WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı ve tedbir nafakası davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, birleşen boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının reddine, birleşen tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Yukarıda açıklanan nedenlerle; kadın lehine asıl davada kabul edilen nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan, davalı karşı davacının tedbir nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. Kadın ve müşterek çocuklar lehine asıl davada hükmedilen tedbir nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Asıl davada, davacı karşı davalı kadın ve müşterek çocuklar lehine asıl dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir nafakası miktarları TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun bulunduğundan ve müşterek çocuk Sezen'in ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasının devamına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, bu yönlere ilişkin davacı karşı davalı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; davacı eş ve eş yanında bulunan 2005 doğumlu müşterek çocuk için ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak 500,00'er TL'den toplam 1.000,00 TL tedbir nafakası talep edilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek, davacı eş için aylık 150,00 TL; müşterek çocuk için 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından, takdir edilen nafakaların az olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamda haklılık olgusuna dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesinde; ayrı yaşamada haklı olan eşin diğer eşten tedbir nafakası isteyebileceği düzenlenmiştir....

      Aile Mahkemesi'nde 2020/756 E.sayılı dosya ile boşanma davası açtığı mahkemece bu boşanma davasında kadın lehine TMK 169.maddesi uyarınca tedbir nafakası bağlandığından bahisle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; kadının bağımsız açtığı tedbir nafakası davasında, boşanma davasından ayrı olarak, TMK 197.maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, zira boşanma davası reddedildiği takdirde TMK 197. maddesi uyarınca boşanmadan bağımsız bağlanan tedbir nafakasının devam edeceği, mahkemece hatalı değerlendirme sonucu yanlış karar verilmiş ise de; davanın konusuz kalması ve karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararına ilişkin istinaf olmadığından, bu yanlışlığa işaret edinilmekle yetinilmiştir....

      ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ'nin 26/04/2018 tarihli ve 2016/408 Esas 2018/226 Karar sayılı kararının kararının "5- 6- 7- 8" no'lu maddelerinin KALDIRILMASINA, hükmün diğer kısımlarının aynen MUHAFAZASINA, B) HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacı-davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin KABULÜ ile; mahkemenin 06/06/2017 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, davacı-davalı kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir nafakası takdirine, kararın kesinleşmesi akabinde nafakanın yoksulluk nafakası olarak aynen devamına, davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına VERİLMESİNE, 2- Davacı-davalı kadının müşterek çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin KABULÜ ile; mahkemenin 06/06/2017 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde, dava tarihinden itibaren geçerli...

      Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 500'er TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 500 TL tedbir nafakası, aylık 750 TL yoksulluk nafakası takdir edilmesine, takdir edilen nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına, müvekkili için 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, davacının tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayetleri babaya verilen müşterek çocuklar için tedbir - iştirak nafakası takdir edilmesi gerekirken tedbir - iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle, tedbir - iştirak nafakasının reddine ilişkin kurulan hükmün kaldırılarak talepleri doğrultusunda tedbir - iştirak nafakası takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

      Zina nedenine dayalı boşanma talebi açısından: Kadının zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunduğu, terditli talepte bulunulması sebebi ile şartları oluşmayan zina nedeni ile açılan boşanma davasında hüküm kurulmamasında isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Çocuklar için tedbir-iştirak nafakası verilmesi açısından: Çocuklar için tedbir nafakası verilmesi ve miktarı doğru olduğu, ancak dava tarihinden geçerli olmak üzere verilmesi gerekirken 21/03/2018 tarihinden geçerli olmak üzere verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca çocuklar Mehmet ve Şadiye için verilen tedbir nafakalarının reşit oldukları tarih itibarıyla kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken karar tarihi itibarıyla kaldırılmasının hatalı olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      temyizi üzerine Dairemizin 24.11.2015 tarihli ilamı ile erkeğin boşanma davasının kabulü gerektiği, kadının reddedilen boşanma davası nedeniyle erkeğe vekalet ücreti verilmesi gerektiği ve müşterek çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuş, sair temyiz itirazları ise onanmak suretiyle kesinleşmiştir....

        Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 150,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı erkeğin tedbir nafakası talebinin reddine, davacı erkek yararına aylık 150,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; boşanma kararına itirazlarının olmadığını belirterek davacı erkek yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata, davalı kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın, 25.06.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu