nun soruşturma aşamasındaki beyanlarında sanığın akıl hastası olduğunu iddia etmesi ayrıca sanığın adli sicil kaydı incelendiğinde akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbiri uygulandığına dair kayıt bulunduğunun anlaşılması karşısında, suç tarihinde sanığın TCK 'nın 32. maddesi gereğince “akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış veya önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda, usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile beraaat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmadığı saptanan sanığın, savunması tespit edilip, yükletilen suça ilişkin tüm kanıtlar gösterilip tartışıldıktan sonra, suçun kanıtlanması halinde TCK'nın 32/1 ve 57. maddeleri uyarınca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması, kanıt bulunmaması halinde ise beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle doğrudan ceza verilmesine yer olmadığına ve güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi, 2- Akıl hastalığı nedeniyle kusur yeteneği bulunmayan sanığa, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca müdafi atanmadan, yargılamaya devamla hükümlülük kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'ün temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/10/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden; davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının devamı sırasında davalı erkek ve vasisi tarafından aynı mahkemede 27.07.2012 tarihinde akıl hastalığı sebebine dayalı olarak evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali için dava açıldığı, mahkemece davanın kabulü ile evliliğin iptaline karar verildiği ve bu kararında 24.04.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki evlilik iptal edildiğine göre, dava konusuz hale gelmiştir. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kocanın akıl hastalığı hukuksal nedenine dayalı boşanma davası kabul edilmiştir. Davalı kadın akıl hastası olduğuna göre hareketleri iradi olmadığından kendisine kusur yüklenemez. Mahkemece, davacı kocanın kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) isteklerinin reddine karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı kocanın, eşine fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Sanık hakkında akıl hastalığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına dair hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Sanık hakkında akıl hastalığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına dair hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 03.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Basit cinsel saldırı HÜKÜM : Sanık hakkında akıl hastalığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına ve akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen ceza verilmesine yer olmadığına ve sanık hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri uygulanmasına dair hüküm usul ve kanuna uygun olduğundan, sanık müdafii ve katılan mağdure zorunlu vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kısıtlı adayının akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm müdahil tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde; davacının annesi olan ...’nın akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına alınması istenilmiş, mahkemece davanın kabulü ile....’in kısıtlanmasına, kendisine kızı ...’nın vasi olarak atanmasına karar verilmiştir....
Buna göre akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunduğu öne sürülen kişinin kısıtlanabilmesi için resmi sağlık kurulu raporunda kişinin akıl hastalıkları tanımlanarak kısıtlanması gerektiğinin belirlenmiş olması gereklidir. Yine TMK'nun 405.maddesi uyarınca kısıtlamaya karar verilebilmesi için alınacak sağlık kurulu raporu; a.- Kısıtlanması istenen kişide Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesinde belirtilen akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, b.- Akıl hastalığı veya zayıflığı var ise bu durumunun onun kendi işlerini görmesine veya korunmasına ve bakımına engel olacak derecede bulunup bulunmadığı, c.-Buna göre kişinin kısıtlanmasına (vesayet altına alınmasına) gereklilik bulunup bulunmadığı, d.-Kısıtlanmanın anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek yeterlilikte bulunup bulunmadığı, buna göre mahkemece bizzat dinlenmesine gerek olup olmadığı, hususlarında ayrıntılı cevaplar içermelidir....
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 282. maddesinde belirtildiği gibi bilirkişinin “oy ve görüşü” hâkimi bağlamaz ise de, temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir. Hele ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen TMK'nın 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür. 3.3....