Davalı, davacının kendisine borcu olduğunu, o borca istinaden bu 5.000,00 TL'yi kendisine ödediğini, ayrıca yetki itirazının olduğunu ve davanın yetki yönünden incelenmesi gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden davalının ikametgahının Gelibolu/Çanakkale olduğu, icra takibinde ödeme emrinin o adreste tebliğ edildiği, taraflar arasında özel yetkili bir mahkemenin belirlenmediği, davacının yetkisiz icra dairesinde takibe giriştiği, davacı tarafça yetkili icra dairesinde yapılan bir takibin bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması, itirazın iptali davasının koşullarından biridir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, itirazın iptali davasında bir yıllık hak düşürücü sürenin borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacağını, hak sahibinin sahip olduğu hakka yönelik saldırıları durdurma ve önleme yetkisine rağmen pasif kalarak bu yetkisini uzun süre kullanmaması veya bu yetkisini kullanmayacağına ilişkin aktif bir davranış gösterdikten ve karşı tarafta da hakkın kullanılmasına karşı çıkılmayacağına ilişkin güven ve haklı beklenti oluşturulduktan sonra, kendisine duyulan güveni ihlal edecek ve karşı tarafı zor durumda bırakacak şekilde sahip olduğu haktan kaynaklanan yetkisini ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olup, çelişkili davranış teşkil edeceği, davalının icra takibinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesi davacı alacaklı tarafa tebliğ edilmemiş ise de, dosyanın iki defa yenilendiği, davacı alacaklı vekili tarafından takip dosyasında pek çok kez işlem yapıldığı, davanın borca itirazın üzerinden uzunca bir süre...
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 bentte açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasına yer alan " borca vaki itirazının iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına" cümlesinin "borca vaki itirazının iptali ile takibin yasal faizi ile devamına" şeklinde düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan 166.00 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, asıl davada ...’a ait 5 nolu abonelikten kaynaklanan borca davalılar ... ve ...’in müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile kefil olmaları nedeniyle Finike İcra Müdürlüğünün 2005/8 sayılı takip dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalıların ödeme emrine itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 İcra İnkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalı tarafın ödeme savunmasını ispatlayamadığı gerekçeleri ile faiz konusunda davacı tarafın talebi de nazara alınarak davanın kısmen kabulüne, davalının Turgutlu 1.İcra Müdürlüğünün 2007/2625 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 14.064.97 YTL asıl alacak ve takip tarihine kadar işleyen 600 YTL faiz olmak üzere 14.664.97 YTL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazla istemin reddine, asıl alacağın %40’ı oranındaki inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı yanca temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. İtirazın iptali davalarının koşullarından biri de yetkili icra dairesinde girişilmiş bir icra takibinin bulunmasıdır....
Mahkemece borçlu davalı tarafından sadece yetki itirazında bulunulduğu, davalının borca ilişkin haklarını saklı tuttuğunu, borçlunun yalnız yetkiye itiraz ettiği durumlarda alacaklının genel mahkemeden itirazın iptalini isteyemeyeceği, İİK. m. 50/2 uyarınca İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebileceği, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Karar davacı tarafından borçlu davalının, yetki itirazının yanısıra borca da itiraz ettiği nedeni ile temyiz edilmiştir. Davalı, İcra Dairesine yaptığı itirazında “Yetkisiz icra dairesinde aleyhime açılan icra takibinin durdurulmasını, yetkili ... icra dairesine dosyanın gönderilmesini talep ederim. Takibe konu borca ilişkin itiraz haklarım şimdilik saklıdır. Borcu kabul etmiyorum.” demekle hem icra dairesinin .... yetkisine hem borca itiraz etmiştir. Dava itirazın iptali davası olarak açıldığı için bu tür davalarda görevli mahkeme genel mahkemelerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ -KARAR- Dava, borca itirazın iptali isteğine ilişkin olup, sulh hukuk mahkemesince hüküm kurulmuştur.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ -KARAR- Dava, borca itirazın iptali isteğine ilişkin olup, karar sulh hukuk mahkemesinden verilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
(Yargıtay 12.HD. 2019/693(2020/54) Esas 2020/6878 Karar sayılı ilamı) İcra dosyası gereğince takibin 17.000,00 USD tutarlı bonoya dayalı olduğu, ancak bu borcun davalı tarafça sunulan tecdit anlaşması gereği sona ermiş olduğu, itirazın iptali davasının takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı olarak ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türü olması, bu cihetle takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebine bağlılığın esas olması, itirazın iptali davasında takibe konu alacak sebebinin değiştirilemeyecek olması sebebiyle ve tecdit sonucu oluşan yeni borcun icra dosyasında borç sebebi olarak gösterilmemiş olması sebebiyle yeni borca dayalı olarak eski borç için açılmış itirazın iptali davası üzerinden değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır....
Esas sayılı takip dosyasına 03/12/2021 tarihinde davalı borçlular tarafından borca ve takibe itirazdan vazgeçildiğine dair borçlular vekili tarafından dilekçe ibraz edilmiş olmakla konusu kalmayan itirazın iptali davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....