Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu mirasçılar hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra icra müdürlüğüne mirasın reddine ilişkin mahkeme ilamını ibraz ederek, hakkındaki takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğü tarafından 22.04.2016 tarihinde verilen ret kararı üzerine aynı taleplerle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun borca itiraz niteliğindeki başvurusunun İİK. 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük sürede yapılmadığı ve icra mahkemesi...

    , takibin durdurulmasına borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Turgutlu İcra Müdürlüğünün 2020/1821 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı hamil tarafından davacı borçlu keşideci T1 ve lehtar ciranta T2 aleyhine bir adet çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçlu T1'ya 10.08.2020, T2'ya 14.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların yasal 5 günlük süre içerisinde 14.08.2020 tarihinde borca kısmi itiraz ettikleri anlaşılmıştır. Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....

    İlk derece Mahkemesi; davanın takipten sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkin olduğu, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesinin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı olmadığı, 6102 sayılı TTK'nun 778/h maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 749/1. maddesi gereğince; bonoyu düzenleyene karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresinin vadeden itibaren üç yıl olduğu, şikayete konu icra takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında başlayan takibin kesinleşmesi üzerine bu tarihten sonra yenileme talebine kadar, borçlu yönünden zamanaşımını kesen hiçbir işlem bulunmadığı, 3 yıllık bono zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2020/11172 esas sayılı dosyasındaki icranın geri bırakılmasına karar vermiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12- 753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı süreye bağlı değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Somut olayda, davalı alacaklı tarafça başlatılan icra takibi, genel kredi sözleşmesi alacağına bağlı ilamsız icra takibi olup, 10 yıllık genel zaman aşımı süresine göre değerlendirme yapılması zorunludur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2020/669 ESAS, 2021/82 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz, Ödeme Emri ve Takibin İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine mahsus ödeme emrini 17/12/2020 tarihinde tebellüğ ettiğini, süresinde mahkemeye itiraz ettiğini, her ne kadar böyle bir senedi imzalamış olsada senette yazıldığı gibi Engin Erdoğan isimli şahıstan170.000,00 TL tutarında nakden bir para almadığını, bonoda yazıldığı üzere borçlu olmadığını, İİK 168/5 maddesi gereğince tüm borca itiraz ettiğini, TMK 608 maddesi uyarınca senedin ibraz edilmediğini, icra takibinin öncelikle durdurulmasını sonra kaldırılmasını talep ettiğini, takibe konu alacak muaccel olmadığından takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettiğini belirterek öncelikle takibin durdurulmasına, kambiyo senedine dayanmayan takibin...

    Şikayet dosyasının incelenmesinde ise; Mahkemece, tanzim ettirilen - 29.08.2014 tarihli bilirkişi raporunda; 8.113,15 TL ana para borcuna dair değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerektiğini belirterek, takibin kesinleşmesinden dosya kapak hesabının yapıldığı tarihe kadar işlemiş faiz tutarının 8.393,53 TL olduğu yönünde hesaplama yapmıştır. - (29.08.2014 tarihli bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine alınan) 05.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda; 3.312,61 TL ana para borcu için terditli hesaplama yaparak, değişen oranlarda faiz uygulanması ve TBK.nun 88. ve 120. maddelerinin gözetilmesi halinde takibin kesinleşmesinden dosya kapak hesabının yapıldığı tarihe kadar işlemiş faiz tutarının 8.393,53 TL olduğu, ticari iş olduğundan bahisle sözleşmede belirlenen temerrüt faizinin uygulanması halinde ise takibin kesinleşmesinden dosya kapak hesabının yapıldığı tarihe kadar işlemiş faiz tutarının 17.521,43 TL olduğu saptanmıştır. (05.03.2015 tarihli bilirkişi raporuna itiraz edilmesi...

      Takibin dayanağı olan bono incelendiğinde, bononun davacı borçlu tarafından düzenlendiği, alacaklının lehtar olduğu, unsurlarının tam olduğu görülmüştür. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Borca itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Borca itirazı düzenleyen İİK'nun 169/a-1 maddesinde "Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır....

      Bunun yanında davacı tarafın terditli olarak yetki itirazı takipten önce ve sonra zamanaşımı sebebi ile takibin icrasının geri bırakılmasının talep edildiği, mahkemece "borca itirazın" süresinde yapılmadığı gerekçesi ile istemin reddi yönünde hüküm kurduğu görülmüştür. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir....

      UYAP Entegrasyonu