WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HGK'nun 14.3.2001 tarih, 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gereklidir. Davacının senedin teminat senedi olduğu iddiası borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda; dosya içeriğinde bulunan kredi sözleşmesinde takip dayanağı senede miktar, vade ve tanzim tarihi itibariyle açık bir atıf bulunmadığı gibi, davalı/alacaklının da senedin teminat senedi olduğu yönünde açık bir kabulü bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacılar bononun teminat senedi olduğunu kanıtlayamamıştır. Bu durumda mahkemece, davacıların dava dilekçesinde ileri sürdükleri, ancak hiç değerlendirilmeyen diğer itiraz ve şikayetlerin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; zaman itibari ile daha önce eldeki davaya konu kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığından iptali istenen kambiyo takibinin mükerrer olmadığı, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği, somut olayda takip dayanağı bonolarda ön veya arka yüzünde teminat kaydının bulunmadığı, senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, teminat ilişkisinin, sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebileceği, kural olarak teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, davacı/borçlu, takip dayanağı senetlerin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini iddia etmiş ise de sözleşmede senetlerin teminat olarak verildiğine ilişkin bir ibare bulunduğunu...

    Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının hangi ilişkinin teminatı olduğu hususunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekmektedir. İİK 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir. (Benzer karar HGK'nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12- 768 E., 2013/312 K. ve 20.06.2001 tarih ve 2001/12- 496 sayılı kararları). Takibe konu senette teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığı gibi yazılı ayrı bir belge ile de bu husus ispatlanamamıştır. Ayrıca alacaklı da teminat iddiasını kabul etmediğinden senedin teminat senedi olduğunun kabulü mümkün değildir....

    Somut olayda; takip dayanağı bononun üzerinde “teminat senedi” olduğuna dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı ancak takibin tarafları arasında düzenlenen 01/09/2014 tarihli kira sözleşmesinin 5. maddesinde, kiracının kiralayan firmaya 1 yıllık kiraya tekabül eden bedeli teminat senedi veya teminat çeki olarak vereceği yazılıdır. Sözleşmenin başlangıç tarihi 01.09.2014, 1 yıllık kira döneminin sonu 01.09.2015 ve ilk 1 yıllık kira bedeli toplamı 364.800-TL olup, bononun tanzim tarihi, vade tarihi ve miktarı ile birebir uyumludur. Alacaklının takip talebinde ve düzenlenen ödeme emrinde ''01/09/2014 yürürlük tarihli kira sözleşmesinden doğan borca ilişkindir'' açıklaması yer almaktadır. Bu durumda takip dayanağı senedin kira sözleşmesi uyarınca verilen teminat senedi olduğu açıktır....

      Bu durumda, her nekadar borçlu itiraz dilekçesinde teminat senedi iddiasını ileri sürmemiş ve imza itirazı ile çelişecek bir itiraz da ileri sürülemez ise de; itiraz dilekçesinde süresi içinde borca da itiraz edilmiş olduğu ve teminat iddiasının da borca itiraz niteliğinde olup, alacaklının senedin teminaten verildiğine ilişkin kabulü karşısında HMK'nun 141/2. maddesi gereğince iddianın genişletilmesi söz konusu olmayıp, teminat iddiasının sürede olmadığından da bahsedilemez. O halde mahkemece, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince teminat senedi iddiasının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/12 Esas sayılı dosyasına boş senet fotokopisi sunulduğunu ve teminat olarak verildiğinin kabul edildiğini ileri sürerek takibin iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesince; itirazın reddine karar verildiği, borçlunun istinaf istemi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazın kabulü ile İİK'nın 169/a maddesi uyarınca icra takibinin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir....

          Takip dosyası içerisinde bulunan ödeme emrinde icra müdür yardımcısı Taner Ata'nın ıslak imzasının bulunduğu, dava dilekçesi ekinde, imzasız ödeme emri gönderildiğine dair delil sunulmadığı anlaşıldığından buna yönelik şikayet ve istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Takibin dayanağı olan senedin, kredi sözleşmesinin teminatını oluşturmak için düzenlendiği iddiasına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; Teminat senedi iddiası, eğer hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu senet üzerinde yazılı değil ise, hukuki nitelik olarak “borca itiraz” dır. Bu nedenle teminat senedi iddiasının kabul edilmesi için, diğer borca itiraz sebepleri gibi, İİK’nun 169/a-1 maddesi gereğince yazılı belge ile ispatlanması veya alacaklının takip dayanağı bononun teminat senedi olduğunu kabul etmesi gerekir....

          İTİRAZ Muteriz borçlu şirket, takip dayanağı senedin davalı ile aralarında düzenlenen alt yüklenici sözleşmesi kapsamında verilen teminat senedi olduğunu, teminat senedinin boş olarak verildiğini, sözleşmenin ödemeler kısmında ayrıca 300.000,00 TL teminat senedi verileceğinin de kararlaştırıldığını, takibe konu senette ödeme yeri bulunmadığından kambiyo vasfında olmadığı gibi takibe konu borcunun da olmadığını, ödeme günü, düzenleme tarihi ve ... ibaresinin alacaklı tarafından doldurulduğunun yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacağını belirterek takibin iptali ile asıl alacak üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmadan dosya üzerinden karar verilmiştir. III....

            Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmekle birlikte, Mahkemenin teminat senedi iddiasının reddi kararının hatalı olduğunu, senet fotokopisinin üzerine tükenmez kalemle yazılmış olan teminat şerhine ilişkin belgeyi mahkemenin talep etmesi halinde sunmaya hazır olduklarını bildirdiklerini, buna rağmen mahkemenin teminat senedi iddiasının reddine karar verdiğini, kaldı ki davalının bu belgedeki imzaya itiraz da etmediğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasına, teminat senedi iddialarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davacılar dava dilekçesinde, ödeme emri ekinde takibe dayanak senet suretinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu belirterek borca itirazlarını bildirmişlerdir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçluların icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu bononun, genel kredi sözleşmesi nedeniyle verildiği, teminat seneti olduğu ve sair şikayetleri ile takibin iptalini talep ettikleri anlaşılmıştır. Borçluların, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin icra mahkemesine başvuruları, İİK'nın 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın, İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi ve aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilmesi gerekmektedir. İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....

            UYAP Entegrasyonu