Davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğinden ve takibin kesinleşmesinden önce mirası reddettiği anlaşıldığından, olayda İİK'nın 53. maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun'un 16. maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Diğer taraftan, borçlunun başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur....
Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ile İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; Hayrabolu İcra Müdürlüğü'nün 2019/663 Esas sayılı takip dosyasında davalı vekili tarafından davacılar aleyhine 26/08/2019 tarihinde 01/06/2018 tanzim, 15/08/2019 vade tarihli bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacılara 09/09/2019 tarihinde davacılara tebliğ edildiği, davacılar vekilinin 12/10/2020 tarihli dava dilekçesi ile dosya borcuna mahsuben takip kesinleştikten sonra 19/09/2019 ve 23/10/2019 tarihinde haricen ödemeler yapıldığı, toplam 153.000,00- TL haricen ödeme yapıldığından bahisle bu miktar yönünden takibin kısmen iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince davanın 5 günlük süre içinde açılmadığından dolayı süre yönünden reddine karar verildiği görülmüş olup, İİK 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonra ödeme iddiası ile açılan davalarda süre söz konusu olmayıp, takibin kesinleşmesinden sonraki ödeme iddiasını borçlu tarafın...
Davacı hakkında verilmiş takibin durdurulmasına dair herhangi bir tedbir kararı bulunmadığı, 07/01/2016- 19/02/2020 tarihleri arasında zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bono için geçerli olan 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu görülmüştür. Açıklanan nedenlerle, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zaman aşımı süresi gerçekleştiğinden İİK'nın 169. maddesi kapsamında takibin durdurulmasına karar verilmesine dair mahkeme kararı usul ve yasaya uygun görüldüğünden, davalının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İTİRAZ Muteriz borçlu itiraz dilekçesinde; bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde alacaklı tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunulmadığından takibin zaman aşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde;davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... 10....
Tüm dosya kapsamından ; borçlu , alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine karşı alacaklının ve vekilinin imzalayıp kendilerine verdiğini iddia ettiği ibraname başlıklı iki adet ayrı belgeye dayanarak İİK.nun 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğine yönelik itfa nedeniyle takibin iptali isteminde bulunmuştur. İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71/1.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Borçlu tarafından sunulan adi nitelikteki belge altındaki imzanın alacaklı tarafından inkarı halinde, icra mahkemesince imza incelemesi yapılması mümkün değildir....
Mirasın reddine ilişkin ilamın takibin kesinleşmesinden sonra alındığı hallerde borçluların talebi borca itiraz olarak nitelendirilemez. Mirasçılar süresiz şikayet yolu ile şikayetlerini ileri sürebilirler. (Yargıtay 12 H.D.'nin 2016/7861 E-2016/26294 K) Mirasçıların mirası takibin kesinleşmesinden sonra usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde, mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulması mümkün değildir. Şikayetçi mirasçı kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir. Somut olayda, icra takibinin davacı borçlular açısından kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra Adana 8....
ün murisi olan... aleyhine 22/05/2002 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, örnek 10 nolu ödeme emrinin 27/05/2002 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştiği ve...'ün 03/11/2006 tarihinde vefatı üzerine takibin mirasçılarına yöneltildiği 05/08/2010 tarihli örnek 7 nolu ödeme emrinden anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesinden talebi, takibin kesinleşmesinden sonraki alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkindir. Mahkemece, şikayetçi borçlunun istemi, kesinleşme önceki itirazlara yönelik olduğundan bahisle reddedilmiştir. İİK'nun 71/2. maddesinde, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, İİK' nun 33/a-1 maddesinde de zamanaşımı gerçekleşmişse icranın geri bırakılacağı hususu düzenlenmiştir....
İİK'nun 170/b maddesi atfıyla somut olayda uygulanması gereken İİK'nun 71/1 maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacılar yönünden takibin kesinleştiği, dava dilekçesinde, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede alacaklıya yeni bir çek verilerek takibin dayanağı olan çeklerden kaynaklanan borcun ödendiği ileri sürülmüş ise de, davacılar vekilinin bu iddiasını İİK'nun 71/1 maddesinde nitelikleri belirtilen yazılı belgelerden birisine dayandırmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan çekin de İİK'nun 71/1 maddesinde belirtilen belgelerden olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin bildirdiği istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalının murisi Nurullah Şen aleyhine bonoya dayalı takip yaptığı, kesinleşen takip devam ederken borçlunun vefat ettiği, mirasçı davalıya çıkarılan ödeme emrine itiraz edildiği ve icra müdürlüğünce takibin durmasına karar verildiği, davalının murisi olan borçlunun itirazının olmaması nedeniyle takibin kesinleştiği, davalının mirası red veya mirasın borca batık olması dışında borca itiraz edemeyeceği, mirasçılara ödeme emri çıkarılmasının zorunlu olmadığı, mirasçılar borçtan müteselsilen sorumlu olup, mirasçılardan biri hakkında takip yapılabileceği, her ne kadar davalının borca itiraz hakkı olmamasına rağmen borca itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu, bu nedenle iş bu davanın açıldığı, davalının takibe ilişkin diğer itirazlarının icra hukuk mahkemesinde görülen davada irdelenip davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, davacının davalıdan...