Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi uyarınca hukuki yararın dava şartlarından biri olduğunu, işbu dosya müvekkili ile ---- arasında yapılan alt taşeronluk sözleşmesine istinaden müvekkili şirket tarafından ----100.000,00-TL teminat senedi verildiğini, müvekkili ile -----arasında akdedilen sözleşme gereğince ---- cari hesabından yapılan kesintiler düşüldüğünde müvekkili şirketin ------ 9.549,12-TL borcu kalmış olması ancak 9.549,12-TL tutarlı bakiye borç sebebiyle hiçbir şekilde tahsile verilmeyeceği kararlaştırılmış olan 100.000,00-TL bedelli teminat senedinin ----- İcra Müdürlüğü'nün ----- Esas Sayılı dosyası ile takibe konu edilmesi ve cebri icra baskısı sebebiyle borçlu olmadığı bu parayı taksitler halinde ödemek zorunda kalan müvekkilin açmış olduğu istirdat talepli dosya olduğunu, istirdat davasının bilindiği üzere genel hükümlere göre açılan ve davacının borçlu olmadığı bir parayı icra takibi sonunda vermiş olduğunu ispat etmesi gereken bir eda davası olduğunu, Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili hakkında icra takibine konu edilen senet üzerindeki imzanın müvekkili ... eli ürünü olmadığını, ayrıca diğer müvekkili şirket ile davalı arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürerek müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkilinin haciz baskısı altında yapmış olduğu ödemenin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu senet üzerindeki imzanın borçlu davacıya ait olduğunu, davacı tarafın borçlu olmadığı iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

      Davacı taraf, haciz baskısı altında borçlu olduğu miktardan fazla ödediğini iddia etmektedir. İstirdat; geri alma, İstirdat davası ise; borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödenen paranın geri alınması için açılan dava türüdür. Davacı taraf "davalı tarafa bu miktar borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödeme yaptığını" iddia ettiğinden, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 2014/20553 E. , 2015/11664 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, dava istirdat davasıdır....

        nolu ve 42.134,70 TL TUTARLI FATURANIN 14.670,73 TL'LİK MİKTARI YÖNÜYLE BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, DAVACININ FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİNİN REDDİNE, 2-Yasal şartları oluşmadığından reddedilen kısım yönüyle davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE, .......................

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin kefil olarak imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesine ve buna istinaden düzenlenen çek karneleri için davalı bankanın müvekkili ile ayrıldığı borçlu şirket ve şirket ortakları aleyhine takibe geçtiğini ileri sürerek müvekkilinin borçlu ... Ltd.Şti.nden 19.7.2000 tarihinde ayrıldığı için borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili, davanın reddini istemiştir....

            Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu hukuki yararının kalmadığı, borcun icra dosyasına ihtirazi kayıt olmadan ödendiği bu durumda menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın varlığı dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 2014/12431 esas ve 2014/16558 karar sayılı ve 19.11.2014 tarihli bozma ilamı ile “Dava, icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 72,VI hükmüne göre, “Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” Somut olayda, dava konusu edilen icra takibindeki borç yargılama sırasında ödenmiştir....

              Mahkemece toplanan delillere göre; taraflar arasında imzalanan protokolde 8.000,00 TL'nin ...tarafından verileceğinin kararlaştırıldığı, dolayısıyla davacının istirdat talebiyle ilgili olarak aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bunun yanında protokolde belirtilen senetlerin davacının iş yerinde yapılan haczin baskısıyla imzalandığı ve dava dışı ...Şirketi ile davacı şirket arasında organik bağ olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının istirdat davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine, menfi tespit davasının kabulüne, davacının davalıya protokole konu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın istirdat değil istihkak davası olarak icra mahkemelerinde açılması gerektiğini, tarafların tacir olduklarını, davacının takip borçlusu ile organik bağı olduğunu, istihkak davasını süresi içinde açmadığından borcu ikrar ettiğinin kabulü gerekeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Ankara ...İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasın sayılı takibin alacaklısı aleyhine takip borçlusu olmayan davacının istirdat istemine ilişkindir. Davaya konu takip dosyasına göre davacı, takip borçlusu değildir. İİK 72/7 maddesinin açık hükmüne göre, sadece borçlular (aleyhlerine icra takibine başlanılmış olanlar) istirdat davası açabilir. Bu davalar, geri verilmesi istenen paranın icra takibi sırasında cebri icra tehdidi altında ödenmiş olması şartları altında açılabilir ayrıca davacı-borçlu taraf, borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda bırakılmış olmalıdır....

                  KYK çıktığında veya başka bir üniversiteye geçiş yaptığında da bu kural geçerli olacaktır.” denildiğini, hali hazırda yurtta 1 oda/yatağın boş kaldığını, aksinin davacı/borçlu tarafından ispat edilemediğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini ve davalı alacaklı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, yurt barınma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Çanakkkale 1....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından Asliye Hukuk Mahkemesi'ne nispi harç yatırılmak sureti ile 30.07.2013 tarihinde istirdat davası açıldığı, anılan mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın İcra Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmıştır. Borçlu tarafından açılan dava istirdat davası olup, davaya bakma görevi genel mahkemelere aittir. Bir diğer anlatımla anılan dava icra mahkemesinin görev alanına girmez....

                    UYAP Entegrasyonu