Borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır. Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tesbit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu vekili, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, açılan davada da mahkemenin yetkisiz olduğunu, davanın Ankara Mahkemeleri’nde açılması gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece davanın davalının ikametgahı mahkemesinde açılması gerektiğinden, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar ..., hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, acil paraya ihtiyacı olduğu dönemde müzayaka halinden yararlanılarak davalı ... tarafından verilen borca karşılık dava dışı taşınmazlar ile birlikte dava konusu 430 ada 9 parsel sayılı taşınmazın satış suretiyle bedelsiz devrinin sağlandığını, dava dışı taşınmazların borca karşılık olarak dava dışı kişilere satıldığını, çekişmeli taşınmazın da iadesine karar verildiği halde devre yanaşılmadığını ileri sürerek, tapu iptali tescil veya tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davaların reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı....
-----sayılı takip dosyasının ------- incelenmesinde: Ödeme emrinin---- tarihinde borçlu ----- edildiği, borçlu ----- tarihinde tebliğ edildiği, borçlular adına -------- tarafından 06/08/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, borca itiraz dilekçesinin yasal süresinde olduğu ancak borca itiraz dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin incelenmesinde vekaletnameyi verenin borçlu---- --- adına vekaletin bulunmadığı, ibraz edilen vekaletin de borçlu ----kapsamadığı, icra dairesince --- karar tensip tutanağı ile takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir. Mahkememizce celse arasında---- ----- adına vekaletname sunulup sunulmadığı sorulmuş, icra dairesinin ----tarihli cevabı yazı ile --------adına düzenlenen vekaletnamenin gönderildiği görülmüştür....
Birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödeme, ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edilir. Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir. Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 86 ncı maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır....
DAVA : İtirazın İptali DAVA TARİHİ : 01/12/2022 KARAR TARİHİ : 25/09/2023 YAZIM TARİHİ : 11/10/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Ltd. Şti.'nin müvekkiline borcu bulunduğunu, bu borca teminaten .... Mahallesi .... ada .... Parsel .... No' lu konut niteliğinde bağımsız bölüm üzerinden 350.000 TL bedelli ipotek verildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi için .... Esas sayılı dosyası ile borçlu ... Ltd....
Davalı borçlu borca itiraz dilekçesinde borca itirazla birlikte yetki itirazında bulunmuştur. İcra Müdürlüğüne sunulan yetki itirazı konusunda mahkemece öncelikli olarak inceleme yapılıp karar verilmesi gerekir. İcra dairesinin yetkili olması itirazın iptali davalarında dava şartı olduğundan mahkemece bu itiraz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması nedeniyle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun, takip dayanağı senedin sözleşme nedeniyle verildiğine yönelik başvurusu, borca itiraz niteliğindedir. Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 3....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; takip talebinde alacaklının, borçlunun, alacaklı vekilinin adresinin yazılı olmadığını, İİK md. 58'de açıkça adreslerin yazılmasının zorunlu olduğunun düzenlendiğini, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, ödeme emri ekinde senet suretinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, borca itiraz taleplerinin incelenmediğini ve bu hususlarda bir karar verilmediğini, her ne kadar mahkemece verilmiş yetkisizlik kararı doğru ise de, şikayet ve borca itiraz konularının yetkiden önce geldiğini ve öncelikle incelenip karara bağlanmasının zorunlu olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı/borçlu dava dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, istinaf aşamasında yetki itirazı yönünden istinaf sebebi belirtmediğinden bu yönden inceleme yapılmamıştır....
E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket borca itiraz dilekçesinde borca, faize ve diğer ferilerine itiraz ettiğini, ancak davalı tarafından yapılan bu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkil ile davalı yanın taraf olduğu ... 21. Asliye Ticaret Mahkemesi ... E sayılı tarafları aynı ve bağlantılı dosya bulunması dolayısıyla huzurdaki davanın ... 21. Asliye Ticaret Mahkemesi ...E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının cari hesap bakiye alacağından doğan borcun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. ... 7. İcra Müdürlüğünün ......