WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, maddi-manevi tazminat taleplerinin reddini, çocuklar için hükmedilen tedbir-iştirak nafakası miktarını, kendisi için tedbir nafakasına hükmedilmemesini, toplu yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, karşı davanın kabulünü istinaf etmiştir. Davacl-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, velayetin anneye verilmesine, asıl davanın kabulünü, karşı davada talebi gibi karar verilmemesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl ve karşı dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri istemine ilişkindir....

Velayet açısından: Ayrılık döneminde çocukların anne ile yaşaması, SİR raporlarında velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin anneye verilmesinin doğru olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Çocuklar için tedbir-iştirak nafakası verilmesi açısından: Çocuklar lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı velayetin tedbiren düzenlenerek müşterek çocuğun tedbiren tarafına teslimine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden talebin kabulüne karar verilmiştir. Bu tür davalar, yargılama icap ettirdiğinden mahkemece esastan inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş dava dilekçesinin mahkemenin esas defterine kaydedilmesi, taraf teşkilinden sonra, tarafların gösterdiği delillerin toplanıp değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik hasım ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Dolayısıyla anlaşmalı boşanma davası sırasında iştirak nafakası istenmemiş olsa bile sonradan bu istem dava konusu yapılabilir. Velayetin eşlerden birine verilmiş olması diğer eşin bakım borcunu ortadan kaldırmadığı gibi ana ve babanın bakım borcu çocuklar ergin oluncaya kadar devam eder. Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate almalıdır. Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Nitekim, iştirak nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir....

    Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Boşanma veya ayrılık halinde çocuk kendine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. 182). Ancak velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması, mali gücü varsa söz konusu olur. Davalı-karşı davacı kadının dosyadaki delillere göre ev hanımı olduğu ve kendisine yoksulluk nafakası hükmedildiği anlaşılmaktadır. Kendisi yoksul olan kişiden ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası alınamayacağı hususu gözetilmeden davalı-karşı davacı kadının velayeti babaya bırakılan ortak çocuk için tedbir ve iştirak nafakası ile sorumlu tutulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....

      Bu itibarla boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk (TMK.m.175) ve tedbir (TMK m.169) nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu istemlerin reddi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki ilk inceleme sırasında hatalı değerlendirme sonucu tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden kararın onandığı anlaşılmakla, davalı-davacı kadının karar düzeltme isteği bu yönden yerinde görülerek, kabulü ile, Dairemizin 05.12.2017 tarih, 2016/8160 esas, 2017/13925 karar sayılı kısmen bozma, kısmen onama ilamının tedbir ve yoksulluk nafakasının onanması yönünden, kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

        gerekçesi ile erkeğin boşanma davasının reddine, kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne, geçici velayetin anneye verilmesine her bir çocuk yararına aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Kaldırılması-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk Kaptan lehine 21.03.2013 tarihinde anneye teslim tarihinden kararın kesinleşmesine kadar 250 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, 09.07.2013 tarihli duruşmada ise, hükmedilen nafakanın duruşma tarihi itibariyle 150 TL'ye indirildiği, hükümle birlikte müşterek çocuk Kaptan'ın anne bakım ve gözetiminde olmaması sebebiyle tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verildiğinin ve inceleme tarihi itibarıyle müşterek çocuk Kaptan'ın ergin olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocuklar Hira ve Zeynep'in annede olan velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine, çocuklarla anne arasında şahsi ilişki tesisine, çocuklar için kararın kesinleşmesinden itibaren 300,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, boşanma kararı ile çocuklar için hükmolunan 300,00'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tedbiren velayete hükmedilmemesini, velayete ilişkin tedbiren çocukların teslimine hükmedilmemesini istinaf etmiş, tedbiren velayet kararı verilmek sureti ile velayete ilişkin tedbir karar tarihi ile kararın kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Yardım nafakası-Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından, nafaka miktarları, reddedilen konut tahsisi ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebi, tazminat talepleri ile ilgili hüküm kurulmaması yönünden, davalı tarafından ise nafakalar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacıların tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326/1). Yargılama giderlerine re'sen hükmedilir (HMK m. 332/1)....

              UYAP Entegrasyonu