WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3- 1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ödenen bedelin istirdadını talep etmiş, yargılama aşamasında icra dosyasına yapılan bir kısım ödemeler olduğu anlaşılmıştır. Yapılan ödemelerden dolayı dava istirdat davasına re'sen dönüşmüş olup, bu durum kamu düzeni ile ilgilidir. Bu nedenle, icra dosyasında yapılan ödemeler nedeniyle, ödenen kısımların istirdadına karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmış olup, mahkemece icra dosyasına yapılan tüm ödemeler tespit edilerek, ödenen miktar yönüyle istirdat, kalan kısım yönüyle borçlu olmadığının tespiti şeklinde karar verilmesi gerekirken davanın menfi tespit davası olarak görülüp sonuçlandırılması doğru görülmemiştir....

Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3-1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ödenen bedelin istirdadını talep etmiş, yargılama aşamasında icra dosyasına yapılan bir kısım ödemeler olduğu anlaşılmıştır. Yapılan ödemelerden dolayı dava istirdat davasına re'sen dönüşmüş olup, bu durum kamu düzeni ile ilgilidir. Bu nedenle, icra dosyasında yapılan ödemeler nedeniyle, ödenen kısımların istirdadına karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmış olup, mahkemece icra dosyasına yapılan tüm ödemeler tespit edilerek, ödenen miktar yönüyle istirdat, kalan kısım yönüyle borçlu olmadığının tespiti şeklinde karar verilmesi gerekirken davanın menfi tespit davası olarak görülüp sonuçlandırılması doğru görülmemiştir....

    Birleşen 2001/446 Esas sayılı davanın davacısı Şaban, davalı bankanın ihtarnamesi üzerine ödeme yapmadığı temerrüt faizi bölümüne ilişkin olarak menfi tesbit davası açmış bulunmasına ve dosya kapsamına göre bu davanın kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin bu davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün, bu davacı bakımından onanması gerekmiştir. 2-llK'nun 72/7 madde hükmüne göre, borçlu gerçekte borçlu olmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması halinde istirdat davası açabilir, BK.'nun 62. madde hükmüne göre ise, borçlu olmadığı şeyi ihtirayile veren kimse, hataen kendisini borçlu zannederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez....

      Bundan başka davacı borçlu faiz talep etmiş ise davalı alacaklı ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizi ödemeye de mahkum edilir ----- Sonuç olarak davacı istirdat davasına dönüşen işbu davada ------- tarihli dilekçeleri ile ticari faiz talep ettiği hususu nazara alınarak talep gibi faize hükmedilmiştir....

        Bu maddeye göre; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

        Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davası görülmekte iken borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder.Somut olayda, dava menfi tespit davası olarak açılmış, yargılama sırasında davaya konu çek davalının cirosu ile dava dışı 3. Kişiye geçmiş ve 3. Kişinin bankaya ibrazı üzerine çek bedeli 3. Kişiye ödenmiştir. Davacı da 30/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde çek bedelinin ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirtmiş olup, mahkeme gerekçesinde de bu husus belirtilmiştir....

          Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfi tespit davası görülmekte iken borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder. Somut olayda, dava menfi tespit davası olarak açılmış, yargılama sırasında davaya konu çek davalının cirosu ile dava dışı 3. Kişiye geçmiş ve 3. Kişinin bankaya ibrazı üzerine çek bedeli 3. Kişiye ödenmiştir. Davacı da 30/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde çek bedelinin ödendiğini ve davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirtmiş olup, mahkeme gerekçesinde de bu husus belirtilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, İİK.’nun 72/7. maddesinde düzenlenen borçlu olunmadığı halde icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınan bedelin iadesi için açılan istirdat davasıdır. İİK.’nun 72/7. maddesi uyarınca istirdat davası, borçlunun borçlu olmadığı bir parayı icra tehdidi altında ödediği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabilir. Bu süre zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süre niteliğindedir. Bunun sonucu olarak mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Somut olayda davacı-borçlu tarafından icra dosyasına 07.01.2011 tarihinde ödeme yapılmış, görülmekte olan dava ise 20.03.2012 tarihinde açılmıştır....

            DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacının meşru hamili olduğu ileri sürülen çekin rızası dışında davacının elinden çıktığı iddiasına dayalı istirdat ve çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu çekin incelenmesinde, Keşidecisi .... Giyim Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olan ...... şubesine ait ....... numaralı, 29/12/2017 tarihli, 180.000,00TL bedelli çekin ciro silsilesi ile cirantaların davalılar olduğu, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacının imzaya itirazı nedeniyle çekin davacı tarafından imzalanıp imzalanmadığının tespiti ile davalının iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Muhatabın çeki ibraz eden kişiye geçerli bir ödeme yapabilmesi için bu kişinin çek bedelini tahsil konusunda talep hakkına sahip olması zorunludur. Emre yazılı çeklerde düzgün bir ciro zinciri ile hak sahibi olduğu anlaşılan kişi (yetkili hamil) olması gerekir....

              Davacılar vekili 05/03/2014 havale tarihli dilekçesi ile, takibe konu çek bedelinin ödendiğini belirterek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini, dava konusu çekin 14.500,00 TL'lik kısmından borçlu olmadıklarının tespiti ile 14.500,00 TL fazla ödemenin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada davalı ....vekili, çek keşidecisi davacı ...'nın taraf sıfatının olmadığını, zira müvekkili ile davacı arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını, davacı şirkete teslim edilen ürünlerde eksiklik olmadığı gibi davacının daha sonra müvekkilinden 13.924,00 TL bedelli başka mallar da aldığını, bu malların bedelinin de ödenmediğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacılar vekili, davalı ... asıl dava konusu çeki aynı ailenin şirketi olan davalı ...'...

                UYAP Entegrasyonu