Davalı vekili, ihtarnamelerin usulüne uygun olduğunu, borç miktarlarının doğru olduğunu, davacının borçlu olmadığının tespiti talebi ile ihraç kararının iptali talebinin aynı davada görülemeyeceğini, davacının borçlu olmadığının tespiti talebine konu miktarı açıklayarak buna ilişkin harcı yatırması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi raporunda tespit edilmiş olan borç miktarının ihraç kararına dayanak teşkil eden ihtarnamelerdeki miktardan daha az olması nedeniyle, ihtarnamelerdeki borç miktarının gerçeği yansıtmadığı ve davacın menfi tespit talebinin esasen ihraç kararının iptali talebi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, bu talep hakkında hüküm kurulmasına gerek olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı davalının banka hesabına toplam 11.450,00TL'yi borç olarak gönderdiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine tahsili için icra takibinde bulunduğunu, borçlu davalının başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıya borç olarak havale yoluyla gönderdiği paranın tahsili için yapılan takibe yönelik davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı davalıya 20.000,00TL borç para verdiğini, bu parayı davalının babasının banka hesabına havale yoluyla gönderdiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine başlatılan icra takibine haksız yere itiraz ettiğini belirterek vaki itirazın iptaline ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacıya borcunun bulunmadığını savunarak haksız davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya borç olarak havale yoluyla gönderdiği paranın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Dava, tüketim ödüncü sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Dosya arasında bulunan hesap hareketleri çıktısında gönderilen paraya ilişkin açıklama kısmına "borç bedeli" yazıldığı görülmektedir. Tarafların iddia ve savunmaları dikkate alındığında havale ile gönderilen paranın borç olarak verildiği hususunda ispat yükü davacıya aittir. Dekontta yazan "borç ibaresi" ifadesi kesin olarak borç verme anlamını taşımadığına göre davacının borç para verme iddiası sübut bulmamıştır. Ancak davacı yemin deliline dayandığından, mahkemece davacıya yemin delili hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya 15.11.2001 tarihli dekont ile borç para gönderdiğini ancak iade edilmediğini yapılan takibe de haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının kendisine olan borcunu bu havale ile ödediğini, davacının aksini yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı davasını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen paraların geri ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Davalı, icra takibine yaptığı itirazı sırasında herhangi bir borcu olmadığını savunmak suretiyle inkarda bulunmuştur. Mahkemece, tanık anlatımları, davalının cevap vermemesi dikkate alınarak, davalının takibe konu parayı davacıdan aldığı ve geri ödemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Havale borç ödeme belgesidir. Davalı, borç ilişkisini inkar ettiğine göre davacı, davalıya borç para gönderdiğini ispat etmelidir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzu, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde bu paranın borç olarak verildiğine dair bir bilgi yoktur. Somut olayda, davacının dayandığı belge yalnız başına borç verildiğini ispata yeterli değildir. Zira kural olarak havale bir ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir....
Ancak, 5434 sayılı Kanunun 121. maddesinde hatalı işlemlerin düzeltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek beş yıllık tutarın tahsil edileceği belirtildiğinden borç çıkarma işlem tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısım için davacı adına borç çıkartılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kısmen reddi ve kısmen kabulü ile ... İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının 30.04.1999-30.04.2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin borç çıkarma işleminin iptali isteminin reddine yönelik kısmının onanmasına, 01.01.1997-29.04.1999 tarihleri arasındaki döneme ilişkin borç çıkarma işleminin iptali isteminin reddine yönelik kısmının bozulmasına, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 28.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, 5434 sayılı Kanunun 121. maddesinde hatalı işlemlerin düzeltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek beş yıllık tutarın tahsil edileceği belirtildiğinden borç çıkarma işlem tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısım için davacı adına borç çıkartılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kısmen reddi ve kısmen kabulü ile ... İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının 30.04.1999-30.04.2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin borç çıkarma işleminin iptali isteminin reddine yönelik kısmının onanmasına, 01.01.1997-29.04.1999 tarihleri arasındaki döneme ilişkin borç çıkarma işleminin iptali isteminin reddine yönelik kısmının bozulmasına, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 28.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin ortağı olduğunu, gerçek borç miktarını yansıtmayan, açık ve detaylı borç dökümünü içermeyen ihtarlara dayalı olarak hakkında ihraç kararı verildiğini, davalıya olan borç miktarının tespiti gerektiğini ileri sürerek, hakkında verilen ihraç kararının iptali ile davalıya olan borç miktarının tespiti ve ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıya 29.09.2010 tarihinde banka havalesi ile 15000 TL borç para gönderdiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yaptığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile herhangi bir ticari veya borç ilişkisinin olmadığını,inşaat şirketinde proje müdürü olarak çalıştığını,şirketin taşeronu olan dava dışı ... 15.000 TL borç para verdiğini ,hesabın a gönderilen bu paranın 3.kişinin borcunu ödemesi olarak havaleyi kabul ettiğini ,davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....