İcra İflas Kanununun 72. maddesindeki istirdat davası, TBK'nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat ( sebepsiz zenginleşme) davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır. İİK 72/6.maddesinde; Borçlu menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından istirdat talebinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2020 günü temyiz eden davacılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı ... vekili ile davalı şirket adına gelen olmadı. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, dava dilekçesinde aile konutu olan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespiti isteminde bulunmuşlar, mahkemece 04.12.2013 tarihli hükümle davanın reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/2184 sayılı dosyası nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 08.10.2008 tarihli dilekçesi ile iflas davasında ödeme yapılması nedeniyle davasını istirdat davasına dönüştürmüştür. Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatif üyeliğinden 19.07.2004 tarihinde istifa ettiğini ve bu talebinin yönetim kurulunca 24.07.2004 tarihinde kabul edildiğini, müvekkilinin yerine davacı kooperatifin yeni üyeler aldığını, bu nedenle geri ödemenin def'aten yapılması gerektiğini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı bankanın, müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ayrıca taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiği genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmediği gerekçesiyle müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını, kredi borcunun ödenmiş olmasına rağmen müvekkilinin icra tehdidi altında 25000 TL fazladan ödeme yaptığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Tekirdağ 1....
-TL. fazla ödeme olacağını ileri sürmüş ve müvekkilinin takip dosyası nedeniyle borcunun bulunmadığının tespiti ile fazladan ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte geri ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmalara katılmamış, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesini dosyaya sunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, ıslah talebi de nazara alınarak 13.323.00.-YTL. fazla ödemenin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Menfi tespit davalarında borçluluk durumunun dava tarihi itibariyle belirlenip, borçlu bulunulmayan miktar saptanarak varsa fazla ödemenin istirdadına karar verilmesi gerekir....
Bu miktara, davacının borçlu bulunmadığını ileri sürüp iptalini istediği ....908,00 TL çek bedeli de eklendiğinde toplamda 111.508,00 TL olduğu, bu miktardan davalının gerçekleştirdiği imalât bedeli olan 55.200,00 TL düşüldüğünde davacının nakit ve çekle fazla ödemesinin 56.308,00 TL kaldığı ve bozmadan önce verilen karar ile ikinci kararda çekle ilgili menfi tespit kararı verilip istirdat kararı verilmemesine dair davacı tarafça temyiz yoluna başvurulmadığından bu husus kazanılmış hak oluşturmuş olup, bu durumda 56.308,00 TL'den çek bedeli ....908,00 TL düşüldükten sonra 35.400,00 TL yönünden istirdadı ile hüküm fıkrasında numara keşide tarihi ve bedelleri gösterilen toplam ....908,00 TL'lik çekler yönünden bedelsiz olmaları nedeniyle iptâllerine ve bu çeklerle ilgili varsa başlatılan icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak daha fazla miktarda istirdat kararı verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
K A R A R Davacı, borçlu olmadığı halde aleyhine icra takibi yapılıp oturmadığı adrese yaptırılan tebligat ile takibin kesinleştirildiğini, bankadaki parasına haciz konduğunu, parayı çekmek isterken durumu öğrendiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı,davacının eşinin eniştesi olduğunu, davacıya elden ödünç para verdiğini, ödemediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının ödünç verdiğini ispatlayamadığına dayanılarak davanın kabulüne, davacının 30.000,00 YTL den borçlu olmadığının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, dava sırasında icra dosyasına haricen 8.121,00 YTL ödeme yapıldığını bildirerek bu kısım için istirdat talebinde bulunmuştur....
İcra müdürlüğü'nün 2006/7618 sayılı icra takibi nedeniyle 104.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazının satışı sonucu bu miktarın 100.000 TL'sinin istirdatını, 4.000 TL'den borçlu olmadığının tespitini talep ettiği gibi anılan takip konusu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesi ile evinin haksız satışından kaynaklanan 5.000 TL maddi 50.000 TL manevi tazminat ve 1.800 TL mahrum kalınan kira kaybı olmak üzere toplam 160.800 TL üzerinden iş bu davayı açmıştır. Mahkemece bu açıklamalar doğrultusunda bir yıllık hak düşürücü süre dolduğu için 100.000 TL istirdat isteminin reddinde bir isabetsizlik yok ise de, 4.000 TL'den borçlu olmadığına ilişkin talep ile maddi ve manevi tazminat istemleri ve kira mahrumiyeti taleplerinin ayrı ayrı incelenip her bir talep hakkında gerekçeleri de gösterilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile dava yalnızca istirdat davasıymış gibi karar verilmesinde isabet görülmemiştir....
Karar Sayılı Dava Dosyasında DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davacılar ve birleşen davanın davalısı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından kiralayana karşı açılan kira borcunun bulunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ......