tarihinde vekilinin hesabına 53.000 TL yatırdığını, bu suretle borç kabul edildiğinden zaman aşımı definde bulunulamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir....
Mahkemece; İİK'nınn 72/2 ve İİK'nın 33 hükmü uyarınca davacının şikayetinin kabulü ile borçlu T1 hakkında Bünyan İcra Dairesinin 2019/104 Esas sayılı takip dosyasında yürütülen icranın geri bırakılmasına, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, davacı borçlu asile yenileme dilekçelerinin 11/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş borçlu asilin hiçbir itiraz ve şikayette bulunmadığını, davacının hissedar bulunduğu taşınmazlara ve aracına haciz şerhinin konulmuş kendisine bu yapılan haciz işleminin İİK. 103. Maddesi uyarınca 18/12/20219 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, bu duruma da bir itirazlarının olmadığını, davacının icra dosyası üzerinde talepler açılıp zaman aşımı kesen işlemler yapıldığı halde mahalli mahkemece bu işlemlerin nazara alınmadan zaman aşımı nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin zamanaşımı hususunda verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, geçersiz icra takibi nedeniyle zaman aşımı süresi kesilmeyeceğini ve işlemeye devam edeceğini, şikayete konu olan takip dayanağı ilamın, zaman aşımına uğradığını bu nedenle icranın geri bırakılması gerektiğini, takibin iptal edilmesi nedenine bağlı olarak zaman aşımının da hükümsüz hale geleceğini bu nedenle zaman aşımı itirazının kabulü ile İİK m.33 ve m.33/a gereği icranın geri bırakılması gerektiğini, yerel mahkemenin, kısmen kabul kısmen ret şeklinde karar tesis etmesinin ve ayrıca müvekkilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına, dava konusu ilamın zaman aşımına uğradığı sabit olduğundan icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri, noter masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
icranın geri bırakılması talepli olarak davalar ikame ettiğini, ------ ----- ikame edilen davaların bir kısmında dosyaların bir kısmına bakan -----taleplerinin kabul edildiğini, diğerlerine bakan ------ tarafından taleplerinin reddedildiğini, yapılan istinaf incelemesi neticesinde ise zaman aşımı def'ini ileri sürme hakkının asıl borçluya ait olması ve muris ----------- icra dosyalarında asıl borçlu olmadığından bu hakkı kullanamayacağı gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, söz konusu kararların --- onanarak kesinleştiğini, bu durumda mahkeme kararlarından yola çıkarak icranın geri bırakılmasını isteme yetkisi münhasıran asıl borçlu ---- şirketine ait olduğunu, şirket müdürü ve %99 hisseye sahip----- vefatı ve diğer mirasçıların da -----mirasını reddetmiş olması dolayısıyla temsil organı bulunmayan ------- temsil kayyımı atanarak kayyım tarafından şirketin borçlu olduğu; ---------dosyalarından zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talepli dava açması gerektiğini, aksi halde...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı takip alacaklılarından yalnızca T3'ın vekilinin bulunduğu, diğer davalıların ise vekil görevlendirmediği halde, davalı T3 vekiline diğer davalıların da vekili imişcesine gerekçeli kararın tebliğ edildiği, diğer davalı asillere gerekçeli kararın tebliğ edilmediği görülmektedir. İstinaf incelemesinin sağlıklı ve usulüne uygun bir şekilde yapılabilmesi için, gerekçeli kararın diğer davalı asillere de tebliği ve kanuni istinaf sürelerinin beklenilmesi usulen zorunludur. Dolayısıyla, yukarıda belirtilen usuli eksikliğin giderilmesini teminen HMK 'nun 352/1- ç maddesi uyarınca dosyanın mahalline geri çevrilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca kira alacaklarının 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, alacak hangi zaman aşımına tabi ise icra takibinin de aynı zaman aşımına tabi olacağını, iddialarının takip açıldıktan sonraki döneme ilişkin zaman aşımı itirazı olduğunu, ancak mahkemece bu taleplerinin doğru şekilde değerlendirilmediğini, asıl borçlunun vefat etmiş olması nedeniyle, kefil olan müvekkilinin borç ile ilgili sorumluluğunun sona erdiği yönündeki taleplerinin de reddedildiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kira alacağının tahsilini teminen başlatılan ilamsız icra takibinde, borca itiraza ve takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ait zaman aşımı itirazına ilişkindir....
Davalı vekili, takip ve dava konusu yapılan çekin kayıtsız şartsız borç ikrarını havi bir belge olmayıp havale hükmünde olduğundan müvekkilinin davacılara borcunun olmadığını, dava konusu çekin zaman aşımına uğradığını, davacıların bu hususu öğrenmelerine rağmen bir yıllık yasal süre içerisinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı davayı açmadıklarını alacağın zamanaşımına uğradığını, ayrıca icranın geri bırakılması kararından sonraki 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu çekin zamanaşımına uğradığı, ilgili mahkemece verilen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiği, davanın dayanağının 6762 sayılı Yasa'nın 644 maddesi olduğu, bu maddeye göre açılan davanın, hamil tarafından keşideciye karşı 1 yıllık süre içinde açılması gerekirken davanın zaman aşımı süresi içersinde açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu kapsamından, MÖHUK 24 kapsamında ağırlıklı edimin ifa yerinin hukuku uygulanacağı Alman hukuku kapsamında, 1 yıllık zaman aşımı süresinin öngörüldüğü, TBK'nın 125 kapsamında 10 yıllık zaman aşımı süresinin davada uygulanamayacağı, taşıma sözleşmesi uyarınca Alman hukuku dahi uygulansa 1 yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle geçtiği, borca katılma sözleşmesi çerçevesinde, Alman hukukundaki kabul edilen sonuçlar bakımından iflas mahkemesi nezdindeki kayda dayalı olarak, davacının alacak talebini dayandıramayacağı, T. şirketinin temerrüde düşmüş olması halinde dahi davalının temerrüdünden söz edilemeyeceği, BK'nın 154 kapsamında zaman aşımının kesilmesi ile igili Alman hukukuyla paralel hükümler değerlendirildiğinde zaman aşımı bakımından 1 yıllık sürenin kesilmesine ilişkin unsurlar da dikkate alındığında her halükarda bilirkişi raporlarıyla da belirlendiği üzere 1 yıllık yasal sürenin dolduğu, davalının zaman aşımı definin...
İcra Dairesi'nin 2016/9254 esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, 27/09/2016 tarihinden itibaren dosyada herhangi bir tarafın takip işlemi yapmadığını, 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosya temlik alındıktan sonra yenilerek işlemlere devam edildiğini, dosyanın yeni esasının 2016/9254 olduğunu ve halen bu esas ile işlemlere devam edildiğini, 08/10/2013 tarihinde başlatılan icra takibini 10/06/2016 tarihinde yenilediklerini, 3 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacaklısı olduğu İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğü'nün 2006/3201 E sayılı dosyasında davalı - borçlu T1 tarafından huzurdaki dava ile zaman aşımı itirazı ileri sürüldüğü ve yerel mahkeme tarafından icranın geri bırakılmasına dair hüküm tesis edildiğini, Davacı borçlunun ileri sürdüğü zaman aşımı defi işin esasına dair bir itiraz olmakla icra tetkik merciinde incelenme imkanı bulunmamakta olup şikayetin reddine karar verilmesi gerekmesine rağmen bu yönde bir inceleme yapılmadığını, zaman aşımına ilişkin itirazın mahkemeniz görev alanına ilişkin olduğu değerlendirilir ise bu kere bu hususun nisbi harca tabi işlemlerden olduğunun da değerlendirilmesi ile eksik harcın takip bedeli üzerinden tamamlatılması gerekmesine rağmen bu hususta beyanlarının dikkate alınmadığını, dosyanın ekinde mevcut icra takip dosyası incelendiğinde takibin ve alacağın zaman aşımına uğramadığının da anlaşıldığını, icra takibi derdest oldukça zamanaşımı işlememekte...