"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası olup yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, kararın davalı kadın tarafından tedbir nafakası yönünden temyizi üzerine Dairemizin 18.04.2016 tarih 2015/23519 esas ve 2016/7752 karar sayılı ilamı ile davalı kadının tedbir nafakası talebinden feragat ettiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiş....
Bu durumda, bu çocuk için anne yanında kalmaya başladığı tarihten geçerli olmak üzere tedbir nafakası tayini gerekirken, bu husus nazara alınmadan bu çocuk için dava tarihinden geçerli olacak şekilde anne yararına tedbir nafakası tayini doğru değil ise de, kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığından, hükmün bu bölümünün düzeltilmesi uygun bulunmuştur (HUMK.m.438/7)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı lehine 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata, kadın lehine 21/04/2021 tarihli duruşmada hükmedilen 400,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren 100,00 TL artırılarak 500,00 TL tedbir nafakası olarak karar kesinleşinceye kadar aynen devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı ve lehine hükmedilmeyen yoksulluk nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebi reddedilmiştir. TMK nun 169. Maddesinin kapsamı, birlik yükümlülüklerinin eşler için devam etmesi ve nafakanın niteliği nazara alındığında kadına tedbir nafakası verilmemesi isabetli olmamıştır. Kadının çalışıyor olması boşanma davası sırasında tedbir nafakasına hükmedilmesine engel bir durum teşkil etmeyecektir. Zira kadın çocukları ile birlikte kirada kalmaktadır. Erkek en azından evin giderlerine katkı sağlamak zorundadır. Kadının çalışıyor olması sadece nafakanın miktarında etkili olacaktır. Bu nedenlerle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasının makul olduğu değerlendirilmiş, anılan miktar kadın lehine tedbir nafakası olarak belirlenmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile, tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davalı anneye verilmesine, müşterek çocuklarla baba arasında şahsi ilişki tesisine, davalı lehine aylık 100,00 TL tedbir nafakası takdirine, davalının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuklar için aylık 200,00'er TL tedbir nafakası takdirine, davalının iştirak nafakası talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, tarafların eşit kusurlu bulunmaları nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbir ve iştirak nafakası miktarları, yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı- karşı davalı tarafın tedbir nafakası taleplerinin kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı karşı davalı tarafın şartları oluşmayan yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı- karşı davalı tarafın müşterek çocuk yönünden tedbir nafakası taleplerinin kısmen kabulü ile 02/09/2020 tarihinde bağlanan aylık 600,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar kesinleşme tarihinden itibaren ise aylık 600,00- TL iştirak nafakası olacak şekilde müşterek çocuğun bakım ve ihtiyaçlarına harcanmak üzere davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahkemece 15.03.2016 tarihinde tarafların boşanmasına, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına maddi ve manevi tazminata ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ile tedbir nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına...
Ortak çocuk Deniz yararına boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar tedbir nafakası ve bu tarihten ergin olduğu tarihe kadar iştirak nafakasına hükmolunması gerekirken, adı geçen çocuk hakkında tedbir ve iştirak nafakaları yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir d-Yukarıdaki 2-c bendinde gösterilen sebeple davacı-karşı davalı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği 09.09.2016 tarihine kadar tedbir nafakası, boşanma hükmünün kesinleştiği bu tarihten itibaren de yoksulluk nafakasına hükmolunması gerekirken, kadın yararına hükmolunan tedbir ve yoksulluk nafakaları yönünden infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 2001/450 Esas sayılı dosyasında birleştirme kararı verildiği beyan edilmiş ise de, dosyanın mahkemeye intikal etmediği, devam eden boşanma dosyasında davalı yararına ayrıca tedbir nafakası talep edilmediği anlaşılmakla, davalı lehine tedbir nafakası konusunda karar oluşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Yerel mahkemece; yukarıdaki aşamalardan sonra; boşanma dosyasında hüküm kurulması nedeniyle birleştirilmesine karar verilen temyize konu nafaka dosyası tefrik edilerek 2012/41 Esasına kaydı yapılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda da; davacı ...'...