DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
Davacı Ahmet Zeybek'in ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti yerinde olmadığı gibi, davacı şirketin 15/12/2020 tarihinde takipten haberdar olması karşısında, davacı şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, usulsüz tebligat şikayeti yanında, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemiştir. İlk derece mahkemesince, sadece usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmiş olup, davacıların diğer istemleri hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığından, karar usul ve yasaya uygun değildir....
Şirketi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlattığı, müvekkili aleyhine de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığını, her iki icra dosyasındaki toplam alacak miktarının gerçek borcun iki katı kadar olduğunu, mükerrer takip başlatıldığını kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, borçluların borca itirazları konusunda kanuna uygun delil sunamadıklarını, alacaklının borca itirazın kabulü yönünde herhangi bir beyanının bulunmadığını, borca itiraz konusunda dar yetkili icra mahkemesince alacaklı bankanın kayıtları üzerinden inceleme yapılarak sonuca gidilmesi mümkün olmadığından davacı borçluların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. VII. TEMYİZ A....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraz ve diğer şikayetlerini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir....
Memur muamelesinin şikayeti halinde yasada tazminat öngörülmediğinden tazminata hükmedilmesi ve vekalet ücreti takdiri mümkün olmayıp, davalı vekilinin istinaf başvurusu da yerinde görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvuru taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1) Mağdurun yaralanmasına ilişkin hükme dayanak gösterilen adli raporunun dosyada bulunmaması, 2) Sanığın üzerine atılı kasten basit yaralama suçunun takibi şikayete tabi suçlardan olması nedeni ile mağdur ....'ün gerek soruşturma gerek mahkemede usulüne uygun ifadesi alınmadan dava ve şikayeti sorulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 02.07.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacılar dava dilekçesinde, ödeme emri ekinde takibe dayanak senet suretinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu belirterek borca itirazlarını bildirmişlerdir. Bu durumda Mahkemece öncelikle, davacıların ödeme emri tebliğ işleminin iptaline yönelik şikayetin değerlendirilmesi ve reddine karar verilmesi halinde borca itirazın değerlendirilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Zira, ödeme emri tebliğ işleminin iptali üzerine davacılara yeni bir ödeme emri gönderilecek olup, davacılar yeni ödeme emri tebliğinden sonra varsa borca itirazlarını ileri süreceklerdir. Somut olayda; davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ mazbataları incelendiğinde üzerlerinde "Örnek no:10 ödeme emrini ihtiva eder " yazılı olduğu, İİK'nın 58 ve 61.maddelerine aykırı olarak takibe dayanak belgelerin ödeme emri ekinde davacılara gönderilmediği anlaşıldığından, Mahkemenin şikayetin kabulüne ilişkin kararı isabetlidir....
Borçlusu ... kefili ... olan 6.10.200 vadeli 3.000.000.000 Tl. bedelli bonoya dayanarak lehdar ...’un 16.10.2000 tarihinde borçlu ve kefil aleyhine icra takibi yaptığı, borçluların borca ve imzaya itiraz ettiği ...’un şikayeti üzerine ... ve ... aleyhine kamu davası açıldığı, yapılan yargılamada adli Tıp Kurumu ve Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis laboratuvarınca düzenlenen raporlarda; senetteki imzaların ...’e ait olmadığı ... tarafından atıldığı iddia olunmuş imzanın ise bu şahsın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği ve müsnet suçun unsurları da oluşmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatına karar verildiği ve hükmün kesinleştiği dosya içeriği ile sabittir. Yukarıda belirtildiği üzere, senet borçlusu ... ve Kefil ... dava konusu bonodaki imzaların kendilerine ait olmadığını iddia etmektedir. Amasya Ağır Ceza Mahkemesin de yapılan yargılama sonucu verilen kararda senetteki imzanın ...’e ait olmadığı saptanmış ve bu husus kesinleşmiştir....
İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. İİK'nun 143. maddesine göre düzenlenen kesin aciz vesikası, İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmakla, alacaklının aciz vesikasında yazılı miktar üzerinden icra takibi yapması mümkün olup, davalı tarafça borcun ödendiği de ispatlanamadığından, istinaf talepleri yerinde görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosya kapsamına, toplanan delillere, Ankara 16....