KARAR Davacılar, davalılardan ... ve ...' ye nakit olarak elden 7.200 TL borç para verdiklerini bu paranın 5.100 TL sinin davalılar tarafından ödenmediğini, yine davalılara başka bir tarihte bir miktar ziynet eşyasını borç olarak verdiklerini ve son olarakta davacı ... davalılar için kredi çektiğini borç olarak verilen tüm bu paraların kendilerine davalılar tarafından geri ödenmediğinden bahisle 44.000,00 TL' nin yasal faiziyle iadesini istemişlerdir. Davalılar, borç para aldıklarını kabul etmeyerek davanın reddini dilemişlerdir....
tan aldığı borç para karşılığında dava konusu bonoyu imzalı ve miktar hanesi boş olarak davalı ... 'e verdiğini, borcun ödenmesine rağmen davalı ... tarafından sonradan doldurularak, takibe konulduğu iddiasıyla iş bu davayı açmıştır. Mahkemece toplanan delillere göre, dava konusu bononun, davacı ile bononun lehdarı olan davalı ... arasındaki borç ilişkisine aykırı olarak doldurulduğu, davalı ... 'ın ise davalı ...'in damadı olup, kayınpederi ile davacı arasındaki tüm alacak – borç ilişkilerini detaylı olarak bildiği, senedin bedel hanesinin borç miktarından farklı olarak doldurulduğunu bilmesi nedeniyle kötüniyetli olduğu ve senedin davalı ... tarafından takibe konulduğu gerekçeleriyle davalı ... hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile 4.000 TL tazminatın davalı ...'den tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir ....
konusu taşınmazın keşfen saptanan değeri kadar borç olduğu hususunu kabul etmediklerini, bu nedenle böyle bir bedeli yatırmak istemediklerini beyan etmiştir....
Davacı, davalıya borç olarak verdiği 18.500 Euro’nun ödenmediğini ileri sürmüş ve icra takibini 18.500 Euro üzerinden başlatmış, davalı ise 15.000 Euro borç olarak aldığı bedeli ödediğini savunmuştur. Mahkemece, davalının 15.000 Euro borç aldığını kabul ettiğini ancak borcu ödediğini yazılı belge ile ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, borcun ödendiğine ilişkin ispat yükü davalıya yüklenerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı sadece 15.000 Euro borç aldığını kabul etmiştir. O halde bu miktarın üzerinde talep edilen alacak yönünden ispat yükü davacıda olup davacı da iddiasını ispatlayamamıştır. O halde, mahkemece, davalının borç aldığına yönelik kabulünde olan 15.000 Euro üzerinden davanın kabulüne tüm takip konusu miktar yönünden karar verilmesi gerekirken değinilen bu husus gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
S...adlı otelin sahibi olduğunu, davalı Belediyenin 2005 yılı için 15.032,00 TL tutarında ecrimisil bedeli tahakkuk ettirildiğini öğrendiğini, Antalya İdare Mahkemesinin 2012/770 E. 2013/115 K. sayılı dosyada 2005 yılı işgaliye bedeli olan 15.032,00 TL sinin iptali için açtığı davada ecrimisil bedelinin kendisine tebliğ edilmediği ve "borç hesap kartı" adlı belgenin borç durumunu gösteren bir belge olmadığı gerekçesi ile davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek, borç hesap kartı adlı belgede gösterildiği için davalı Belediye' ye ödediği 15.032,00 TL'nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesinin 2014/8549 Esas, 2014/6314 Esas ve ...İş Mahkemesinin 2015/8689 Esas sayılı takip dosyaları ile takiplere dayanak bilgi ve belgelerin ( borç dönem ve tutarlarını belirtir, davacı adına tahakkuk ettirilen yersiz aylık ödemesi, yersiz sağlık karnesi kullanımı ve sağlık giderine ilişkin borç tahakkuk cetvelleri, borç bildirim belgeleri) celbi” gerektiği belirtilmekle, geri çevirme gereği olarak birleşen itirazın iptali davalarına konu borçlara ilişkin, borç bildirim cetvellerinin dosyaya eklendiği, ancak borç dönem ve tutarlarını belirtir, davacı adına tahakkuk ettirilen yersiz aylık ödemesi, yersiz sağlık karnesi kullanımı ve sağlık giderine ilişkin borç tahakkuk cetvelleri, temin edilmeksizin, dosyanın gönderildiği anlaşılmaktadır....
... gayrimenkul satın alacağını fakat ilk aşamada elinde yeterli miktarda para olmadığını bu sebeple kendisine geri ödemek şartıyla borç verip veremeyeceğini...” sorduğunu, müvekkili şirket yetkilisi de aralarındaki tanışıklığa güvenerek davacı yanın aldığı borcu tam ve eksiksiz olarak ödeyeceğini düşünerek davacı yanın borç teklifini kabul ettiğini, daha sonra tarafların buluştuğunu, müvekkili şirket yetkilisi davacının talep etmiş olduğu bedeli, davacıya elden borç olarak verdiğini, daha sonra davacı yan 08.09.2021 tarihinde müvekkil şirket yetkilisinin hesabına “Borç” açıklaması adı altında almış olduğu borcuna karşılık ödemeyi gerçekleştirdiğini, müvekkili şirket yetkilisi açıklamada yazan “Borç” ibaresine herhangi bir şekilde takılmayıp davacının zaten kendi borcunu ödediği için herhangi bir sorun olmayacağını düşündüğünü, davalının ödeme yaptığı tarih Eylül 2021 olup davacı yan sanki müvekkili şirket; kendisinden borç almış gibi aylar sonra haksız yere 10 ay sonra Temmuz 2022 de davalı...
Bölge adliye mahkemesince; davaya konu dekontlarda "borç" açıklamasının bulunduğu, bu açıklamanın, içeriği itibariyle gönderilen paranın davalıya borç olarak verildiğinin ispatı için yeterli olmayıp, paranın borç olarak verildiğine ilişkin ispat yükünün davacıda olduğu, davacının ödünç iddiasını yazılı deliller ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıya karz ilişkisine dayalı olarak borç para verdiğini ve geri ödenmediğini ileri sürerek, verdiği paranın davalıdan tahsili amacıyla başlattığı takibe vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı ise, gönderilen paranın borç olarak gönderilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
İİK'nın 68. maddesinde yazılı belgelerden biri de imzası ikrar edilmiş veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senettir. Adi senedin bir borç ikrarını içermesi gerekir. Borç ikrarı borcun sebebini içermeyebilir. Bu halde senetteki ikrar mücerrret (soyut) borç ikrarıdır. Örneğin A'ya 100.000,00 TL borçluyum, bu borcumu 25.01.2022 tarihinde kendisine ödeyeceğim. B (imza) şeklinde bir adi senet olabilir. Böyle bir belge ile alacaklı itirazın kaldırılmasını sağlayabilir. (Kuru, Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, S. 280) Somut olayda takibe konu belge " ...'e 450.000,00 TL 15 mayısta ödenecek. Ayrıca o tarihe kadar evin kredileri de ayrıca ödenecek. 25.02.2021 ... imza " şeklinde olup bu belgede 450.000,00 TL olarak yapılacak ödemenin bir borç nedeniyle olup olmadığı belirtilmemiş olup açıkça borç ikrarını içermemektedir. Belli bir miktar paranın ödeneceğinin belirtilmesi, ödenecek paranın mutlaka borç ödeme gereği ile ödeneceği anlamını taşımaz....
a faizsiz borç para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi anılan şikayetçinin ve tanık ...'ın birbirini doğrulayan anlatımlarının şikayetçi ...'ın sanıktan faizle borç para aldığını ortaya koyduğu, Aynı şekilde şikayetçi ...'...