Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, davacı-birleşen davalı erkek tarafından TMK.'nun 162 ve TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkin olup, birleşen dava davalı-birleşen davacı kadın tarafından TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasına ilişkindir. TMK'nun 162 maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK.'...

Reyhan Dervişoğlunun beyanından davacının davalıya boynunu sıkmak suretiyle şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, evlilik birliğinin TMK 166/1 maddesi gereği temelinden sarsıldığı, tarafların bundan sonra tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı ve taraflar arasında yaşanan olaylardan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın anlamsız olacağı ve meydana gelen olaylarda davacı-karşı davalının ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, tarafların boşanmalarına, davalı/karşı davacı tarafın TMK'nun 161/1 ve 162.maddeleri uyarınca zina ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma taleplerinin ise ispat edilememesi nedeniyle ayrı ayrı reddine, müşterek çocuklar Ahmet Poyraz Atiş ile Zeynep Şimal Atiş'in davalı anne ile birlikte yaşıyor olmaları ve davalı annenin bakım ve ve gözetimine ihtiyaç duymaları nedeniyle velayetlerinin davalı/karşı davacı anneye verilmesine, tarafların sosyo-ekonomik durumları dikkate alınarak müşterek...

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Kadının açtığı karşı davada TMK 163 madde gereği suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine, erkeğin açtığı asıl davada TMK 166/1 ve kadının açtığı karşı davada TMK 161 zina, 162 pek kötü ve onur kırıcı davranış, TMK 166/1 evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak açılan boşanma davalarının kabulü ile; tarafların boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları 11.07.2004 doğumlu, T1 velayetinin davacı babaya verilmesine, diğer müşterek çocuk 23.02.2012 doğumlu, Elif Yağmur Turan'ın velayetinin davalı anneye verilmesine, velayeti babaya verilen müşterek çocuk ile anne arasında her ayın 2. ve 4. haftası Cumartesi saat 09.00'dan Pazar günü saat 17.00'ye kadar dini bayramların 2. günü saat 09.00- 17.00 arası, her yıl 1 Temmuz saat 09.00'dan 30 Temmuz saat 17.00'ye kadar şahsi ilişki kurulmasına süre sonunda çocuğun babaya iadesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba...

veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 75.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

CEVAP Davalı karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evliliğin başından beri davacı- karşı davalı erkeğin müvekkiline şiddet uyguladığını, evin geçimi ile ilgilenmediğini, hakaret ve küfür ettiğini, cinsel hayatlarının olmadığını, evde sürekli porno izlediğini, eve başka kadın getirmeyi teklif ettiğini, çocuklara ilgi ve şefkat göstermediğini iddia ederek tarafların hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı karşı davacı anneye verilmesine, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, müvekkili yararına aylık 800,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına 800,00 TL tedbir-iştirak nafakasının davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    Hayata kast nedeni ile boşanma sebebi kanunda, eşlerden birinin diğeri tarafından hayatına kastedilmesi halinde boşanma davası açabileceği şeklinde düzenlenmiştir (TMK mad. 162/1). Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK mad. 218- 241) özgü ve sadece artık değere katılma alacağı (TMK m. 236) için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki katkı payı alacağı ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki değer artış payı alacağı (TMK mad. 227) için, TMK’nin 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz....

    Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanun'da açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “Çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma.” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, sanıkların kaçak göçmen taşıdığının kabul edildiği eylemde, olay tutanağında aracın yük taşımaya uygun olup insan taşımak için sakıncalı olduğu, bu suretle onur kırıcı şekilde taşındıklarının belirtilmesi haricinde, onur kırıcı bir davranışın varlığına dair olay tutanağında veya göçmenlerin beyanlarında herhangi bir iddia veya tespitin bulunmadığı, tır dorsesinde yolcu taşınmasının başlı başına onur kırıcı muameleye maruz bırakmak nitelikli halinin unsurunu oluşturmadığı belirlenmek Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddi gerekmiştir....

      arkadaşına ait olduğunu, 22.11.2019 tarihli kürtajın erkeğin rızası ile olduğunu, evlilik birliği içerisinde edinilen mallara öz sermayesiyle katkıda bulunmadığını belirterek yargılamanın iadesi isteminin reddine, aksi halde zina, hayata kast, pek kötü muamele ve ... kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 1.000.000,00 TL maddî ve 2.000.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL'nin düğünde takılan şimdilik 5.000,00 TL ziynet eşyası ile 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle erkekten tahsiline, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        K. isimli bayanla gayri resmi bir birlikteliğinin ispat edilemediği, ancak erkeğin işyerinde çalışan bu bayanla işveren -işçi ilişkisinin dışında samimi bir ilişki içerisinde olduğunun tanık beyanları ile sabit olduğu, bu durumun güvensarsıcı davranış oluşturduğu, erkeğin tarafların ayrı yaşadıkları dönemde başka bir bayanla ilişkisi olduğunun ve bu bayandan evlilik dışı bir çocuğunun dünyaya geldiğinin tanık beyanları, nüfus kayıtları ve kadın vekilinin beyanları ile sabit olduğu ancak bu iddianın dava dilekçesinde ileri sürülmediği, sonradan bu hususta ayrı bir dava da açılmadığı gerekçesi ile kadının zina iddiasını ispat edemediği kanaatine varılarak davacı davalı kadının zina nedeniyle boşanma talebinin reddine, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma talebinin de ispat edilemediğinden reddine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrasına göre kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin karşı davasının...

          İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması ve hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış hukuki sebeplerine dayalı sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir"....

          UYAP Entegrasyonu