Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; boşanma kararı kesinleştiğinden kesinleşme tarihinden sonra tedbir nafakası da kendiliğinden kalkacağından boşanma ilamının kesinleştiği 30/09/2019 tarihinden itibaren takibin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; boşanma kararı kesinleştiği halde tedbir nafakasına devam edilemeyeceğini, tedbir nafakası boşanma kararının kesinleşmesiyle kendiliğinden sona ereceğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davacının nafaka borçlusu olduğu, İzmir 4. Aile Mahkemesinin 2008/322 Esas ve 2008/565 Karar sayılı ilamıyla davalı T2 tedbir nafakası verilmesine karar verildiği, nafakanın İzmir 7. Aile Mahkemesinin 2009/559 Esas ve 2009/557 Karar sayılı ilamı, İzmir 5....

Davacı taraf tedbir nafakası verilmesi baştan hatalı olduğundan ödediği bedeli ödeme tarihinden itibaren talep etme hakkına sahiptir. Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında icra dosyasında davacının istirdat talep ettiği 36.600,00 TL+ 750,00 TL asıl alacağın kadın için belirlenen tedbir nafakası için ödendiği sabittir. Bu ödemenin ahlaki ödeme sayılması mümkün olmadığı gibi boşanma davasının başlangıç tarihinden itibaren bozma kararı sonrası Bakırköy 8. Aile Mahkemesinin 2012/1029 Esas, 2013/93 Karar sayılı kararına kadar dosya kapsamında kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmediği, çocuk için hükmedilen tedbir nafakalarının da ayrıca ödendiği, söz konusu dekontlarla yapılan ödemelerin çocuğun tedbir nafakası olmadığı da anlaşılmıştır....

Yukarıda açıklanan nedenlerle; kadın lehine asıl davada kabul edilen nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan, davalı karşı davacının tedbir nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. Kadın ve müşterek çocuklar lehine asıl davada hükmedilen tedbir nafakası yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Asıl davada, davacı karşı davalı kadın ve müşterek çocuklar lehine asıl dava tarihinden itibaren hükmedilen tedbir nafakası miktarları TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun bulunduğundan ve müşterek çocuk Sezen'in ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakasının devamına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, bu yönlere ilişkin davacı karşı davalı kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

GEREKÇE : Asıl dava, ayrı yaşamakta haklılık nedeniyle Türk Medeni Kanununun 197.maddesine dayalı tedbir nafakası talebine, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri (TMK m.166/1) talebine ilişkin olup, davacı-davalı taraf, davalı-davacı erkeğin boşanma davası yönünden hükmün tamamına, kendisinin tedbir nafakası davası yönünden ise nafakaların miktarlarına yönelik, davalı-davacı taraf ise; kusur tespiti, tazminat taleplerinin reddi, müşterek çocuklardan Sıla Nur'un velayeti, daavcı-davalı kadının tedbir nafakası davasının kabulüne yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Dairemizce istinaf incelmesi, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır (HMK md. 355)....

Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....

    Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 500'er TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için aylık 500 TL tedbir nafakası, aylık 750 TL yoksulluk nafakası takdir edilmesine, takdir edilen nafakaların her yıl TÜFE oranında artırılmasına, müvekkili için 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Aile Mahkemesi'nde 2020/756 E.sayılı dosya ile boşanma davası açtığı mahkemece bu boşanma davasında kadın lehine TMK 169.maddesi uyarınca tedbir nafakası bağlandığından bahisle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; kadının bağımsız açtığı tedbir nafakası davasında, boşanma davasından ayrı olarak, TMK 197.maddesi uyarınca tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, zira boşanma davası reddedildiği takdirde TMK 197. maddesi uyarınca boşanmadan bağımsız bağlanan tedbir nafakasının devam edeceği, mahkemece hatalı değerlendirme sonucu yanlış karar verilmiş ise de; davanın konusuz kalması ve karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kararına ilişkin istinaf olmadığından, bu yanlışlığa işaret edinilmekle yetinilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve tedbir nafakası K... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma ve tedbir nafakası isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 150,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı erkeğin tedbir nafakası talebinin reddine, davacı erkek yararına aylık 150,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; boşanma kararına itirazlarının olmadığını belirterek davacı erkek yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata, davalı kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın, 25.06.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir....

      Zina nedenine dayalı boşanma talebi açısından: Kadının zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunduğu, terditli talepte bulunulması sebebi ile şartları oluşmayan zina nedeni ile açılan boşanma davasında hüküm kurulmamasında isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Çocuklar için tedbir-iştirak nafakası verilmesi açısından: Çocuklar için tedbir nafakası verilmesi ve miktarı doğru olduğu, ancak dava tarihinden geçerli olmak üzere verilmesi gerekirken 21/03/2018 tarihinden geçerli olmak üzere verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca çocuklar Mehmet ve Şadiye için verilen tedbir nafakalarının reşit oldukları tarih itibarıyla kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken karar tarihi itibarıyla kaldırılmasının hatalı olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu