Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama sonucunda kusursuz bulunan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine maddi ve manevi tazminat takdiri doğru, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının makul olduğu anlaşıldığından tarafların tazminata yönelik istinafı reddedilmiştir. Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla tarafların tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir....

Mahkemece, yukarda açıklanan ilke ve esaslar gözetilmeden davalının geliri olmasının nafakanın miktarını tayin ederken nazara alınacağı, ancak davacının birliğin giderlerine katılması yükümlülüğünü sona erdirmeyeceği düşünülmeden eş için tayin edilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda; davacı tedbir nafakasının tamamen kaldırılmasını istemektedir....

    Maddesine dayalı olarak tedbir nafakası istenmesine engel olmadığından mahkemenin bu konuda vermiş olduğu " karar verilmesine yer olmadığına" ilişkin hüküm doğru olmamış, davacı/davalı kadının bu yöne ilişkin istinaf başvurusu kabul edilerek boşanma davasının açılış tarihinden başlamak üzere ve kadın ve müşterek çocuğun almakta olduğu tedbir nafakası ile tekerrür oluşturmamak kaydıyla, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam edecek süreç için davacı/davalı kadın lehine aylık 800,00 TL, müşterek çocuk lehine aylık 700,00 TL tedbir nafakasının davalı/davacı erkekten tahsiline karar verilmesi gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

    Hukuk Dairesinin 18/02/2013 tarihli ve 2012/14143 esas, 2013/1624 sayılı kararında da değinildiği üzere, şikâyet tarihi itibariyle boşanma ilâmı ve bununla hükmedilen iştirak nafakasına dair ilâmın kesinleşmiş olduğunun, eşe ve çocuklara önceki ilâmla verilmiş olan tedbir nafakasının boşanma ilâmının kesinleşmesi ile son bulacağının (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 197-169. maddeleri), bu ilâma dayanılarak yapılmış ek bir talep ve gönderilmiş yeni bir icra emri bulunmadığının, iştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşen tedbir nafakasının İcra Müdürlüğünce tahsilinin ise ancak kesinleşen kararın ayrıca takibe konulması veya aynı dosya üzerinden yeni talep açılarak buna ilişkin icra emrinin tebliğiyle mümkün olacağının anlaşılması karşısında, müşteki tarafından boşanma davasının kesinleşmesiyle tedbir nafakasının iştirak nafakasına çevrilmesine yönelik 26/12/2019 tarihli talepte bulunduğu, iştirak nafakasına ilişkin verilen karara dair açılmış bir icra takibi bulunmadığı, yeni bir talep...

      Kadın yararına ilk hükümle verilen aylık 300,00 TL tedbir nafakası miktarı davalı-karşı davacı kadın bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. O halde mahkemece davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kesinleştiği gözetilmeksizin dava tarihinden itibaren azaltılarak aylık 200,00 TL. tedbir nafakasının hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönüyle de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.09.2019 (Pzt.)...

        (TMK.md.169) O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3.maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere halen babası yanında kalan davalı kadın yararına ara kararı ile bağlanan tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devamına karar verilmesi gerekirken, "tedbir nafakasının bağlandığı tarihten itibaren kaldırılmasına" şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

          kararın kesinleşmesine müteakip aynı miktarda nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, TMK m.169 gereğince aylık 800,00TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı-karşı davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

          Bu incelemeye göre davacının mahkemenin 2009/725 esasına kayıtlı dava dosyasından verilen tedbir nafakasının tarafların yeniden bir araya geldiği 2012 mart ayında sona erdiği iddiası yönünden yapılan değerlendirmede; her ne kadar ayrı yaşamakta haklılık hukuki nedenine dayalı nafaka alacağı kural olarak eşlerin barışarak yeniden bir araya gelmesi halinde sona erer ise de somut olayda; taraflarca yeniden ayrıldıkları 2016 ağustos ayından sonra davacı tarafından açılan 2017/94 esas sayılı boşanma davası sırasında kadının talep ettiği tedbir nafakasının mahkemenin 2009/725 esasına kayıtlı dava dosyasından verilen tedbir nafakasının bulunması sebebiyle reddine karar verildiği, bu ara karar ile tedbir nakasasının reddine önceki tedbir nafakasının devam etmesi sebebinin gerekçe olarak gösterildiği dikkate alındığında mahkemenin iradesinin önceki nafakanın devamı yönünde olduğu, taraflarca asıl kararla birlikte bu ara kararına yönelik istinafa gidilmediği gözetildiğinde artık önceki nafakanın...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, asıl davada, davacı erkeğin boşanma davasının reddine, birleşen davada davacı kadının davasının kabulü ile, TMK.nun 161/1 maddesi gereğince tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, davacının terk nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, 2017/36 E. 2017/443 K. sayılı dosyasından davacı ve çocukları için tedbir nafakasına hükmedilmiş olduğundan, davacının tedbir nafakası talebinin reddine, mahkemenin 2017/36 E. 2017/443 K. sayılı dosyasından hükmedilen Suden için 250 TL tedbir nafakasının aylık 500 TL’ye, Nisa Ela için 250 TL tedbir nafakasının aylık 500TL’ye Hüseyin Miraç için 150, TL tedbir nafakasının aylık 400 TL’ye yükseltilerek, belirlenen iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine, yerel mahkemenin 2017/36 E. 2017/443 K. sayılı dosyasından hükmedilen 400 TL tedbir nafakasının 500, TL’yeyükseltilerek, belirlenen , 500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan...

          nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar aylık 400 TL tedbir nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 500 TL yoksulluk nafakası olarak davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE, takdir edilen yoksulluk nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında arttırıma tabii tutulmasına, fazlaya dair istemin REDDİNE, 4- Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Medine yararına dava tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar aylık 350 TL tedbir nafakasının, kararın kesinleşmesinden itibaren ise aylık 350 TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya VERİLMESİNE,takdir edilen iştirak nafakasının kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık ÜFE oranında arttırıma tabii tutulmasına, fazlaya dair istemin REDDİNE, tedbir nafakasının...

          UYAP Entegrasyonu