma davası açmakla ayrı yaşamaya hak kazanan, düzenli işi ve geliri bulunmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları ve eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/941 KARAR NO : 2022/479 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : URLA ASLİYE HUKUK( AİLE ) MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2019 NUMARASI : 2017/578 ESAS - 2019/29 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı eşi ile 2005 tarihinde evlendiklerini, müşterek yaşı küçük 2 çocuklarının olduğunu, davacı Cenk Öztop'un 31/03/2015 tarihinde boşanma davası açtığını, 18/01/2017 tarihinde red kararı verildiğini, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmediklerini, davalı...

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/941 KARAR NO : 2022/479 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : URLA ASLİYE HUKUK( AİLE ) MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2019 NUMARASI : 2017/578 ESAS - 2019/29 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı eşi ile 2005 tarihinde evlendiklerini, müşterek yaşı küçük 2 çocuklarının olduğunu, davacı Cenk Öztop'un 31/03/2015 tarihinde boşanma davası açtığını, 18/01/2017 tarihinde red kararı verildiğini, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmediklerini, davalı...

    Somut olaya gelince; davacı-karşı davalı kadın, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına" karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde; kadının davasının hangi hukuksal sebep ya da sebeplerle kabul edildiğine dair gerekçe yazılmamıştır. Bu haliyle karar yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-c maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan gerekçesiz karar oluşturulması usule aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 1480.00 TL. vekalet ücretinin ...'tan alınıp...'...

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler, gerekçe içeriğine göre ve mahkeme tarafından, suçta kullanılan aracın iadesini isteyen malen sorumluya davaya katılmak isteyip istemediği sorularak katılma yönünde bir karar verilmeyerek CMK'nın 238/3. maddesine aykırı davranılmış ise de; temyiz talebinin katılma isteği niteliğinde olduğu kabul edilerek CMK'nın 237/2. maddesi gereğince malen sorumlu ...’in katılan sıfatıyla davaya kabulüne karar verilerek, yapılan incelemede; 1- TCK'nın 79/1. maddesi uyarınca, göçmen kaçakçılığı suçunda hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- TCK’nın 79/2-b maddesinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanunda açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin “çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, yakalamayı gerçekleştiren kolluk görevlilerinden ...’in “araçta istifleme biçiminde...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, davacı kadın tarafından TMK.'nun 162, olmadığı takdirde 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 162. maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....

        CEVAP Davalı-davacı kadın vekilleri, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile öncelikle pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle, bu talepleri olmaz ise 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası bağlanmasına, hükmedilecek nafakanın yıllık TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 30.09.2021 tarihli ve 2019/669 Esas, 2021/1042 Karar sayılı kararıyla; erkeğin yaklaşık 30-35 yıldır ... isimli kadınla gayri resmi birliktelik yaşadığı ve ...'den olma çocukların da davalı-davacı kadının üzerine tescil edildiği, ... erkeğin evlilik birliği boyunca ...'...

          UYAP Entegrasyonu