a bizim halimiz ne olacak diye sordum, o da bana hitaben gerekirse eşimden boşanırım, seni ortada bırakmam, ben seni seviyorum, ilişkimizi bitirmeyelim, bende kendisine hitaben o zaman eşinle boşan sonra ilişkimize devam ederiz, evleniriz dedim... Sonra ... ile öpüşüp sevişmeye başladık bu kez daha ileriye gittik o an ki şehvet duyguları ile cinsel birliktelik yaşadık, ilk başta ilişkiye cinsel birlikteliğe her ne kadar kendi hür arzumla rızamla girmişsem de, sonradan pişman oldum, bu birlikteliği istemiyordum ...'...
Davalı asıl, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, boşan mak istemediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, 18/09/2017 tarihli beyan dilekçesinde özetle; sadakatsizlik iddiasında bulunarak, cep telefonu kayıtlarına delil olarak dayanmış ve tarafların boşanmalarına, davalı lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "......
SAVUNMA: Davalı-k.davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşinin "siz bizim düşmanımızsınız, ben cemaatte bir şeyi kabul etmedim seninle ilgili düşüncelerim aynıdır değişmedi", "benden kendin boşan yoksa ben dava açarım çocuklarını alırım" dediğini, müvekkilin boşanmak istemediğini söylemesi üzerine davacı-k.davalı ve babasının müvekkili darp ettiğini ve devamında müvekkile bıçakla saldırıp yaraladığını, kız çocuğunun kendisinden zorla alındığını, davacı-k.davalının tehdit, hakaret ve şiddet uyguladığını ileri sürerek evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulü ile boşanmalarına, velayetin müvekkiline tevdiine, 400,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, 600,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL manevi tazminata, ıslah hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamı ile görgüye dayalı tanık anlatımlarından, erkeğin gizlice bankalardan eşinin haberi olmadan kredi çekerek borçlandığı, kredi borçlarından dolayı eve haciz kağıtlarının geldiği, kadının sürekli kayınvalidesinin evinde yaşamak zorunda bırakıldığı, kayınvalidesinin "Yarın boşanacaksan bugün boşan" şeklinde sözlerine erkeğin sessiz kaldığı ve kayınvalidesinin evliliklerine bu şekilde müdahelede bulunduğunun anlaşıldığı, tarafların bu haliyle birlikte yaşamaya zorlanamayacağı ve bir araya gelme ihtimallerinin de bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı kadının davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesine, davacı anne ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar...
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilinin tüm itirazlarına rağmen davacı-karşı davalının mahallede benimsenmeyen kadınlarla arkadaşlık kurduğunu, müvekkiline "sakat herif, sen bana ne veriyorsun, seni niye çekeyim, neyin var, senden boşanıp kötü evi de elinden alacağım" şeklinde beyanlarda bulunduğunu, müvekkilinin sakatlığından yararlandı ğını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşan malarına, müvekkili lehine 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
Davalı, yargılamanın 18/07/2017 tarihli celsesinde özetle; eşinden boşan mak istemediğini, davacının alkol alışkanlığını bırakması ve alkol tedavisi görmesi halinde onu bağrına basmaya hazır olduğunu, eşini halen sevdiğini ve aralarındaki sorunların sebebinin üçüncü kişilerin evliliğe müdahalesi olduğunu beyan etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1603 KARAR NO : 2021/1548 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YAHYALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2019/286 2021/250 DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi)|Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Evleneli davalının müvekkiline "20 senedir seni zevkim için kullandım, şimdi de atıyorum, seni kafamdan çıkardım, artık senden zevk almıyorum, hoşlanmıyorum, seni istemiyorum, ben zaten birini buldum, seninle işim yok bundan sonra, sende birini bul ve git, ömrünü boşan çürütme, bir an evvel boşanalım, sen kadım mısın...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalının düzenli bir işte çalışmadığı, evinin eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacıya hakaret ettiği, müşterek çocuğa şiddet uygulamaya kalkıştığı, davacıyı sosyal hayattan kısıtladığı, yurt dışına çalışmaya diye gittiği fakat ev ile iki yıl boyunca hiç bir irtibat kurmadığı, para göndermediği, davacı ile yatağını ayırdığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülüklerini yerine getirme diği, davalının tam ve asli kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşan malarına, müşterek çocuklar Ömer Faruk ve Rüveyda'nın velayetinin davacı anneye verilmesine, velayeti davacı annelerine verilen müşterek çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine aylık 300'er TL tedbir-iştirak, davacı lehine aylık 400 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya...
Davalı vekili süresinden sonra verdiği adli yardım talepli cevap dilekçesinde; tarafların 1999 yılında evlendiklerini, evliliklerinden 1,5 yıl sonra müvekkilinin lenfoma kanserine yakalandığını, anne olma kabiliyetini kaybettiğini, saçlarının döküldüğünü, defalarca davacıya boşanabileceğini söylemesine rağmen davacının boşanma talebinde bulunmadığını, cinsel hayatlarının olduğunu, davacının boşan mak istediğini söyleyerek 2017 yılı Ağustos ayında evden ayrıldığını, defalarca sadakatsizlik gösterdiğini, "seninle evli olduğum sürece gözüm dışarıda olacak" dediğini, Sema isimli bayanla imam nikahlı birliktelik yaşadığını belirterek davanın reddine, boşanma kararı verilmesi halinde aylık 1.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....
19.10.2012 doğumlu Mustafa adında bir çocuklarının olduğunu, ancak taraflar arasında şiddetli geçimsizliğin mevcut olduğunu, davacının davalı kadını memnun edemediğini, davalının üniversite mezunu olmasına rağmen çalışmadığını ve evde kalması nedeniyle davacı ile uğraştığını, davacının annesinin davalıya " kızım sen de işe gir çalış" demesi üzerine davacının annesine hakaret ettiğini, davacının annesini evden kovduğunu, tarafların Çanakkalede yaşadığı bir dönemde davalının alkol aldığını ve olay çıkardığını, davacıya " sen de erkek misin, salaksın sen, şerefsiz" dediğini, davalının bekar yaşantısını bir türlü bırakmadığını, alkol ve sigara bağımlılığı olduğunu, davalının sürekli davacıya "bitsin artık bu evlilik senin gibi birini istemiyorum" şeklinde sözler söylediğini, davalının arkadaşlarının yanında "ben üniversite mezunuyum, ondan büyüğüm, o yüksek okul mezunu" diyerek rencide ettiğini, davacıya BİMER e şikayet ettiğini, davalının maneviyata yönelmesi üzerine davalının annesinin " boşan...
