Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HD'nin 2019/2488 esas 2020/1339 karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, ilâmlı icra takibi söz konusu ise icranın geri bırakılmasına, ilâmsız icra takibi söz konusu ise takibin iptaline karar verilmesinin uygun olduğunu, ancak Yargıtayın ilâmsız icrada da icranın geri bırakılması nitelendirmesini yaptığını, İİK. madde 71’in "icra mahkemesinin kararı ile takibin talik ve iptali" üst başlığı ile düzenlendiğini, zamanaşımı nedeniyle takibin iptali kavramını kullanmanın karışıklılıklara yol açmamak ve kanunun sistematiği açısından daha uygun olduğunu, takibin iptali ilamsız icra kurumu iken icranın geri bırakılmasının ilamlı icra kurumu olduğunu, Tarsus İcra Müdürlüğünce söz konusu taleplerin 26.10.2020 tarihinde hukuka aykırı olarak reddedildiğini, icranın geri bırakılması kararından sonra maaş haczi suretiyle yapılan kesintilerin yasal olmadığını, yerel mahkemece hatalı ve hukuka aykırı değerlendirme yapıldığını, icra dairesinden ne icranın taliki ve iptali ne de maaş...

Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir.(Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Kaldı ki somut olayda icra takibine konu borç, şikayetçi borçlu tarafından değil, icra kefilince ödenmiştir. İcra kefili ....'ın, İİK'nun 106-110. maddeleri uyarınca süresinde satış istenilmediği gerekçesi ile haczin kaldırılması istemiyle ilgili olarak İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25.03.2015 tarih, 2015/360 E.-2015/268 K. sayılı ilamı ile verilen karar, borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteminin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra Mahkemesi'nin 2009/3612 Esas ve 2010/1292 Kararına konu başvurusu ipoteğin kayıtsız şartsız borç ikrarı içermemesi nedeniyle icra emri düzenlenemeyeceğine ve icra emrinde istenen faizin fahiş olması nedeniyle icra emrinin iptali istemine ilişkin şikayet olup ...nun 149/a maddesi kapsamında yer verilen ve İİK 33. maddesinin 1.2. 4. fıkralarında düzenlenen (itfa, imhal, zamanaşımı, menfi tespit nedeniyle) icranın geri bırakılması talepleri içermemektedir. İcra Mahkemesi'nce verilen geri bırakılma isteminin reddine ilişkin bir karar da bulunmadığına göre, eldeki uyuşmazlık İİK'nın 149/a maddesi kapsamında kalmamaktadır. Hal böyle olunca, yatırılan para ...nun 149/a-2 maddesi kapsamında teminat olarak değerlendirilemez. Mahkemece şikayetin kabulüne ve borçlu tarafça yatırılan miktarın dosya borcundan mahsubuna karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

      Hukuk Dairesi 2018/14599 E., 2019/17351 K. sayılı ve 02.12.2019 tarihli kararı ile temyiz başvurusunun reddine hükmün onanmasına kesin olarak karar verildiğini bu kararın infazı için İcra Müdürlüğüne ibrazı üzerine icra müdürlüğünün 07/02/2020 tarihli kararı ile İİK 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılması kararının alacaklıya tebliği ile genel mahkemede dava açıp açmadığı hususunda beyanda bulunması için süre verildiğini, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğini, ayrıca alacaklıya süre verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek icra müdürlüğünün 07/02/2020 tarihli hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulduğu görülmüştür....

      İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler. Somut olayda, zamanaşımı şikayetinde bulunan borçlu ... İnş. San. Tic. Tur. Ltd. Şti'nin aynı takip dosyasıyla alakalı olarak 30.05.2008 tarihinde takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, bu şikayet üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.06.2008 tarih ve 2008/699 E.-2008/811 K. sayılı kararı ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nun 33,71, 89. maddeleri. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Somut olayda, şikayet eden madde 89 haciz ihbarnameleri safahatı uygulanmak suretiyle borç yedinde sayılan 3. kişi olup, bu tarihten itibaren kendisi için zamanaşımı süresi başlar....

          Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılması/İcranın Geri Bırakılması İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zamanaşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

            Diğer taraftan zamanaşımı gerçekleştikten sonra şikayet öncesinde ya da sonrasında dosyaya rızai ödemeler dışında cebri icra yoluyla yapılan tahsilatlar zamanaşımını kesmeyeceği gibi zamanaşımı şikayetini konusuz bırakmaz. Davacının şikayette hukuki yararı vardır. Ödenenlerin İİK'nın 72. maddesine göre istirdat edilip edilemeyeceği ya da ne şekilde istirdat edileceği icranın geri bırakılması şikayetinin konusunu teşkil etmez. Diğer taraftan borçlunun takip sırasında yapılan bir kısım hatalı işlemleri şikayet konusu etmemiş olması zamanaşımı nedenine dayalı icranın geri bırakılması şikayeti sırasında bu işlemlerin geçerli olup olmadığının incelenmesine engel değildir. O halde, takibin kesinleşmesinden sonraki evrede 10 yıllık süre içerisinde alacaklı tarafça zamanaşımın kesen işlemler yapılmadığından ilk derece mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetlidir....

            Anılan bu dava llK.nun 33/a-2 maddesinde öngörülen icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin alacaklıya tebliğinden sonra zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde genel mahkemelerde açılan dava niteliğinde olmadığından, icra mahkemesince verilen icranın geri bırakılması kararı bu takip yönünden kesin hüküm teşkil eder. O halde şikayete konu icra müdürlüğünün borçlunun taşınmazındaki haczinin kaldırılması isteminin reddine dair 13.02.2004 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

              Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibin kesinleşmesinden sonra borçlu, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurmuş mahkemece; istem süreden reddedilmiştir. Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/3. maddesine göre 5 günlük süreye tâbi ise de, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, İİK'nun 170/b maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince bir süreye tabi olmayıp, iddianın yerinde olduğunun belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekir....

              UYAP Entegrasyonu