Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; icra takibinin 2020 yılına ilişkin olmadığını, 2012 yılında takip başlatıldığını, davacının murisine tebliğ edilmiş olup, takibin kesinleştiğini, muris tarafından süresi içerisinde yapılmayan itirazın daha sonradan ileri sürülemeyeceğini, bu nedenler ile ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu başlatılan icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Davaya konu takip dosyası incelendiğinde; dava dışı müteveffa borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin müteveffa borçluya tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, daha sonra müteveffa borçlunun mirasçılarına yenileme emri gönderildiği görülmektedir....

İİK'nun 71/1 maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede alacaklı vekili tarafından düzenlenen "Tahsilat alındı belgesi" başlıklı belge içeriklerine göre, borçlunun 17/05/2016 tarihinde 20.000,00 TL, 02/08/2016 tarihinde 30.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Yerleşik yargıtay uygulamasına göre, takip dosyasına atıf yapılan banka dekontları ile ödeme kanıtlanabilir....

İcra Müdürlüğünün ....sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline, takibin devamına , davalının taşınır ve taşınmaz mallarından borca yetecek olan kısmına ihtiyaten haczine , %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DAVALININ CEVABI: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre olduğundan öncelikle zaman aşımı itirazlarının bulunduğu , müvekkilinin basiretli bir tacir olarak HGS-OGS bakiyelerini zamanında ödemiş olduğundan doğru plaka tespit edilmesi gerektiğini, cezanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirerek davanın reddine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine talep etmiştir. DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara ......

    İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır", aynı Kanunun 33/a-1. maddesinde de; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükümlerine yer verilmiş bulunmaktadır. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....

      İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almakta olup, aynı Kanun'un 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zamanaşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-763 E., 1998/799 K.sayılı kararı)....

        Sulh Hukuk Mahkmemesinin 2022/287 E 2022/330 Karar sayılı ilamı ile mirasın gerçek reddi kararı verildiği, borçlunun mirasını reddettiğinden borca ve ferilerine itiraz ettiği takibin durdurulmasını dosyanın kapatılmasını ve hacizlerin kaldırılmasını istediği, icra müdürlüğünce 05/05/2022 tarihinde talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından bu işlemin şikayet yolu ile mahkemeye getirildiği, mahkemece yazılan müzekkere Erzurum 2. Sulh Hukuk Mahkemesince 17/06/2022 tarihinde cevap verilip kararın gönderildiği, ve kararın kesinleşmediğinin bildirildiği, mahkemeye gönderilen Erzurum 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/287 E 2022/330 Kararının 17/03/2022 tarihinde verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği kararın takibin kesinleşmesinden sonra verilmiş olması nedeniyle borçlunun talebinin borca itiraz olarak nitelendirilmesi yerinde olmayıp şikayet olarak kabul edilmesi gerektiğinden Erzurum 2....

        Hukuk Genel Kurulu’nun, 19/11/2014 tarih ve 2013/12- 2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. 2004 sayılı İİK'nın 53. maddesindeki sürelere uyulmaksızın veyahut icra takibinin kesinleşmesinden sonraki süreçte mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının alındığı durumlarda ise uyuşmazlık şikayet olarak nitelendirilmektedir. Somut olayda takipten sonra Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/2313 Esas 2018/2275 K....

        Maddesine göre tebligat çıkarıldığı, tebligat yapılmadan borçlunun borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı alacaklının Mahkememizde iş bu davayı açarak takibin devamı yönündeki iradesini ortaya koyduğu anlaşıldığından borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden borca itiraz etmekte hukuki yararı mevcut olup şikayetin haksız olduğu kanaatiyle şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

        Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz, İİK'nun 169. ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Açıklanan bu niteliği itibari ile itiraz, dava niteliğini taşımaz. Medeni usul hukukundaki davaya ilişkin kurallar, uygun düştüğü takdirde itiraz hakkında uygulanır. Bu nedenle, itiraz dilekçesinde HMK'da öngörülen koşulların bulunması zorunlu değildir. Bir başka deyişle, itirazın incelenmesinde dava prosedürü uygulanmaz. Somut olayda borçlu, icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip dosyasının esas numarasını bildirdiğine göre, mahkemece, icra dosyasının taraflarını ve ilgilileri belirleyebilme, duruşmaya davet ederek beyanlarını alabilme imkanı vardır. İtiraz dilekçesinde hasım gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesi sonuca etkili olmayıp, bu husus itirazın husumet yönünden reddini gerektirmez. O halde, mahkemece yapılacak iş, itiraza konu takibin alacaklısı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine faturalara dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takibe karşı borçlunun süresinde icra müdürlüğüne itirazı üzerine takibin durdurulmasına dair verilen kararın, alacaklı tarafından, borçlunun asıl borcu ödediği belirtilerek takibin ferileri olan icra masrafları, avukatlık ücreti ve takipten sonraki faiz yönünden kaldırılması talep edilmiş, mahkemece, taleple bağlılık kuralı gereğince davanın kabulü ile itirazın kadırılmasına karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu