WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şubesine ait ... seri nolu 15.08.2020 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli 3 adet çek nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, ... ......

    Buna göre; "(1)Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. ...(6)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. (7) Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir. ..."...

    Şubesi'ne ait 02.09.2021 tarih 238.870,11 TL tutarlı çek, 24.08.2021 tarih 250.000.TL tutarlı çekler nedeniyle ve 20.08.2021 tarih ve 250.000.TL tutarlı çekin 130.564,98 TL’lik kısmı yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında davacı tarafından sunulan ödeme belgeleri uyarınca dava konusu çeklerin ödenmiş olması nedeniyle davaya istirdat davası olarak devam olunmuştur. Kural olarak menfi tespit davasında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalıya aittir. Bu nedenle davalının alacaklı olduğunu usulüne uygun olarak kanıtlaması gerekmektedir. Ancak somut olayda olduğu gibi davacının kambiyo senedi niteliğindeki çeke dayanması durumunda davalı tarafça ispat yükünün yerine getirildiği kabul edilerek ispat yükü yer değiştirmekte olup, bu kez davacı borçlunun borçlu olmadığını aynı güçte yazılı delillerle kanıtlaması zorunludur....

      İcra Müdürlüğünün 2017/1317 Esas sayılı dosyasına ve davaya esas, Keşidecisi...Basın Yayın Dağıtım iktisadi işletmesi olan, 05.06.2017 Keşide Tarihli, 10.06.2017 vade tarihli, 125.000,00 TL bedelli bono nedeni ile DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ ile, davacı tarafından ödenen 197.739,83 TL’nin, 10.08.2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Davalının takipte haksız aynı zamanda kötüniyetli olduğu subut bulmadığından davacının kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE, 3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 13.507,60 TL karar harcından, davacı tarafından peşin yatırılan 2.134,69 TL harç ile ikmal harcı tutarı 1.242,25 TL toplamı olan 3.376,94 TL'nin mahsubu ile bakiye 10.130,66 TL'nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına 4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 22.291,79 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili...

        Esas) Sayılı dosyasından davalıya ayrı ayrı borçlu olmadıklarının tespitine, 2-Davacı ... ...'nin istirdat davasının kabulü ile işbu davacıdan haksız olarak tahsil edilen toplam 38.567,50 TL'nin davalıdan istirdadı ile davacı ... ...'...

          İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....

          İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....

          ın imza attığını, takibin yönetim adına yapıldıktan sonra site maliklerinin tamamının dosyaya borçlu olarak kaydedildiğini, eski yönetici ...'ın böyle bir borçlanmaya site karar defterinde şerh verilmediğini, kendisine böyle bir yetki verilmeden sitenin borç altına sokulduğunu, bu şekilde sokulan borç ile birlikte site yönetimi ve site sakinleri mağdur edildiğini, haksız yere müvekkillerinin ev ve araçlarına haciz şerhi verildiğini, müvekkillerinin dosyaya hukuksuz bir şekilde borçlu olarak eklendiğini, müvekkillerin bazılarından ( tahsil harcı dahil ) tahsilat yapıldığını, bazılarının evlerine ve arabalarına haciz işlenmiş, bazıları da dosyaya borçlu olarak eklendikten sonra yine taraf kaydı ( hukuksuz ve temelsiz bir şekilde ) silindiğini, bu hali ile tespiti ( borçlu olup olmadığının ) gerektiğini, ödeme yapanlar açısından ise istirdatını talep ettiklerini, site sakinlerinin site yönetimine herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, Ankara .... İcra Müdürlüğü ... ve Ankara .......

            "Menfi tespit davasının yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüş olması (m.76/2), menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması halinde davacı borçlunun talebi üzerine davalı alacaklının tazminata mahkum edilmesine engel olmaz. İstirdat davası, menfi tespit davasının devamı olup, cebri icra tehdidi altında gerçekleşen ödeme sebebiyle borçlunun serbest iradesi dışında, kanun hükmü gereği kendiliğinden bu dönüşüm vuku bulduğundan, davacı borçlu istirdat davasına dönüşüm olmasaydı alacağı tazminattan, yoksun bırakılmamalıdır." (Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2014, Ankara, s.404-405) "İİK m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davanın borçlu lehine hükme bağlanması halinde de, m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir kanısındayım....

              Tarım Kredi Kooperatifine ait 03.04.2006 vade tarihli 1223 no'lu (... no'lu senet) ....564,00 TL bedelli senet yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile yine dava dilekçesinde belirtilen 558,31 TL'nin istirdatına yönelik davacının menfi tespit ve istirdat taleplerini reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ......2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu