nin yaralanmasına ilişkin düzenlenen Kadınhanı Refik Saime Koyuncu Devlet Hastanesi'nin 14.06.2014 tarihli raporunda kas, damar, tendon yaralanması açısından değerlendirilmek üzere ileri tetkik, tedavi ve takip amacıyla Konya'ya sevk edildiği, geçici hekim raporu olduğu belirtildiği halde, kati rapor aldırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, Kabule göre de; 3) Sanığın cezai ehliyet durumu dikkate alınarak hakkında akıl hastalığı nedeniyle TCK'nin 32/1. maddesinin uygulanması karşısında, 5271 sayılı CMK'nin 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayini yoluna gidilmesi gerekirken, müdafii atanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 4) Akıl hastalığı nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanığa, 5271 sayılı CMK'nin 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılması,...
Ancak; 1-Sanığın, rahatsızlığından dolayı ilaç kullandığını, ...tedavi gördüğünü, ilaç kullanmadığı zaman dengesizleştiğini savunması ve dosya arasında yer alan Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesine ait 09/03/2006 tarihli ve fotokopiden ibaret sağlık kurulu raporuna göre sanığın şizofreni hastalığı olduğunun belirtilmesi karşısında, sanığın, suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca, “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda, sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, soruşturma aşamasında Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nce düzenlenen ve tek uzman hekimin imzasının yer aldığı 21/04/2010 tarihli rapor ile yetinilerek eksik kovuşturmayla hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a)Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1)Sanığın akıl hastalığı olduğu doktor raporu ile tespit edildiği halde CMK'nin 150/2. maddesi gereğince zorunlu müdafii tayin edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması, 2)Sanığın akıl hastalığı nedeniyle alınan raporda, mevcut semptomların sanığın davranışları üzerindeki denetimi azaltacağı ve TCK'nin 32. maddesinden faydalanacağının belirtildiği ancak 1. veya 2. fıkrasından hangisi kapsamında faydalanacağının belirtilmediği halde yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde TCK'nin 32/2. fıkrasından hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, o yer C. savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.05.2012 gününde oy birliğiyle...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığın, yükletilen suçu işleyip işlemediği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp hukuki durumu değerlendirilmeden, akıl hastalığı nedeni ile hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteminin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. 1-Sanığın dosya arasında mevcut adli sicil kaydına göre daha önceden akıl hastalığı nedeniyle hakkında TCK'nın 32/1 ve 57 maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunduğu anlaşıldığından,suç tarihi itibariyle TCK’nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda yöntemince rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Tehdit suçundan kurulan hükümde; sanığın aşamalarda alınan savunmasında suçlamayı kabul etmemesi, yapılan ev aramasında...
Ancak; 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığa yükletilen suçlara ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçların kanıtlanması halinde, TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2- Akıl hastalığı nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanığa, 5271 sayılı CMK’nın 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi...
kasten yaralama suçlarına ilişkin 5237 sayılı TCK.nın 32. maddesi uyarınca suçu işlediği sırada akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığının ve ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığının usulünce araştırılması lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve sanığın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne hitaben yazdığı dilekçesinin temyiz istemi olduğunun kabulü ile yapılan incelemede; 1) Akıl hastalığı nedeniyle kendisine, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanan sanığa, müdafii hazır bulundurulmadan savunma yaptırılması ve karar duruşmasında hazır bulunan sanık müdafiine son söz hakkı verilmeyerek anılan Kanunun 216/3. maddesine aykırılık yapılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2) Kabule göre de; Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığın, savunması tespit edilip, yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine...
Ancak; 1-Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı iddia edilen sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca esas Mahkemesinde müdafi atanmadan, yargılamaya devamla akıl hastalığına özgü güvenlik tedbirine hükmedilmesi, 2-Adli Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığı'nca düzenlenen 19.04.2013 tarihli raporda, sanığın daha önceki raporlarından bahsedilmesinden sonra, sonuç bölümünde, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden görüş alınmasının uygun olacağının belirtilmiş olması karşısında, sanığın, suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda CMK’nın 74. maddesine göre gözlem altında tutulup usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'...
rapor içeriğinde sanık ...’un hakaret ve tehdit suçu açısından TCK’nın 32/1. maddesi kapsamında kaldığının belirtilmesi karşısında, cinsel taciz suçu açısından suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi uyarınca ''akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiile ilgili olarak davranışları yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı'' konusunda usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu, 5- Akıl hastalığı nedeniyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilen sanık ...’a, 5271 sayılı CMK'nın 325/1. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN...