Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmazlar ihtiyati haciz tarihinde borçlu davalı adına kayıtlı olduğundan, icra müdürünün haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. Daha sonra tapu iptali ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan davacı 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13/06/2001 tarihli 2001/12- 461 Esas 2001/516 Karar sayılı kararında ve Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere, genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. Davacının dayanak yaptığı Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/59 Esas 2019/328 Karar sayılı ilamında, sadece tapu kaydının iptali ve tescil ile yetinilmiş, hacizlerin kaldırılması ile ilgili bir hükme yer verilmemiştir. Buna göre, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumu değişmez....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Borçlu aleyhine Ereğli İcra Müdürlüğünün 2020/4083 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafa ödeme emri tebliğ edilmeksizin davalı/borçlu tarafından icra takibine itiraz edildiğini, taraflarınca itirazın kaldırılması bakımından İcra Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını, ancak mahkemece davanın reddine karar verildiğini, borçlu vekilinin bu kez İİK’nun 264/2. maddesi gereğince alacaklı vekilinin süresinde itirazın kaldırılması/ itirazın iptali davası açmaması sebebi ile ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, bu talep üzerine icra müdürlüğünce ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, açıklanan nedenlerle öncelikle dosya hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Ereğli İcra Müdürlüğünün 30/12/2020 tarihli işleminin iptali ile ihtiyati hacizlerin aynen devamına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve şikayet...

Somut olayda mahkemece haciz müzekkeresi gönderilen bankalara yazı yazılarak haciz yazısının ulaşıp kayda alındığı tarihin ve saatinin bildirilmesinin istemesi, bu şekilde haciz tarih ve saatlerinin tespiti ile hacizlerin durdurma kararından önce olması halinde şikayetin reddine, durdurma kararından sonra olması halinde şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince eksik araştırma ile hüküm kurulduğu anlaşılmakla, davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın HMK'nın 353/1- a-6 hükmü gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Trabzon 2....

gereğince teminat yatırılması ile icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi, icra takibini olduğu yerde durduracağından, bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğini etkilemeyeceği ve hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, Mahkemece Dairemizin bozma kararına direnildiği görülmektedir....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, mehil vesikasında belirtilen 113.089,46 TL’nin takip dosyasına yatırıldığını, daha sonra tehiri icra kararının alındığını, takip dayanağı ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırıldığını, İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca da nakdi teminatın taraflarına iadesine karar verildiğini, ancak nakdi teminat yatırmaları nedeni ile daha önce kaldırılması gereken hacizlerin kaldırılmadığını fark ettiklerini, bu sefer icra müdürlüğünden diğer hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini ancak taleplerinin 04.11.2021 tarihli...

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/125 D.İş sayılı 11/03/2016 tarihli ihtiyati haciz kararının uygulanması talebi üzerine icra müdürlüğünce yukarıda özetlenen tedbir kararından sonra borçlu şirketin mal varlığına haciz konulduğu, 15/03/2016 tarihinde ise örnek 10 ödeme emri düzenlenerek icra takibine geçildiği, borçlunun ibraz ettiği tedbir kararı doğrultusunda takibin durdurulmasına, ancak icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. Şu durumda, ticaret mahkemesinin 01/03/2016 tarihli tedbir kararında ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının da durdurulmasına karar verilmiş olup, ihtiyati haciz kararı ve bu karar kapsamında hacizlerin uygulanması tedbir kararından sonraki tarihli olduğundan mahkemece ihtiyati haciz kapsamında konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Mahkemece borçlu vekilinin takibin iptaline ilişkin şikayetinin reddine, takibin devamına; borçlu vekilinin hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin kabulü ile ... plakalı araç ile 110 ada 90 parsel, 47 ada 45 ve 46 parsel sayılı taşınmazlar ile 44 parsel üzerinde bulunan 1, 3, 7, 9, 10 ve 13 parsel numaralı bağımsız bölümler hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu aleyhine başlatılan .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/37 Esas sayılı takibe ilişkin olarak .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16.07.2014 gün 2012/14 Esas 2014/463 Karar sayılı ilamı ile borçlunun bir kısım tasarrufları hakkında tasarrufun iptali kararı verildiği, anılan ilamda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri alacakları için şikayete konu .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/2715 Esas sayılı dosyasında ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmektedir....

          Davacılar ise eldeki başvuruyu, geçici mühlet ve tedbir kararlarının, takip ve haciz tarihinden önce olduğu iddiasıyla takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemi ile yapmışlardır. Eldeki başvurudan önce zaten borçlu şirket bakımından konkordoto geçici mühlet kararı takip dosyasına sunularak icra müdürlüğünün 16/03/2021 tarihli kararı ile takibin durdurulması kararı temin edilmiştir. Diğer borçlu yönünden de aynı şekilde verilen konkordato mühlet kararının borçlu vekilince icra dosyasına sunulması ve takibin durdurulmasının sağlanması mümkün iken bu yapılmayıp, doğrudan yukarıdaki iddia ile takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması istenmiştir. Yine borçlu Cevat Yönün'den konkordato geçici mühlet kararından sonra konulan bir haciz bulunmamaktadır....

          İlk derece mahkemesince, "...ilgili icra dosyası ve toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi neticesinde; borçlu Ahmet Sabak'ın borçları nedeniyle murisi Emine Sabak'tan intikal edecek taşınmazlardaki hisseleri üzerine 06/03/2018 tarihinde haciz konulduğu, ancak borçlu Ahmet Sabak'ın Reyhanlı Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.02.2018 tarih 2018/60 Esas, 2018/100 karar sayılı ilamı ile murisi Emine Sabak'ın mirasını reddettiği, davacı T1 mirasçı olduğu, borçlunun taşınmazlar ve taşınır mallar üzerinde hacze konu olabilecek herhangi bir hakkı kalmadığından diğer mirasçıların haczin kaldırılması şikayetinde bulunmasında hukuki yarar olduğu, mirasın reddi kararının 02/03/2018 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen mirasın reddi kararı doğrultusunda işlem yapılaması gerektiği, davacının hacizlerin kaldırılması talebinde hukuki yararı olduğundan, icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla şikayetin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle...

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....

          UYAP Entegrasyonu