DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
ın asıl borçlu şirket lehine ipotek verdikleri, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldıktan sonra alacaklı banka ile asıl borçlu şirket arasındaki sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalayan itiraz edenlerin tümü hakkında tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla takibe geçilebileceği ve ihtiyati haciz talep edilebileceği, İİK’nun 257. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati haciz kararına itiraz edenler (borçlular) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
kaldırılması gerektiğini, yine taşınmazların 14 yıl boyunca davalı tarafça kullanılması nedeni ile kardan mahrum kaldığını ileri sürerek açtığı alacak ve ipotek/hacizlerin kaldırılması davasında ihtiyati tedbir ve olmadığı takdirde ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi rapor ve ek raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; Temlik eden davalı banka tarafından asıl borçlu davacı... İnş. Oto Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.'...
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle asıl borçlu için sadece ipotekle karşılanmayan kısım yönünden ihtiyati haciz kararı verilmiş olmasına göre, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ihtiyati hacze itiraz edenlerden alınmasına, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin teminatını teşkil etmek üzere lehine ipotek verildiğini teminat altına alındığından asıl borçlu için ihtiyati haciz talepleri bulunmadıklarını, bu nedenlerle ... , ... Şti ve ... 'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla Salihli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2022/11373 esas sayılı dosyasındaki takip çıkış alacakları olan 866.498,20 TL üzerinden menkul , gayrimenkul mallarının ve üçüncü kişilerdeki alacaklarına duruşma yapılmaksızın teminatsız olarak ihtiyaten haciz kararı verilmesini, masrafların ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, dava, davacı tarafa dava dilekçesinde belirtilen telefon hattının olmadığı ve davacı tarafça bu hattın alınması veya kullanılmasına dair bir sözleşme yapılmadığı iddiası ile borçlu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, Ankara ......
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, dava, davacı tarafa dava dilekçesinde belirtilen telefon hattının olmadığı ve davacı tarafça bu hattın alınması veya kullanılmasına dair bir sözleşme yapılmadığı iddiası ile borçlu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talebine ilişkin olduğu anlaşılmış, Ankara ......
ye ait olduğu, bu şirketin ise yönetimine kayyım atanan şirketlerden olduğu ve şirketin mal varlığına doğrudan veya dolaylı borçları sebebi ile müracaat edilmesi mümkün olmadığı, takip dayanağı ipotek belgelerinde ipoteğin alacaklı bankanın merkez ve şubeleri tarafından kullandırılan kredilerle ilgili olarak doğmuş ve doğacak tüm kredi borçları için verilmiş olduğu, alacaklı tarafça talep edilen alacağın asıl borçlu ile banka arasında imzalanan 22/09/2015 tarihli 10.000.000,00 TL ve 4.000.000,00 Euro bedelli kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı ve ipoteğin fekki bildirilinceye kadar tesis edildiği, 22/09/2015 tarihine kadar alacaklı tarafça ipoteğin kaldırıldığına dair ilgili tapu sicil müdürlüklerine yapılmış bir bildirim bulunmadığı ve alacaklı tarafça takip başlatılıncaya kadar da borçlu tarafından açılmış bir ipoteğin kaldırılması davasının bulunmadığı, TMK nun 858. maddesine göre taşınmaz rehninin ancak tescilin terkini ve taşınmazın tamamen yok olması ile sona ereceği dolayısıyla...
Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı tarafça kendisi adına tescilli kayıtlı olan ancak daha öncesinde ölen babasına ait olan dava konusu taşınmaza babası ve davalının eski unvanı olan... Şirketi arasındaki bayiilik ilişkisi nedeniyle babasının muhtemel borçlarına karşılık teminat olarak verilen ipoteklerin davalı şirketin faaliyetlerini sona erdirmesi, babasının borcunun bulunmaması ve ipoteğin fekkinin zamanında unutulduğu için yapılmaması nedeniyle ipoteğin fekki talep edilmiştir. Davacının nüfus kaydının incelenmesinde söz konusu taşınmazdaki ipotek işlenme tarihinde taşınmaz sahibi olan .... 'ın davacının babası olduğunun ve dava tarihinden önce ölmüş olduğunun ve dava tarihinde taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğunun tespiti ve lehine ipotek tesis edilen ... Şirketi'nin unvan değişikliği ile ... adını aldığı anlaşıldığından tarafların aktif ve pasif dava ehliyetine sahip oldukları kabul edilmiştir....