Davacıların, icra dosyası borçlularından dava dışı Ahmet Özdalgıç tarafından Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/283 Esas - 2016/218 Karar sayılı dosyası ile dava konusu icra takibine menfi tespit davası açtığını ve anılan mahkemece alacaklının icra takibine konu çek bedeli olan 29.000,00TL dolayı 28.500,00TL alacaklı olmadığına karar verildiğini beyanla bu davanın tarafı olmasalar da bu miktar yönünden kendilerinin de borçtan kurtulması gerektiğinden bahisle menfi tespit isteminde bulundukları; davalının ise, mahkeme ilamı ile dava dışı borçlu Ahmet Özdalgıç'ın borçtan kurtulduğunu, lehtarın borcunun sona ermesinin diğer borçluları borçtan kurtarmayacağını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacıların, icra dosyası borçlularından dava dışı ... tarafından Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/283 Esas - 2016/218 Karar sayılı dosyası ile dava konusu icra takibine menfi tespit davası açtığını ve anılan mahkemece alacaklının icra takibine konu çek bedeli olan 29.000,00TL dolayı 28.500,00TL alacaklı olmadığına karar verildiğini beyanla bu davanın tarafı olmasalar da bu miktar yönünden kendilerinin de borçtan kurtulması gerektiğinden bahisle menfi tespit isteminde bulundukları; davalının ise, mahkeme ilamı ile dava dışı borçlu ...'ın borçtan kurtulduğunu, lehtarın borcunun sona ermesinin diğer borçluları borçtan kurtarmayacağını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dava dışı borçlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 03.04.2015 gün ve 2014/5507 Esas, 2015/2224 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalılar ..., ..., ..., ..... ... vekilleri tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl ve birleşen davada davacı vekili, yüklenici olan müvekkili ile davalılardan ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereği müvekkiline verilmesi gereken yerlerin verilmediğini ve ifrazen oluşturulan 3888 nolu parselin davalı ...'e muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek, yükleniciye isabet eden taşınmazların tapu iptali ve tescilini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı ..., alacaklılarından kurtulma amacıyla kendi üzerinde gözüken taşınmazları davalı ...'a devrettiğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen iflasın ertelenmesi davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 03.05.2012 gün ve 2012/2003 Esas, 2012/3273 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi müdahil T....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen iflasın ertelenmesi davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 12.04.2017 günlü ve 2015/8047 Esas, 2017/1111 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi müdahiller...Kiralama A.Ş., ... Kredi ve Kalkınma ... A.Ş ile ... T.A.Ş vekillerince ayrı ayrı istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkili şirketlerinin borca batık hale geldiklerini, ekte sunulan iyileştirme projeleri uyarınca alınacak önlemler ve yapılacak sermaye artışları sonucu şirketlerin borca batıklıktan kurtulma ümidinin bulunduğunu, bu durumun alacaklıların da lehine olacağını belirterek davacı şirketlerin iflaslarının 1 yıl süreyle ertelenmesine talep etmiştir. Müdahil vekilleri, davanın reddini istemişlerdir....
Davalı vekili; müvekkilinin sadece 29.08.2006 tarihli sözleşmede 53.000,00 TL limitle kefil olduğunu ve bu kredi kullanımına konu borcun da ödendiğini, müvekkilinin kefil olarak yer almadığı kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağını bildirerek, davanın reddini ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. İş bu itirazın iptali davası açılmadan önce davalı yanca aynı takiple ilgili olarak aynı gerekçelerle davacı banka aleyhine.... Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davası açılmış, anılan mahkemece 2012/698 E. 2013/101 K. sayılı 26.03.2013 tarihli birleştirme kararı verilmiştir....
e ait olduğunu beyan ettiğini, taraflarına istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verildiğini, istihkak iddiasının samimi olmadığını, borçlu tarafından ibraz olunan kira sözleşmesi mülkiyeti ispata yeterli belgelerden olmadığı gibi, borcun doğumundan sonra düzenlenmiş ve isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı faturanın da karinenin aksini ispata yeterli olmadığının açık olduğunu, davalıların borçlu şirketin aynı zamanda ortakları olduğunu, sırf alacaklılardan kurtulma, hacizleri önleme gayreti ile yapılan istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davalı borçlunun hacizdeki beyanlarının üçüncü kişi lehine istihkak iddiası niteliğinde olduğu, bunun İİK 96-97maddelerine göre davalı 3. kişi tarafından dava edilmesi gerektiği gerekçesi ile; davanın kabulü ile Bodrum 1....
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Somut olayda, davalı borçlu şirketin davalı 3.kişi şirkete devrine ilişkin tasarrufun davacının takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline ve davacı alacaklıya takip konusu alacak ve fer'iyleriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece bunlara ilaveten davacı tarafa ......
ın davacıya borcu olmadığından husumet yöneltilemiyeceğini, muris'in, davalı ... ve eşinden aldığı borcun teminatı olarak taşınmazı devrettiğini, borç ödenince bedeli muris tarafından ödenecek taşınmazın geri alındığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, takip borçlusuna muris babasından intikal eden on parça taşınmaz olduğunu, davacının İİK 121.madde gereğince yetki belgesi alması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davacının murisin mirasçısı olmadığı gibi halefiyet yolu ile de hak sahibi olmadığından muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açmaya hak ve yetkisi olmadığı, tapu kayıt maliki ... ... ...'nun takip borçlusu olmadığı ve iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığı bu durumda davacının tasarrufun iptali davası açma hak ve yetkisinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "İİK, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı koymamıştır. Oysa, borçtan kurtulma davası( m.69,II), menfi tespit ve istirdat davaları(m.72,VIII; m.89,III,c.4) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş olup, bu davalar, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Fakat, itirazın iptali davası için böyle bir özel yetki hükmü bulunmadığından ve mahkemelerin yetkisi ancak kanunla düzenlenebileceğinden (Anayasa m.142), icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılamaz. Yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:" şeklinde davanın yetki yönünden usulden reddi ile mahkememizin yetkisizliğine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır....