Şirketi yönünden yürütüldüğü, 03.11.2021 tarihine kadar davacı yönünden dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı, dava dışı diğer takip borçlusu için kesilen zamanaşımının davacıya sirayet etmeyeceğinin TTK 751. maddedeki düzenleme kapsamında kabulü gerektiğinden, takibin kesinleşmesinden sonra davacı aleyhine 1 yıllık süre içerisinde zaman aşımını kesen takibin ilerlemesine yönelik herhangi bir işlem yapılmadığından lehtar ciranta olan davacı aleyhine başlatılan takipte zaman aşımı süresinin 1 yıl olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin kabulüne, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zamanaşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur. B....
nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu, anılan maddede başvurunun İİK'nun 168. maddesinin 5. bendi gereğince 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerektiği hususu düzenlenmiştir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 22/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise bu tarihten itibaren 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 09/09/2014 tarihinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece itirazın süre aşımı yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına kara verildiği görülmüştür....
Davalı vekili; alacağın zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir. İcra takibine yönelik itiraz dilekçesinde de zaman aşımı defisinin ileri sürüldüğü görülmüştür. İlk derece mahkemesince; davanın, zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İddia konusu yapılan işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunun Madde 125'e göre; bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava on senelik müruru zamana tabidir. Benzer düzenlemeye 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 146.maddesinde de yer verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunun 128.maddesi ( 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 149 maddesi) uyarınca; müruru zaman alacağın muaccel olduğu zamandan başlar, alacağın muacceliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise müruru zaman bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan eder."...
Davacı her ne kadar taraflar arasında alım satım ilişkisi bulunduğunu takip dayanağının bu ilişki nedeniyle kesilen faturalardan/cari hesaptan kaynaklı bakiye alacak olduğunu ileri sürmüş ise de davalı tarafça dosyaya sunulan ve davacının da itiraz etmediği taraflar arasında imzalanmış olan 16/05/2016 tarihli sözleşme eser sözleşmesi olup takip dayanağı faturalarda bu sözleşme kapsamında düzenlenmiştir. HMK'nın 33, maddesi hükmünün doğal sonucu olarak, davada olayları anlatmak taraflara hukuki nitelendirme mahkemeye aittir. Bu nedenle davalının savunmasında zaman aşımı itirazında bulunması yeterli olup, zaman aşımı maddesinin yanlış gösterilmesi, olaya uygun olamayan hukuki nitelendirmede bulunması sonuca etkili değildir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacağın zaman aşımına uğramadığını, TBK'nun zaman aşımı kesen sürelerin belirtildiğini, 10 yıllık zaman aşımı süresine sahip olduğunu, icra takibinin takipsizlik nedeniyle 24/09/2011 tarihinde düştüğünü, 27/05/2021 tarihli yenileme emrinin davacıya 21/06/2021 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra icra takip dosyasının zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece icra takip dosyasındaki takibin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı dava dilekçesinde her ne kadar birden fazla icra takip dosyasına dayanmakta ise de bildirdiği dosyalardan sadece Söke İcra Müdürlüğünün 2005/3899 sayılı takip dosyasında alacaklı olduğu, sözü edilen bu dosyada ise mahkemece verilen bir icranın geri bırakılması kararı olmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, borçlunun başvurusu, İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....
Çekler açısından zaman aşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiği, çeklerde zaman aşımı süresi ibraz bitmesi ile başlaması gerektiği, dava konusu çekin keşide tarihinin 26/05/2006 tarihi olduğu, ibraz süresinin 10 gün olduğu, 6762 sayılı yasanın 726 maddesi gereğince zaman aşımı süresinin 6 ay olduğu, çekin zaman aşımına uğradığı, zaman aşımına uğramış çekte hamilin ciranta olan davacıya başvurma hakkı ortadan kalktığından davacının haklı davasının kabulüne karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre; 1-Davanın KABULÜNE, Davacının Ankara ......