Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında görülmekte olan boşanma davasında verilmiş olan tedbir nafakasının takibe konu yapıldığını, ancak boşanma davasında kararın verildiğini ve davacı tarafça istinaf edildiğini, yeni mahkeme kararı ile nafaka konusunda karar verilmiş iken eski tedbir nafakasının işleme konularak takip başlatılmasının mümkün olmadığını, mahkemece karar verilmesinin ardından tedbir nafakasına ilişkin kararın kendiliğinden ortadan kalkacağını, taraflarınca icra takip yoluna karşı itirazda bulunulmuş ve borca herhangi bir itirazda bulunulmamış olunmasına karşı davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep, itirazın kaldırılması istemine ilişkindir....

Aile Mahkemesinin 2014/878 esas sayılı dosyası ile ayrılık davasında hükmedilen tedbir nafakanın arttırılmasını ayrıca dava ettiği anlaşılmaktadır. Davalı-davacı ...... tarafından açılan tedbir nafakasının arttırılması davası TMK 197. maddesine dayanan tedbir nafakasının arttırılması davası olmayıp, ayrılık davasında ara kararı ile hükmedilen ve TMK 169. madde kapsamındaki tedbir nafakasının arttırılması talebi olduğundan ve geçici tedbir nafakası niteliğinde bulunduğundan, tedbir nafakasının, ayrılık davasının da reddine karar verilmesi nedeniyle hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

    O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere boşanma hükmü kesinleşinceye kadar, kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılması doğru değildir. 3- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek düzenli ve sürekli bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....

    Ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakası bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleşmiştir. O halde mahkemece ortak çocuk Çağdaş yararına hükmedilen tedbir nafakasının kesinleştiği gözetilmeksizin tedbir nafakasının aylık 750,00 TL olarak arttırılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.12.2019 (Prş.)...

      İlk derece mahkemesince 17.01.2019 tarihli ve 2018/163 esas, 2019/15 sayılı karar ile “Aylık 400,00 TL tedbir nafakasının aylık 500,00 TL olarak devamına, nafakanın karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamı ile davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine” şeklinde kurulan hükümde tedbir ve yoksulluk nafakasının geçerlilik tarihlerinin infazda tereddüt oluşturacak şekilde açıkça belirtilmediği, keza tedbir nafakasının hangi tarihten itibaren 500 Türk lirasına yükseltildiği hususunun belirlenmediği gibi, ilk derece mahkemesinin 02/07/2015 tarihli ilk kararı ile verilen boşanma hükmünün 05.07.2018 tarihinde kesinleştiği gözetilmeden, 17.01.2019 tarihli hükümde tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına yazılmak sureti ile boşanmanın kesinleştiği tarihten sonrası için de tedbir nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        Davalı vekilinin davacı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakalarına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde;dosyanın bir bütün halinde tetkikinden, davacı kadının dava dilekçesinde kendisi için aylık 600 TL tedbir ve yoksulluk nafakası talep edildiği, HMK'nun 26. m.si gereğince talepten fazlaya hükmedilemeyeceği, kusur derecesi, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, tedbir nafakasının amacı ve niteliği, boşanma davası açılmakla eşlerin ayrı yaşamakta haklı oluşu, TMK'nun 169,175,185,186,197 m.leri ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, mahkemece yazılı şekilde talep açılmak suretiyle davacı kadın yararına 700 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesi hatalı ise de, dava açıldığı tarihte yukarıdaki kıstaslar göz önüne tutulduğunda davacı kadın yararına ılımlı bir miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, ancak hükmedilen aylık 700 TL tedbir nafakasının miktar itibariyle fazla olduğu, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusur...

        İlk Derece Mahkemesince kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası karar tarihi itibariyle kaldırılmış ancak gerekçede tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verildiği belirtilerek, hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulmuştur. Tüm dosya kapsamından kadının sadakatsizliği ve başka bir erkekle birlikte yaşamı sabittir. Bu nedenle kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılması isabetli olup, (erkeğin tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile kaldırılmasına dair istinafı yoktur) kararın gerekçesinin hükme uygun bir şekilde düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle tedbir nafakasının (TMK m. 169) boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olduğunun tabii bulunmasına ve tedbir nafakasının kararın boşanma yönünden kesinleşme tarihi olan 21.06.2017 tarihine kadar verildiği yönünde mahkemece tavzih yapıldığının anlaşılmasına göre davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

          Davalı cevap dilekçesinde; boşanma davasının henüz kesinleşmediğini, boşanma dosyasında müşterek çocuk için belirlenen aylık 250 TL nafakayı ödemeye devam ettiğini, boşanma davasındaki nafakanın derdest olduğunu, talep edilen nafakanın yüksek olduğunu savunarak öncelikle davanın reddine, olmadığı takdirde aynı şartlarda nafakanın devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; boşanma kararının 25.04.2014 tarihinde kesinleştiği, tedbir nafakası dosyası dava tarihinin 31.03.2014 olduğu, boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının hüküm kesinleşinceye kadar devam edeceği, tedbir nafakası dosyasında dava açıldığı tarihte çocuk için tedbir nafakasının devam ettiği, aynı isteme yönelik iki davanın bulunduğu, bu nedenle davalı tarafın derdestlik itirazının kabulü gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Davada; ayrı yaşamada haklılık iddiasına dayalı müşterek çocuk için tedbir nafakası istenilmiştir....

            DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince, taraflarca ikame olunan karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 16.11.2017 tarihli bu karar davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir-yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak istinaf edilmiştir...

              UYAP Entegrasyonu