karar verilmiş, davalı-karşı davacı erkek velisi tarafından; davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve boşanmanın fer’ilerine yönelik olarak temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 04.07.2018 tarih 2016/21401 esas ve 2018/8597 karar sayılı kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine veli atandığı, davacı-karşı davalı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesine dayalı "evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemeyeceği, davacı-karşı davalı kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar vermiş, ilk derece mahkemesince verilen 26.02.2019 tarihli ikinci...
Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle, ergin bir kişi, işlerini göremediği veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gerektiği ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye soktuğu takdirde, kısıtlanır (TMK.mad.405/I). Kısıtlama kararı verilmesi usulü Türk Medenî Kanunu'nun 409. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasına göre, bir kişinin akıl hastalığı ve akıl zayıflığı sebepleriyle kısıtlanması için, resmî sağlık kurulu raporu alınması zorunlu olup Hâkim, bu sebeplerle kısıtlama kararı vermeden önce, kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir. Vesayete ilişkin davalar kamu düzenini ilgilendirmesi sebebiyle mahkeme kararından sonra davacının davadan feragat ettiğine dair beyanı geçerli olmadığından kısıtlanması istenilen ...'...
Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı, 408. maddesinde; yaşlılığı, engelliliği, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her erginin kısıtlanmasını isteyebileceği, 409. maddesinde ise; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verileceği hükme bağlanmıştır. Öte yandan, vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. HMK'nun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve 385. maddesinde ise niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı düzenlenmiştir....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Yargılama aşamasında akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti bulunmadığı anlaşılan sanığa, zorunlu müdafii atanmadan, hakkında karar verilmesi, 2) Kabule göre de; a- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığın, savunması tespit edilip, yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, b- Cezai ehliyetinin bulunmadığından bahisle hakkında 5237 sayılı TCK'nin 32/1 maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen sanık hakkında aynı Yasanın 57/1. maddesi gereğince yüksek güvenlikli...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın tehdit suçunu, uzlaşma hükümlerine tabi olmayan üstsoya yönelik yaralama suçuyla birlikte işlediği anlaşılmakla, yapılan incelemede; 1-Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suçlara ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçların kanıtlanması halinde, TCK'nin 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2-Sanığın, TCK'nın 32.maddesi gereğince, "akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı" hususunun Adli Tıp Kurumundan ya da aralarında...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Akıl hastalığı nedeniyle ceza ehliyeti bulunmadığı saptanan sanığın, yüklenen suçları işlediğine ilişkin kanıtlar gösterilip tartışılarak eylemleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin saptanması, eylemler gerçekleştirilmemiş veya kanıtlanamıyor ya da suç oluşturmuyorsa beraatine, eylemler kanıtlandığı ve suç oluşturduğu takdirde ise akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması gerekirken, sadece tehdit suçu yönünden mevcut deliller tartışılıp değerlendirilmeden, yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, 2-Sanığın suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış ya da önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince sağlık kurulu veya Adli Tıp İhtisas Dairesi'nden rapor aldırılması gerektiği...
Ancak, 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunması, sanığın atılı suçları işlemediğinin belirlenmesi halinde ise beraatine karar verilmesi gerekeceğinden, mahkemece suçların sabit olup olmadığına dair deliller değerlendirilmeden ve bu hususta bir tespitte bulunulmadan yazılı şekilde doğrudan TCK'nın 32/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, 2- Sanığın, suç tarihi itibariyle TCK’nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, başka Mahkemece...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suçlara ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde, TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın ne şekilde söz konusu suçları işlediği tartışılıp açıklanmadan eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle atılı suçlardan sanık hakkında doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2- Akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyeti bulunmayan sanığa görevlendirilen zorunlu müdafiinin, duruşmalara devamı sağlanarak etkin savunma yapmasının temin edilmesi zarureti de gözetilmeyerek yokluğunda karar verilmek suretiyle CMK’nın 188/1. maddesine aykırı davranılarak, sanığın savunma hakkının kısıtlanması...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, akıl hastalığı nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanığa, 5271 sayılı CMK'nin 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Ancak; 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın ne şekilde söz konusu suçu işlediği tartışılıp açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2- Hakkında TCK'nın 57/1. maddesi...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, akıl hastalığı nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanığa, 5271 sayılı CMK'nin 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Ancak; 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın ne şekilde söz konusu suçu işlediği tartışılıp açıklanmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2- Hakkında TCK'nın 57/1. maddesi...