Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2006/2184 sayılı dosyası nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 08.10.2008 tarihli dilekçesi ile iflas davasında ödeme yapılması nedeniyle davasını istirdat davasına dönüştürmüştür. Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatif üyeliğinden 19.07.2004 tarihinde istifa ettiğini ve bu talebinin yönetim kurulunca 24.07.2004 tarihinde kabul edildiğini, müvekkilinin yerine davacı kooperatifin yeni üyeler aldığını, bu nedenle geri ödemenin def'aten yapılması gerektiğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Bu miktara, davacının borçlu bulunmadığını ileri sürüp iptalini istediği ....908,00 TL çek bedeli de eklendiğinde toplamda 111.508,00 TL olduğu, bu miktardan davalının gerçekleştirdiği imalât bedeli olan 55.200,00 TL düşüldüğünde davacının nakit ve çekle fazla ödemesinin 56.308,00 TL kaldığı ve bozmadan önce verilen karar ile ikinci kararda çekle ilgili menfi tespit kararı verilip istirdat kararı verilmemesine dair davacı tarafça temyiz yoluna başvurulmadığından bu husus kazanılmış hak oluşturmuş olup, bu durumda 56.308,00 TL'den çek bedeli ....908,00 TL düşüldükten sonra 35.400,00 TL yönünden istirdadı ile hüküm fıkrasında numara keşide tarihi ve bedelleri gösterilen toplam ....908,00 TL'lik çekler yönünden bedelsiz olmaları nedeniyle iptâllerine ve bu çeklerle ilgili varsa başlatılan icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak daha fazla miktarda istirdat kararı verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur....

      olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir....

      İcra müdürlüğü'nün 2006/7618 sayılı icra takibi nedeniyle 104.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazının satışı sonucu bu miktarın 100.000 TL'sinin istirdatını, 4.000 TL'den borçlu olmadığının tespitini talep ettiği gibi anılan takip konusu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesi ile evinin haksız satışından kaynaklanan 5.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminat ve 1.800 TL mahrum kalınan kira kaybı olmak üzere toplam 160.800 TL üzerinden iş bu davayı açmıştır. Mahkemece bu açıklamalar doğrultusunda bir yıllık hak düşürücü süre dolduğu için 100.000 TL istirdat isteminin reddinde bir isabetsizlik yok ise de, 4.000 TL'den borçlu olmadığına ilişkin talep ile maddi ve manevi tazminat istemleri ve kira mahrumiyeti taleplerinin ayrı ayrı incelenip her bir talep hakkında gerekçeleri de gösterilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile dava yalnızca istirdat davasıymış gibi karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... gelmiş, diğer davalılar tarafından kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Dava davacının keşideci davalı ...’ın lehtarı bulunduğu malen düzenlenen ve diğer davalı ...’a ciro edilen üç adet bono karşılığı mal teslim edilmediğinden, bonolarla borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :12.12.2006 No :415-606 Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili , müvekkiline ait çek yapraklarının miktar kısımları boş olarak kaybedildiğini, ancak bu çeklerin doldurularak müvekkili aleyhine takibe geçildiğini, bu takipler nedeniyle davalıya ödemeler yapılması zorunda kaldıklarını, çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek bu çekler nedeniyle müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılama sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, davalının, dava dışı şirketteki alacağını alabilmek için başlattığı icra takibi sırasında İcra ve İflas Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine, takip borçlusunun alacağı bulunmadığı halde, yanlışlıkla, “...bulunmaktadır...” biçiminde yanıt verilmesi nedeniyle gönderilen 3. haciz ihbarnamesi üzerine, 02/08/2010 tarihinde davacının bankadaki parasına el konulup icra dosyasına ödendiğini belirterek, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2008/1007 sayılı icra takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen paranın istirdadı isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle bu isteğin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı tarafından takibe konulan senedin silah tehdidi altında imzalatıldığından, senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile yargılama aşamasında icra tehdidi altında ödeme yapılması halinde istirdadı istemine ilişkindir. Davalı, duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir....

                Müdürlüğü'nün 2014/5200(2010/3295) E.sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti ile maaşından yapılan kesintilerin istirdadı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile davacının ... .... Müdürlüğünün 2014/5200 Esas sayılı ... takip dosyası yönünden borçlu olmadığının tespiti ile ... dosyası kapsamında davacıdan tahsil olunan 11.582 TL'nin davalıdan istirdatı ile davacıya ödenmesine, davalının ... takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine, ... verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Bu hâlde de icranın eski hâle getirilebilmesi için istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerekir (m. 72/5, c.2). Borçlu, İİK'nın 72. maddesinin 6. fıkrasına göre menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasının kabulü kararının faiz, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin bölümü için ilâmlı icra yoluna başvurabilir; fakat, bunun için de, istirdat davasının kabulü kararının kesinleşmesi gerekir (Kuru, s. 390- 391). Nitekim bu hususlar Hukuk Genel Kurulunun 11.02.2020 tarihli ve 2018/8- 55 E., 2020/130 K. sayılı kararında da benimsenmiştir. Borçlu, menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı İİK'nın 72. maddesinin 7. fıkrasına göre istirdat davası açabilir. Borçlu, istirdat davası sonucunda (lehine) almış olduğu ilamı hemen icraya koyabilir (m. 32). Bunun için, ilamın kesinleşmesi şart değildir; çünkü, ilamın konusu bir para alacağıdır (HUMK m. 443/1; İİK m. 36)....

                  UYAP Entegrasyonu