Davalının, daha önceki nafaka ilamına dayalı olarak nafaka alıyor olması, boşanma davası süresince Türk Medeni Kanununun 169'ncu maddesinde sayılan geçici önlemlerin alınmasına engel değildir. Bu durum, sadece nafaka miktarını tayinde ve boşanma davasının devamı süresince aynı miktarın mükerrer tahsiline yol açılmaması bakımından önem taşır. Böyle bir olasılık söz konusu ise "tahsilde tekerrüre yol açılmaması" kaydı konularak, bunun önüne geçilebilir. Bu bakımdan herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan davalı (kadın) ve yargılama sırasında yanında bulunduğu anlaşılan müşterek çocuklar H. ve D. A. yararına boşanma davası süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169’ncu maddesi gereğince uygun miktarda tedbir nafakası takdiri gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Boşanma ve ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK md 182/2)....
Dava, tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istemi ilişkindir. Dava dilekçesinin davalıya ilk tebliği usulsüz olsa da daha sonra dava dilekçesinin davalıya ve davalı vekilini usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve davaya cevap verdikleri, yine 18.10.2022 tarihli celse, davalı vekilinin mazeretinin kabul edildiği, 27.10.2022 tarihli celse ise mazeretin belgelendirilme diği için reddedildiği ayrıca davalı vekilinin tevkil yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, tarafların 15.04.1975 tarihinden beri evli oldukları, eldeki davanın 13.03.2020 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında Ankara 23....
Tedbir ve iştirak nafakası da hakimin alacağı bu önlemler arasındadır. Hakim, Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hukuka ve hakkaniyete göre karar verecektir”. 5.3.5. Y. 2. HD. 02.06.2011 gün ve 2010/8242 Esas, 2011/9737 Karar “İştirak nafakası boşanmanın fer'ilerinden olup harç gerekmeden boşanma ve ayrılık davasının her aşamasında yazılı veya sözlü olarak talep edilebileceği gibi, talep olmasa bile, hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gereklidir. Dava dilekçesinde talep olmadığı halde sonradan iştirak nafakası istenmesi davanın veya talebin genişletilmesi niteliğinde olmayıp; istenmesi hatta mevcut isteğin arttırılması için ıslaha da gerek yoktur....
Çocuklar için tedbir-iştirak nafakası verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, çocukların ihtiyaçları ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak müşterek çocuklar için tedbir-iştirak nafakasına karar verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, ancak talepten fazla tedbir-iştirak nafakası verilmesinin hatalı olduğundan tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmeksizin müşterek çocuklar için takdir edilen aylık 200er TL tedbir nafakasının ilk derece mahkemesinin karar tarihi olan 14/06/2022 tarihinden itibaren aylık 500er TL ye yükseltilmesine, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte aylık 500er TL iştirak nafakaları olarak devamına karar verilerek, erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl ve karşı davanın reddine, çocuğun tedbiren velayetinin anneye verilmesine, tedbiren kişisel ilişki tesisine, dava tarihinden 27/08/2019 tarihine kadar çocuk için aylık 200 TL tedbir nafakasına, bu tarihten itibaren aylık 350 TL ye yükseltilmesine, kadının tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, asıl davanın reddini, tedbiren kişisel ilişki süresini, çocuk için verilen tedbir nafakası miktarını, iştirak nafakası verilmemesini, tedbir - yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Kusuru, karşı davanın reddini, velayeti, iştirak nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169) Boşanma davası açılmakla kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakası verilmesinin TMK 169. maddesine uygun olması dikkate alınarak davalının davacıya ve çocuklara tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, hükme bağlanmıştır....
Mahkemece, davalı davacı kadın için aylık 250 TL tedbir - yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 200'er TL tedbir - iştirak nafakası takdir edilmiştir. Değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları dikkate alındığında davalı davacı kadın için takdir edilen tedbir - yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için takdir edilen tedbir - iştirak nafakası miktarları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda tedbir - yoksulluk - iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesine, davacı lehine 750 TL tedbir/yoksulluk, müşterek çocuk lehine 750 TL tedbir/ iştirak nafakası ile, 100.000 TL manevi tazminat ile, müvekkilin elinden alınan ziynetlerin aynen veya bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dolayısıyla tedbir nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben hemen verilmesi gerekir. Ayrıca tarafların kusur durumu hiçbir şekilde tedbir nafakasının takdirine etkili bir unsur değildir. Bu nedenledir ki, TMK'nın 169. maddesinde öngörülen tedbir nafakasının niteliği dikkate alındığında Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen davalı-birleşen davacı (kadın) için tedbir nafakası verilmesi gerektiği yönündeki Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, başka erkekle ilişkiye girmek suretiyle sadakat yükümlüğüne aykırı davrandığı kabul edilen davalı-birleşen davacı (kadın) hakkında TMK'nın 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası isteğinin reddine ilişkin yerel mahkeme gerekçesinin onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 199'ncu meddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması, "evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlandırmaya şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. Tarafların evliliği 13.10.2014 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Bu durumda davanın esası konusuz hale gelmiştir....