Dava, borç olarak gönderilen paranın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davalı tarafın davacının gönderdiği paranın 22/11/2013 tarihinde davacıya banka aracılığı ile yapılan ve davacıya verilen 10.000,00 TL borcun geri ödemesi olduğunu ileri sürerek vasıflı ikrarda bulunduğu, bu durumda ispat yükünün davacı tarafta olduğu; iddia olunan borç ilişkisi sırasında tarafların evli olduklarından tanıkla ispatı mümkün ise de; davacı tanığı ...ile davacının annesi tanık ...'ün beyanlarının soyut ve borç ilişkisini ispatlar derecede olmaması yanında davalı tarafın borç isteme nedenine ilişkin çelişki beyanları, davacı tanığı....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, amcası olan davalıya borç olarak verdiği 18.500 Euro’nun ödenmediğini, tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davalıdan toplam 15.000 Euro borç para aldığını, aldığı borç parayı değişik tarihlerde elden ve aracılar vasıtası ile ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Davacı, davalı tarafından verildiğini iddia ettiği 15.01.1986 tarihli "borç senedidir" balıklı adi yazılı borç senedine dayalı ilamsız icra takibine davalı tarafından imzaya ve borca itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur. Davanın, adi borç senedinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunduğu, miras payının devrine, zilyetliğe, tapu iptali ve tescile yönelik bir istekte bulunulmadığının anlaşılmasına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri’ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacının, banka havalesi yoluyla 'borç' açıklamasına da yer vererek davalı hesabına para gönderdiği yönleri de dosya kapsamıyla sabittir. Taraflar arasındaki çekişme, davacının, takibe konu ettiği miktar kadar borç para verip vermediği ve davalının icra takibine yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. 6098 sayılı TBK'nın 102. maddesinde kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır. Somut uyuşmazlıkta davacı, banka hesabından davalı hesabına borç vermek amaçlı para gönderdiğini ileri sürerek, buna dair banka hesap hareketlerini içerir belge sunmuştur. Anılan belgede davacının, davalıya takibe konulan miktarda havale yaptığı ve açıklamasına 'borç' ibaresi yazdığı anlaşılmaktadır. Davalı banka hesabı da bu durumu teyit etmektedir. Davalı, borç ilişkisini tamamen kabul etmeyerek davanın reddini savunmuştur....
Davacı, borç ödenmeyince yaptığı icra takibine davalının itirazı nedeniyle, itirazın iptali talepli bu davayı açmıştır. Davalı davaya cevap vermemiş, dolayısıyla davayı inkâr etmiştir. Bu paranın davalıya borç olarak verildiğini ispat yükü, davacıdadır. Davacının ibraz ettiği dekont üzerinde, paranın borç olarak gönderildiğine dair bir açıklama yoktur. Bu dekont, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayandığına göre davacıya yemin teklif hakkı hatırlatılmalı ve soncuna uygun bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 14.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
İcra Müdürlüğünün (... ... 8. icra müdürlüğünün) 2011/24525 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 3.000,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline şeklinde devam edilmesine; takipteki işlemiş faiz kalemine yönelik itirazın iptali talebinin reddine, 3.000,00 TL üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, ret edilen kısım üzerinden, davalı yanın kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, borç olduğu iddiasıyla havale edilen paranın tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi ile açılmıştır. Davalı, davacıya borcunun olmadığını ve havalenin bir ödeme aracı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı tarafa borç olarak gönderdiği paranın tahsili için başlattığı takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptalini taleple dava açmıştır. Davacı tarafça mahkememizin --- sayılı dosyasında da davalı aleyhine yine borç olarak verdiğini ileri sürdüğü ---için başlattığı bir başka takip nedeniyle itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır....
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, borç iddiasına dayalı başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalı hesabına 15.000...karşılığı 26.101,50 TL olarak 21.1.2008 tarihinde gönderdiği paranın bizzat davacıya verilmiş bir borç olduğunu ileri sürerken davalı davacı ile aralarında borç ilişkisinin olmadığını, paranın bir başkasına iletilmek üzere hesabına yatırıldığını savunmuştur. Davalının savunması gerekçeli inkar mahiyetinde olup, kural olarak ödeme aracı olan banka havalesinde açıkça davalıya borç olarak gönderildiğine dair açıklamanın da bulunmaması karşısında ispat külfeti nin davacıda olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 2013 yılında iki kalemde toplam 10.000,00 TL banka havale yöntemi ile davalıya borç para gönderdiğini ancak borcun ödenmediğini ileri sürerek, başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, havalelerin ücret alacağına mahsuben gönderildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı yanca temyiz edilmiştir. Dava, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen paraların borç gönderildiği iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 2003 yılında iki kalemde toplam 4000 TL banka havale yöntemi ile davalıya borç para gönderdiğini ancak borcun ödenmediğini ileri sürerek, başlattığı takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, havalelerin davacının borcuna mahsuben gönderildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahekemece, havalelerin davalının hesabına gönderildiği ve davalı yanca bu paraların çekildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir. Dava, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen paraların borç gönderildiği iddiasına dayalı itirazın iptali davasıdır....