Diğer taraftan, alacaklının, borca itiraz dilekçesinde borçlunun adresi olmadığından bahisle itiraz dilekçesinin reddini de talep ettiği halde mahkemece bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, takibin durdurulmasına borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Şti'nin müvekkiline olan borçlarının tahsili amacıyla, borçlu firma tarafından keşide edilerek teslim edilen çekler ile borçlu firma ve söz konusu çeklerde avalist olarak imzası olan davalının da aralarında bulunduğu müşterek ve müteselsil kefiller hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibin zamanaşımına uğradığından bahisle açtığı dava sonucunda hakkındaki takibin geri bırakılmasına karar verilmesini sağladığını, oysa takip dosyası incelendiğinde takipte zamanaşımının vaki olmadığını, İİK'nın 33/a gereğince zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması amacıyla açılan davalarda yapılacak incelemenin "takibin kesinleşmesinden sonraki dönemle sınırlı olacağını, icra mahkemesinin kararında bu yasal gereğe riayet etmeyerek takibin davalı hakkında kesinleşmesinden önceki dönemi de nazara alarak icranın geri bırakılmasına karar verdiğini, zamanaşımına ilişkin yapılacak hesaplamanının herhalukarda takibin kesinleşmesinden itibaren hesaplanması gerektiğini, takibe konu çeklerin hiçbirisinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu mirasçılar hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, şikayetçi borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra icra müdürlüğüne mirasın reddine ilişkin mahkeme ilamını ibraz ederek, hakkındaki takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğü tarafından 22.04.2016 tarihinde verilen ret kararı üzerine aynı taleplerle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun borca itiraz niteliğindeki başvurusunun İİK. 168/5. maddesi gereğince yasal 5 günlük sürede yapılmadığı ve icra mahkemesi...
Başvuru bu hali ile İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....
Borçlular vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 71/1. maddesinde “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur. Borçluların icra dosya borcuna mahsuben yaptıkları ve alacaklılar vekilinin de kabulünde olan, 11.02.2011 tarihli protokolde yazılı 20.00,00 TL nakit ile 2 adet 20.000,00 şer TL'lik bono bedelleri toplamı 60.000,00 TL ödeme yönünden ödeme tarihleri dikkate alınıp, muhtıra ile istenen borç hesabının yapılarak, buna göre talep hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir....
Turgutlu İcra Müdürlüğünün 2020/1821 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı hamil tarafından davacı borçlu keşideci T1 ve lehtar ciranta T2 aleyhine bir adet çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçlu T1'ya 10.08.2020, T2'ya 14.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların yasal 5 günlük süre içerisinde 14.08.2020 tarihinde borca kısmi itiraz ettikleri anlaşılmıştır. Borçluların icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir....
Somut olayda; örnek 10 numaralı ödeme emri borçlulara tebliğ edilmiştir. 16.02.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan başvuruda ileri sürülen zamanaşımı iddiası, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olup, takipten önceki döneme dair bir zamanaşımı itirazı yoktur. O halde mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının süresiz şikayete tabi olduğu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K.Maraş İcra Müdürlüğünün 2022/26898 E. sayılı dosyasından T1 Yutemak Kaplama Makineleri Nano Teknoloji taraf gösterilerek takip başlatıldığı, tüzel kişiliği bulunmayan şirketin hak ehliyeti ve dolayısıyla takip (taraf) ehliyetinin bulunmadığı, şirket ortağının takibin iptalini istemekte hukuki yararının bulunduğuna dair karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Takibin iptali şartları yasal dayanağı olmamasına rağmen takibin iptali kararının yersiz olduğunu. Takibin iptali şartları açıkça belirtildiğini. İİK 71. Maddesi bu hususta çok açık olduğunu. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istenebileceğini....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....