un icra mahkemesine başvurarak, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, talep borca itiraz olarak nitelendirilip dosyanın işlemden kaldırıldığı, daha sonra yasal sürede yenilenmemiş olması nedeniyle de 6100 sayılı HMK'nın 150/5. maddesi gereğince, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında dava niteliği taşımaz. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....
İİK’nın “borca itiraz” başlıklı 169. maddesinde de “Borçlu, 168 inci maddenin 5 numaralı bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz” hükmü yer almaktadır. İİK'nın 71. maddesinin 1. fıkrası ise "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir" şeklinde düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemelere göre takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin borca itiraz sebepleri ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal sürede, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve ferilerinin itfa edildiği ise her zaman icra mahkemesinde ileri sürülebilir. Somut olayda borçlu ...'a örnek 10 numaralı ödeme emrinin 01.11.2011 tarihinde, borçlu ...'...
İİK. 33/2.maddesinin ilk cümlesi uyarınca, "icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir." Somut olayda, şikayetçi borçlu ...' na, örnek (10) ödeme emri 04.11.2006 tarihinde tebliğ edilmiş olup takibin kesinleştiği, şikayetçi borçlunun 11.12.2015 tarihli icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımına ilişkin olduğu görülmektedir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayetin takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı olarak değerlendirilip süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik itirazının dışında takibin kesinleşmesinden sonradan dosyada işlem yapılmadığını zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep ettiği mahkemece, İİK.nun 168/3. maddesi uyarınca yasal 5 günlük sürede itiraz edilmediği nedeniyle istemin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra müdürünün takiple birlikte konulan yakalama şerhinin borca itiraz üzerine takibin durmasından sonra kaldırılmasına ve aracın borçlu müvekkiline teslimine dair işleme karşı şikayet kanun yoluna ilişkin olduğunu, Yargıtayın bu uygulamalarında sadece borca itiraz etmenin ve rehin hakkına itiraz etmemenin bu yolu açacağından bahsettiğini, icra dosyasında mevcut ve müvekkili tarafından verilen borca itiraz dilekçesinde sadece borca değil rehin sözleşmesi kurulmadığına ilişkin de itirazda bulunulduğunu belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; takibin rehinin paraya çevrilmesine dair ilamsız takip yolu ile yapıldığı borçlunun itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür. Uyuşmazlık takibin kesinleşmeden satış hazırlıklarına başlanıp başlanmayacağı hususunda toplanmaktadır. 2004 sayılı İİK'nın paraya çevirme usulü başlıklı 150/g maddesinde: "(Ek: 18/2/1965- 538/72 md.; Değişik 9/11/1988- 3494/24 md.)...
İİK'nun 71/2. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Yasanın 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır". İİK'nun 33-a/1. maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir". Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 08.04.2002 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun 04.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. Kaldı ki, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazının, takibin şekline göre yasal süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir....
Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddesi gereğince herhangi bir süreye tabi olmayıp iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Takibe konu bono uygulanması gereken 6762 Sayılı TTK' nun 661. maddesi uyarınca 3 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayetidir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip talebinde borçlu ödeme emrine karşı İİK'nun 168/5. maddesindeki 5 günlük sürede, takibe dayanak kambiyo senedinin zamanaşımına uğradığı itirazını icra mahkemesinde ileri sürebilir. Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip konusu alacağın zamanaşımına uğraması halinde ödeme emrine itiraz yoluna başvurulamaz....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu çek bedelinin alacaklıya takipten önceki ve sonraki dönemlerdeki muhtelif ödemelerle ödendiği iddiasıyla itfa sebebiyle takibin iptali ve tazminat talepli olarak huzurdaki dava ikame edilmiştir. itfa sebebiyle takibin iptalini talep edebilmek için borcun, takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması şarttır. itfa sebebiyle takibin iptali için, borcun takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerekir. kesinleşmeden yapılan ödeme için ödeme emrine itiraz edilmelidir. bu süre içinde ödeme emrine itiraz edilmemiş ise takibin iptali istenemez. borçlu icra dairesi dışında borcunu itfa ettiği halde alacaklı takibe devam ederse, takibin iptali ancak alacaklının verdiği, imzası noterlikçe onaylanmış belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş senet ile gerçekleşir....
Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 E. - 2014/929 K. sayılı olup, Dairemizce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önceki bir tarihte alındığı hallerde uygulanmaktadır. Öte yandan “imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr....
İİK'nun 71. maddesi uyarınca borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Borçlunun başvurusu, İİK'nin 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazıdır. Alacaklı tarafından icra takibi yapılması, borca itiraz dilekçesi verilmesi, itirazın kaldırılması davası açılması ve karar verilmesi sonrasında 07.07.2017 tarihinde 15.000 TL borçlu tarafından alacaklı hesabına yatırılmıştır. Bu miktarın ödendiğini alacaklı kabul etmektedir....