WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “takasvemahsup” kavramlarının açıklanmasında fayda vardır. 13. Hemen belirtmek gerekir ki; takas ve mahsup farklı iki hukukî kurumdur. Sık sık birlikte ve aynı anlamda kullanılmaları yaygın ise de bu durum sadece benzer olmalarından kaynaklanmaktadır. İki kurumu ayrı ayrı ele almak gerekir. 14. Hukukumuzda takas, birbirine karşı bir miktar para veya aynı cins alacağa sahip kişilerden birinin karşı tarafın kabulüne ihtiyaç duymaksızın tek taraflı beyanı ile bu alacakları az olanı tutarında sona erdiren yenilik doğurucu bir hukukî işlemdir. Böylece takas ifa masraf ve külfetine katlanmadan, her iki tarafı da borcunu ifa ve alacağını tahsil etmiş durumuna getirir. 15. Somut olayda uygulanması gereken ve dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 118....

Alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayanması halinde takibin kesinleşmesi koşulu aranır ise de, ilama bağlanmış alacağın takas konusu edilebilmesi için böyle bir koşul söz konusu değildir. Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesi gereğince, vekalet ücreti iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez ise de borçlunun kendi lehine hükmedilen ve kendi alacağı olan vekalet ücreti alacağının borcundan mahsubu talebi bu Yasa hükmüne aykırılık teşkil etmez. Alacaklı vekilinin icra dosyasına ibraz ettiği 10.12.2012 tarihli dilekçesinde 14.000,00 TL manevi tazminat alacağının aslının ödenmesi halinde, BK'nun 84. maddesinin uygulanmaması talebi bulunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlu lehine hükmedilen vekalet ücreti alacağının ve bunun faizinin 14.000,00 TL manevi tazminat borcundan takas mahsup edilerek kalan kısmın ödenmesiyle, manevi tazminat borcunun tamamının ödenmiş sayılacağının kabulü gerekir....

    davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın 20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılaman giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      E.,2008/409 K. sayılı) gereğince davalı 3.kişiden olan alacağının borca yeter kısmı üzerine haciz konulması için gönderilen 1.Haciz İhbarnamesine 3.kişi tarafından takas ve mahsup hakkı bulunduğu gerekçesiyle haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, takas ve mahsup (istihkak) iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı (3.kişi) vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalının takas ve mahsup talebine ilişkin kesinleşmiş alacaklarını bildirmesi için verilen kesin süre gereğinin yerine getirilmediği, takas ve mahsup talebinde bulunduğu alacaklarının henüz kesinleşmediği ve bu iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı 3.kişinin takip dosyasından gönderilen 12.1.2009 tarihli 1.Haciz İhbarnamesine yapmış olduğu takas ve mahsup talebinin kaldırılmasına (istihkak iddiasının reddine) karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davacı vekili 20.02.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 3.145,00 TL aidat, doğalgaz ve su bedeli ve 14.000,00 TL kira bedelinin tahsilini talep etmiştir. Ödeme emrinin davalı kiracıya 26/02/2014 tarihinde tebliği üzerine davalı kiraya veren süresinde yaptığı itirazında borcu olmadığını aksine davacıdan 2.000 TL depozito alacağı bulunduğunu, ayrıca davacının elinde davalıya iade etmesi gereken 1600 TL bedelli çek bulunduğunu, davalının kira borcu olmadığını, kira akdinin açıkça imzasına ve içeriğine itiraz ettiklerini bildirmiştir. Davalı sözleşme gereğince davacıya 1000 USD ve 1600 TL lik çek depozito vermiş olup, cevap dilekçesi ile takas ve mahsup talebinde bulunmuştur. Davada davacının kira ve aidat alacağı miktarı nazara alınarak bu miktar üzerinden davalı tarafından ödenen depozito miktarı mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken takas mahsup talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

          Oysa dosyada davalının takas mahsup talebi bulunmamaktadır. O halde, takas mahsup talebi bulunmamasına rağmen, mahsuba yönelik karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3-İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra - inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklarının mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Burada borçlunun kötüniyetli itiraz etmiş bulunması yasal koşullardan değildir. İnkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz edip duran ve işin itirazla çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı, alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : TARİHİ : 21/04/2015 NUMARASI : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, takipten sonra davalı tarafça yapılmış ödemeler mahsup edildikten sonra 5.600,07 TL alacak kaldığını, davalının ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın takas edildiği yönündeki itirazının usulüne uygun ayıp ihbarı bulunmadığından haksız bir itiraz olduğunu ileri sürerek bakiye alacak bakımından itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ilamlı takipte takas mahsup talebi ile işlemiş faizin usul ve yasaya aykırı olduğu iddiasına dayalı fazla talep edilen kısmın iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu 16. madde. 32. madde. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                Davacı tarafça, davalı tarafın takas mahsup talebi kabul edilmemiş, davalı tarafın dava dışı şirkete yaptırdığı taşımaları ispat etmesi gerektiği, takas mahsup talebini kabul anlamına gelmemek üzere takas mahsup talebine konu alacağın zaman aşımına uğradığı savunmasında bulunulmuştur. İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. İtiraz dilekçesi ve dava tarihi dikkate alındığında eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça, davalının takas mahsup talebine konu alacak talebi hakkında zaman aşımı def'inde bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin tarihi, takas mahsup talebi tarihi dikkatae alınarak, TBK'nun 146. Maddesindeki 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davacının bu savunmasına itibar edilmemiştir....

                  Borçlu icra emrinin tebliği üzerine, alacağa işletilen faizin fahiş olduğunu ve başka icra dosyalarındaki alacağı nedeni ile takas talebini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece Devlet Bankalarınca fiilen uygulanan faiz oranları, ilgili bankalardan sorulup tespit edilmeden, dosya bilirkişiye verilerek faiz hesabının yapılması istenilmiştir. Alınan bilirkişi raporuna karşı borçlu faiz oranlarının TCMB'den temin edilerek raporun hazırlandığını, oysaki Devlet Bankalarında temin edilmesi gerektiğini belirterek itiraz etmiştir. Mahkemece bu itiraz değerlendirilmeden ve bilirkişinin hesap ettiği miktar nazara alınarak, icra emrinde istenen faiz miktarının düzeltilmesine karar verilmiş, takas mahsup istemi konusunda ise olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu