Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1039 E saydı dosyası ile Tasarrufun İptali davası açtığını beyan ettiğini, tasarrufun iptali davasmda İİK 277/1 maddesi gereği aciz vesikasının dava şartı olduğunu, buna göre borca bataklığın sabit olduğunu, ancak iş bu dava konusunun icra takibin haciz tehdidi devam ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile Konya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2007/4556 E sayılı dosyasına İİK68/4 M kapsamında terekenin borca batık olduğunun tespiti hakkında ilam sunmak üzere mühlet verilmesine, icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı Rahim Fındık cevap dilekçesinde özetle; davacılarca ikame edilen Konya 2.İcra Müdürlüğünün 2007/4556 E.sayılı dosyasına İİK md 68/4 maddesi kapsamında Terekenin borca batık olduğunun tespiti hakkında ilam sunulmak üzere mühlet verilmesi talebinin usulen hatalı olduğunu, İİK 68....

Maddesi gereği borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde yapılması gerekmekle; somut olayda itirazın son günü 27/12/2016 tarihi olup, salı gününe denk gelmekte, yine bu süre içerisinde--alındığında davalının 30/12/2016 tarihinde yaptığı itirazında süresi içerisinde borca itiraz edilmediği anlaşılmış olup, ortada geçerli bir itirazın varlığından söz etmek mümkün değildir. Dava tarihi itibariyle borca geçerli bir itiraz bulunmadığından, davacı tarafça iş bu davanın açılmasında hukuki yararı bulunmamaktadır....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporuna göre hesaplanan yediemin ücreti doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş , hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine , Dairemizin 2015/581 E.,2015/12586 K. sayılı ve 12/10/2015 tarihli bozma ilamında “davalı borçlu , borca itiraz dilekçesinde borca itirazla birlikte yetki itirazında da bulunmuştur.Bu yetki itirazı konusunda mahkemece öncelikli olarak inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir.İcra dairesinin yetkili olması itirazın iptali davalarında dava şartı olduğundan mahkemece bu itiraz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle hükmün bozulması gerekir” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olması nedeniyle davalı borçlunun yetki itirazının kabulüne, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece; Ali yönünden; ödeme emrinin Ali'ye 18/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, İİK 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde imzaya borca itiraz edebilir, davacının süresinden sonra itiraz ettiği anlaşıldığından bu davacı yönünden borca itiraz taleplerinin reddine, ödeme emrinin iptali talebi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği, davacının ödeme emrine yönelik şikayet süresi de geçtiği anlaşıldığından ödeme emrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiştir. Gülsüm yönünden; ödeme emrinin Gülsüm'e 21/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacıya gönderilen tebliğ mazbatası incelendiğinde takip dayanağı bono örneğinin borçluya gönderildiğine ilişkin bir ibarenin bulunmadığı, davalının icra takibine dayanak belgenin gönderildiğini ispat edemediğinden Gülsüm'e gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....

      Davacı vekilinin dayandığı emsal içtihad, henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun yaptığı icra takibine itiraza ilişkin olup, yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri tebliğ edilemeden yapılan borca itirazın geçerliliğine ilişkindir.Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz kabul edilerek dosyanın aktarıldığı yetkili icra dairesinde ödeme emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili Bakırköy İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin başvurusunun reddine karar verilmiştir....

        Davacıların borca itirazı bakımından yapılan incelemede; İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, takibe konu borcun ödendiğinin kanıtlanabilmesi için ise, ödeme belgesinde, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Buna karşın davada borca itiraz gerekçelerinin; taraflar arasındaki faktoring ilişkisi ile borçlu şirketin evvelki yetkililerinin fiilleri ile ilgili olduğu bu bakımdan davacılar vekilinin borca itirazının İİK 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı anlaşılmakla davacının bu kapsamda kalan borca itirazın reddi gerekmiştir....

        Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Dairemizce, kararın düzeltilerek onanması gerekirken, doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir....

          İtirazın iptali davasında dava şartı yetkili yerde yapılmış bir icra takibinin bulunmasıdır. ... başlatılan 1.İcra Müdürlüğünün 2012/6224 esas nolu icra takibine icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiirazda bulunulduğu anlaşılmaktadır.Mahkemenin öncelikli olarak icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazı inceleyip bu konuda bir karar vermesi gerekir.Mahkemece icra müdürlüğünün yetkisine itiraz sonucunda verilecek karar sonucuna göre işlem yapması gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı vermesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak; ödeme emrinin iptali ile borçluya yeniden usulüne uygun düzenlenmiş bir ödeme emri çıkarılacağı tabi olup, borçlunun süresinde borca itiraz edebileceği ve ancak o vakit borca itirazın değerlendirilebileceği de tabidir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince ödeme emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken borca itirazın esası değerlendirilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi' nin 04/06/2021 tarih ve 2020/1447 Esas – 2021/1506 Karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19/01/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı tarafça bonoya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini savunmuş, ayrıca icra dairesine yaptığı itirazda da icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davacının alacağının temel borç ilişkisinden kaynaklandığı ve bu nedenle 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davalının borca bir itirazının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu