Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 04.11.1998 tarih ve 1998/12-753 E. 1998/797 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye bağlı değildir. Türk Borçlar Kanunu'nun 82/1. maddesinde; “Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar” düzenlemesine yer verilmiştir....

    Çeşme İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetin kısmen kabul/kısmen reddi ile tebligatın usulsüz olduğu şikayetinin kabulü ile Çeşme İcra Müdürlüğünün 2020/42 sayılı takip dosyasındaki ödeme emrinin tebliğ tarihinin 25/03/2020 olarak düzeltilmesine, takibin durdurulması taleplerinin reddine, karar verilmiştir. Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliği kabul edildiğinden ödeme emrinin iptali ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca davanın açılış tarihi itibariyle borca itirazları süresinde olduğundan borca itiraz yönünden de değerlendirme yapılması gerektiğini savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2007/14754 sayılı dosyasında davalı tarafça müvekkili aleyhine kasko rücu alacağının tahsili için ilâmsız icra takibi başlatıldığını, süresinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini ve icra tehdidi altında toplam 14.500.00 TL’nın davalıya ödendiğini, oysa, takip tarihi itibariyle alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek ödenen miktarın faiziyle birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının süresinde borca itiraz etmediğini, menfi tespit davası açmadığını ve takibin kesinleşmesinden çok sonra ödeme yaptığını bildirerek davanın reddini savunmuş ve lehine tazminata hükmedilmesini istemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından borçlu mirasçı hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçluların takibin kesinleşmesinden sonra icra mahkemesine ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiğini ve muris Hulusi Demir'in mirasının hükmen reddine ilişkin mahkeme ilamını ibraz ederek takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince; davacı borçluların usulsüz tebligat şikayetlerinin reddine ve borca itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı borçlular tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

      İlk derece Mahkemesi; dava konusu dosyadan düzenlenen örnek 11 ödeme emrinde itiraz yeri ve süresinin gösterildiği ve 29/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi tarafça tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayet ileri sürülmediği ve takibin kesinleştiği, takip türüne göre bu yöndeki itirazın icra müdürlüğüne 7 günlük sürede sunulmasının gerektiği, itiraz süresi geçtikten sonra ve icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine sunulan itirazın kabule şayan bulunmadığı, takipten sonraki dönemde zamanaşımı süresinin dolduğuna ilişkin şikayetin değerlendirilmesinde; takibin vade tarihli bonoya istinaden başlatıldığı, bonolarda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu (TTK 749/1, TTK 778/1- h), vade tarihine göre takipten sonraki zamanaşımı süresinin dolmadığı ve bu şikayetin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir....

      Bu maddeye göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Somut olayda, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu, 01.6.2014 tarihli ve alacaklı ... imzalı belgede, şikayete konu takip dosyasına ait hiç bir alacağın kalmadığı belirtilmiştir. Alacaklının belgedeki imzaya itirazı olmadığına göre, belgeye karşı üst kısmının sonradan doldurulduğu iddiaları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. Kaldı ki, aksi ispat edilmediği sürece imza metnin üst kısmını da kapsar. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Takip, genel haciz yoluyla ilamsız takip olup bu tür takiplerin kesinleşmesinden önceki evrede her türlü itiraz İİK'nın 62/1. maddesi uyarınca icra dairesine yapılır. Takibin kesinleşmesinden sonraki evredeki iptal istekleri hakkında ise İİK'nın 71. maddesi hükümleri uygulanır. İİK'nın 71. maddesi uyarınca; borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Görüldüğü üzere ilamsız takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun icra mahkemesinde ileri sürebileceği takibin iptali ve taliki nedenleri sınırlı olup, itiraz ancak maddede sayılan belgelerle kanıtlandığı takdirde kabul edilebilir....

        tarihinde yetki ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosyanın davacı tarafça yetki itirazı kabul edilerek ... tarihinde Kayseri ... Müdürlüğü'ne gönderildiği, Kayseri ... Dairesince ... tarihinde yeniden ödeme emri gönderdiği ve davalının ise ... tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayda davalı taraf Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası kapsamında takibe başlandıktan sonra ve yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmeden önce borcu ödemiştir. Uyuşmazlık ise söz konusu ödeme nedeniyle takip ferilerinden sorumluluğun kime ait olduğu noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır....

          Somut olayda, aleyhine 11/06/2015 tarihinde başlatılan takipte, ödeme emrinin borçlu murise 15/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz edilmediği için anılan takibin muris borçlu yönünden kesinleştiği, murisin takibin kesinleşmesinden sonra 04/07/2019 tarihinde vefat ettiği, murisin mirasçılarına ödeme emri gönderildiği, mirasçıların takibinin kesinleşmesinden sonra 20/11/2019 tarihinde anılan mirası kesin olarak reddettiklerine dair mahkeme ilamını sundukları ve mirasın reddi kararının 09/01/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi ve mirasçıların mal ve haklarına haciz konulması mümkün değildir. Şikayetçi mirasçılar kendilerine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir....

          Mahkemece, davacının para alacağından dolayı BK’nun 73. maddesine göre kendi yerleşim yeri olan ...’de takip ve dava açma hakkı bulunduğu, ancak itirazın iptali davasının icra dairesinin bulunduğu yerde görülmesinin zorunlu olması nedeniyle ...’de yapılmayan bir takipten dolayı mahkemenin yetkili olamayacağı, takibin ...’de yapıldığı belirtilerek, davanın yetki yönünden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... icra müdürlüğü dosyasından yapılan icra takibine yönelik olarak 1.12.2009 günlü itiraz dilekçesi ile icra müdürlüğünün yetkisi ile birlikte borca itiraz edilmiştir. Davalı yan, mahkemenin yetkisine usulüne uygun şekilde süresinde itiraz etmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu