WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosyanın bütün halinde tetkikinden; davacı dava dilekçesinde özetle; davalının babası olduğunu, annesi ve babasının boşandığını, çocuklar olarak annelerinin yanında kaldıklarını, 2017 yılından bu yana Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Ata Sökmen Tıp Fakültesini kazanarak tıp okumaya başladığını, şu anda 3.sınıf öğrencisi olduğunu, kardeşlerine nafaka ödediğini ancak kendisine destekte bulunmadığını, annesinin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını, ancak her geçen gün ekonomik yönden zorlanan annesinin de diğer kardeşlerinin masraflarının artması sonucunda kendisinin maddi olarak zor duruma düştüğünü, aylık 800.TL apart aidatı ve giderinin bulunduğunu, tıp öğrencisi olması nedeniyle herhangi bir işte çalışmadığını belirterek aylık 1.500,00TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalının boşanmadan evvel de çocuklarıyla yakından ilgilenen, her türlü maddi ve manevi desteği sağlayan bir babayken...

İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili kararı özetle, çocuğun annenin etkisinde bulunduğunu, yaşı itibariyle çocuğun kendiliğinden soyadını annesinin soyadı olarak kullanmaya başlamasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki boşanma davasının henüz sonuçlanmadığını, velayetin anneye verilip verilmeyeceğinin belli olmadığını, dava dilekçesinin usule uygun olmadığını, delillerin gösterilmemiş olmasına rağmen bilirkişi incelemesi yaptırılmasının usule aykırı olduğunu, davacının önceki eşinden olan çocuklarının soyadlarını değiştirmeyi düşünmediğini, davalının zina yaptığının boşanma dosyasında ispatlandığını belirterek, kararın kaldırılması, davanın reddine karar verilmesi talepli olarak istinaf etmiştir. Davacı vekili de istinafa cevap dilekçesinde özetle, istinaf itirazlarının reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava; ortak çocuğun soyadının, annenin soyadı ile değiştirilmesi isteğine ilişkindir....

Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (YÜCEL, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137). Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33)....

KARAR : Kabul Taraflar arasındaki çocuğun velâyet sahibi annesinin soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı ilgili kişi ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı asıl dava dilekçesinde özetle; ... ile olan evliliğinin 2012 yılında anlaşmalı olarak sonlandığını, ortak iki çocuğun velâyetlerinin anneye verildiğini, çocuklar ile annenin soyadlarının farklı olmasının çocukları ve davacıyı psikolojik olarak etkilediğini belirterek çocukların soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

    fotoğraflar ve habesizce çekilmiş kadınların bacaklarının fotoğraflarının olduğunu gördüğünü, müvekkilinin bunu davalıya sorduğunu ancak davalının müvekkilini terslendiğini, müvekkilinin kadınlık onurunu kıracak şekilde "...benden büyüksün, ....menopoza girmişsin" vb. sinkaf içeren hakaretlerde bulunduğunu, davalının sosyal medyadan kadınlarla uygunsuz görüşme ve mesajlaşmalarda bulunduğunu, görüntülü konuşma sırasında karşıdaki kadınların üstlerini çıkarmalarını istediğini müvekkilinin bu konuyu davalıya söylediğinde tartışma çıkararak evi terk ettiğini, davalının her tartışma sonrasında kapıyı çarpıp evi terk ettiğini ve 3- 5 gün sonra geldiğinde tekrar evden gittiğini, davalının izin günlerinde ailesinin yanına köye gittiğini ve köyde geçirdiği zamanda müşterek çocuğu ve müvekkilini arayıp sormadığını, son olarak Ramazan Bayramı itibariyle yaklaşık 4 ay boyunca eve gelmediğini, evin giderleri ve çocuğun sağlık durumu ile ilgilenmediğini, müvekkilinin maddi yetersizlikler sebebiyle annesinin...

    ile tanınmış olması nedeniyle boşanmadan sonrada bu soy ismini kullanmasına izin verilmesini talep etmişlerdir....

    müvekkilinden şikayetçi olduğunu, müvekkilinin evden ayrılırken ziynet eşyalarıyla bir kısım parayı yanında götürdüğünü iddia ettiğini, bu iddianın doğru olmayıp zaten hakkında takipsizlik kararı verildiğini, iki günün sonrasında annesinin yanına gittiğini, bu noktadan sonra davalının, müvekkiliyle görüşmediğini ve artık kabulümüz değildir şeklinde haber gönderdiğini, bu olaydan sonra tarafların bir araya gelmediklerini, müvekkilinin annesinin evine geldikten iki gün sonra davalı eşinin annesiyle birlikte müvekkiline ait özel eşyaları çöpe atarak yaşadıkları evden müşterek çocuklarıyla birlikte ayrıldıklarını öğrendiklerini, bugüne kadar çocuğu müvekkiline göstermediklerini, halen çocuğun nerede olduğunu müvekkilinin bilmediğini, davalı hakkında İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının 2019/66234 soruşturma numaralı dosyası ile çocuk kaçırma suçundan şikayetçi olduğunu, çocuğun tedbiren teslimini talep ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, kusurlu olanın davalı olduğu belirterek...

    Davalı vekilinin beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin çocuğu ile daha iyi ilgilenmek için işi bıraktığını, Belinay istediği zaman babası ile görüşebildiğini, davacı babanın boşanmadan uzun bir süre sonra Bulgaristan da kaldığını, bulaşıcı hastalığının bulunduğunu, çocuğun psikolojik ve fiziksel gelişimi açısından annesinin yanında kalmasının daha uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı taraf hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Velayet düzenlenmesinde en önemli ölçüt, velayeti düzenlenen çocuğun üstün yararıdır....

    Her ne kadar mahkemece davacı babanın rahatsızlığı nedeniyle işten çıkarıldığı, %70 özürlü olduğu gerekçesiyle iştirak nafakasının indirilmesi yoluna gidilmiş ise de; dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı babanın rahatsızlığının, taraflar evliyken ve boşanma davasının yargılaması sırasında da var olduğu, bunun boşanmadan sonra ortaya çıkan yeni bir durum olmadığı, davacının %70 özürlü olduğuna dair raporun boşanmadan çok önce 2011 tarihinde düzenlendiği, davacının 16.05.2013 tarihli boşanma protokolü ile çocuğa aylık 500,00 TL ödemeyi kabul ettiği, boşanmadan sonra tarafların ekonomik sosyal durumunda nafaka miktarının azaltılmasını gerektiren bir değişikliğin olmadığı görülmektedir....

      izin almak zorunda kaldığını, müvekkilinin ...'...

        UYAP Entegrasyonu