"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 1- Akıl hastalığı ileri sürülen sanık hakkında müdafii atanmadan yargılamaya devam edilerek 5271 sayılı CMK.nun 74/2. maddesine aykırı davranılması, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK.nun 32/1 ve 32/2. maddeleri uyarınca sanığın suç tarihi itibariyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyen bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu veya Ruh ve Sinir Hastanesinden rapor alınıp sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyet İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık müdafiin, temyiz dilekçesinde sanığın özürlü kadrosunda çalışıp zeka geriliği bulunduğunu belirtmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi uyarınca suç tarihi itibariyle sanıkta akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, varsa akıl hastalığı yada zayıflığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış olup olmadığı hususunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK'nın...
Üniversitesi Tıp Fakültesinin 18.04.2011 tarihli raporunda; mağdurede hafif derecede zeka geriliği olup, bu nedenle telkine yatkın olduğu, ruhen kendisini tam olarak savunamayacağı belirtilmiş ise de, söz konusu raporun içerik olarak yeterli olmadığı gözetilip mağdurenin Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kuruluna sevk edilerek; kendisinde akıl hastalığı veya zayıflığı bulunup bulunmadığı, eylemin ahlaki kötülüğünü idrak edip edemediği, fiile karşı mukavemete muktedir olup olmadığı, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı var ise, bunun hekim olmayanlar ile tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı hususlarında rapor alınmasından sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :....Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5015 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın temyiz dilekçesindeki ifadeleri ve yapılan UYAP sorgusunda ....Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... tarih ve ... esas sayılı kararıyla akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmasına karar verildiği de gözetilerek 5237 sayılı TCK'nın 32.maddesi uyarınca sanığın suç tarihi itibariyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyen bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumunun veya Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden rapor alınıp sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları...
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Fiil ehliyetinin nispi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır....
cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-)Akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişi hakkında 5237 sayılı TCK’nun 32/2. maddesindeki “ceza altıda birinden az olmamak üzere indirilebileceği gibi mahkum olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabileceği”, aynı Kanunun 57/6 maddesindeki “işlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişi hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yerleştirildiği yüksek güvenlikli sağlık kuruluşunda düzenlenen kurul raporu üzerine, mahkum olduğu hapis cezası, süresi aynı kalmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, mahkeme kararı ile akıl hastalarına uygulanabilir” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde “hafif düzey mental reterdasyon” saptanan ve bu akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; davacının oğlu ...’un akıl zayıflığı yanında Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gereğince savurganlığı ve mal varlığını kötü yönetme sebebiyle de vasi atanmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 1-Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” Aynı Yasanın Türk Medeni Kanunu'nun 409/2. maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceğini, hakimin karar vermeden önce kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceği hükme bağlanmıştır....
Diğer yandan, Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde "Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır.” 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 409/2 maddesinde 'Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmî sağlık kurulu raporu üzerine karar verilir. Hâkim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir.' hükmü yer almaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; kısıtlı adayı ... hakkında rapor alınmadan karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözönüne alındığında; mahkemece, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanması talep edilen ...'...
Maddesine göre akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunmadığı gerekçesiyle kısıtlanma talebinin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; T10 vekillik kaydımızı uyap kaydından silmesi hukuka aykırıdır....
Ceza Dairesinin 02/04/2015 tarihli ve 2014/39957 esas, 2015/25840 sayılı kararı ile karar verilmiş olması karşısında, belirtilen gerekçelere istinaden suç tarihi itibariyle 5237 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca sanığın akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı hususunda rapor aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu gözetilmeden yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir. Hukuksal Değerlendirme: TCK'nın 32. maddesi : “(1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur....