WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın olay tarihinden 3-4 yıl önce boşandıkları, boşanma neticesinde suça sürüklenen çocuk ve kardeşinin velayetinin babaya verildiği, suça sürüklenen çocuğun babaannesi ve dedesi ile birlikte yaşamaya devam ettiği, annesi olan tanık ... ile de dışarıda görüşmeye devam ettiği, olay tarihinden 6 ay önce suça sürüklenen çocuğun annesinin yanında kalmak ve destek olmak istediğini babasına ve yanında kaldığı akrabalarına söylediği, onlarından bu durumu izin vermesi ile birlikte suça sürüklenen çocuğun annesinin yanında kalmaya başladığı, bu esnada suça sürüklenen çocuğun dedesinin ... yerinde çalıştığı, tanık ...'in ise "... " isimli ... yerinde çalıştığı ve ... yerinin yanında bulunan lokantada şef garson maktul ... ile tanışarak sevgili oldukları, tanık ... ile maktul sevgili olduktan sonra zaman zaman maktulün geceleyin ... çıkışında servis ile tanık ...'...

    müsaade etmediğini, çocuğun eve dönerken farklı bir yolda yürümesi durumunda çocuğun davalı tarafça sorguya çekildiğini, müşterek çocuğun yıllarca annesi, anneannesi ve dedesi ile birlikte büyüdüğünü, sadece annesi değil anneannesi ve dedesinin psikolojik baskı ve tehditlerine maruz kaldığını, müşterek çocuğun baskı altında yetişmesini istemeyen ve her seferinde çocuk ile sadece icra kanalı ile görüşebilen müvekkilinin davalının velayet hakkını kötüye kullanması gerekçesiyle Karaman Aile Mahkemesinin 2015/953 Esas sayılı dosyasında velayetin değiştirilmesi davası açtığını ancak yargılama aşamasında davalının müşterek çocuğa babasını tercih etmesi durumunda artık kendisi ile görüşmeyeceği baskısı ve davalı annenin duygu sömürüsü sonucunda çocuğun gerçek beyanda bulunmadığını, yaşının da küçük olduğu gerekçesiyle velayetin davalı anneye bırakıldığını, müşterek çocuğun rahatsızlıkları ile ilgili tedavilere davalı annenin izin vermemesi nedeniyle başlanamadığını, davalı annenin müşterek çocuğun...

    daha önce ne tür ilaçlar kullandığını, kendisinin neden haberinin olmadığını sorduğunu, karşı davalının ve ailesinin hiçbir cevap vermediğini, karşı davalının annesinin ''Pınar 2- 3 gün kafasını toplasın'' diyerek kızlarını götüreceklerini söylediğini, karşı davacının çocuğunu emzirmesi karşılığında izin verdiğini, ancak bir kaç saat sonra karşı davacının annesinin arayarak çocuğu bırakıp gittiklerini söylediğini, karşı davalının bu tarihten sonra da müşterek konuta bir daha dönmediğini, çocuğunu da arayıp sormadığını, son olayın akşamında çocuğun tekrar rahatsızlandığını, o gece hastanede bir gün gözetim altında tutulduğunu, çocuğun anne sütüne muhtaç olması nedeniyle karşı davacının eşini aradığını ancak karşı davalının çocuğa halası ve babaannesi baksın dediğini, bu olaydan sonra karşı davacının bir daha karşı davalıyı aramadığını, bu süreçte karşı davacının annesinin de rahatsızlandığını, karşı davacının hem çocuğu hem annesi ile ilgilenmesinden dolayı işini aksatmak zorunda kaldığını...

    Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, mahkemenin davacı babaya okul kaydı için yetki vererek anne ile çocuklar arasında ayrılığa sebep olduğunu, boşanmadan itibaren çocuklara hep anne tarafından bakıldığını, davalının eşinin işi nedeniyle zorunlu olarak Alanya'ya taşındığını, öte yandan davalının annesinin de Antalya'da bulunduğunu, bu taşınmanın keyfi olarak değil zorunluluktan gerçekleştiğini, davalının müşterek çocuk Osman Mert'in tek bir öğretim yılı babasının yanında Ankara'da kalmasına izin verdiğini, daha sonra Osman Mert'in Alanya'ya döndüğünü ancak davacı babanın şahsî ilişki için çocuğu alıp geri göndermediğini, davacı babanın çocukları haksız olarak alıkoyduğunu, oysa ki Derya'nın Alanya'da mevcut bir düzeninin bulunduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Velayet hukukuna ilişkin olarak satışa izin verilmesi hakkında açılan davada Alanya 1.Sulh Hukuk ve Alanya 2.Asliye Hukuk ( Aile Mahkemesi Sıfatıyla ) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kısıtlanarak annesinin velayeti altında bırakılan (TMK 419/3. maddesi) ergin çocuğun sahip olduğu taşınmazlardaki hisselerinin satışı için veliye izin verilmesi isteğine ilişkindir. Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, davalının velayeti altında bulunan kısıtlının taşınmazlarındaki hisselerinin satışına izin verilmesi isteminden kaynaklanmakta olduğu ve görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir....

      ın dünyaya geldiğini, daha sonra aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle boşandıklarını ve küçüğün velayetinin davacı anneye verildiğini, boşanmadan dolayı annenin soyadı ile çocuğun soyadının farklı hale geldiğini, "w" harfinin varlığının yanlış sözlü ve yazılı anlatıma neden olduğunu ileri sürerek 24.06.1998 doğumlu ...'ın soyadının annesinin soyadı olan Güçler şeklinde değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile Adil Elawad'ın evliliklerinden ...'ın doğduğu, davacı ... ile Adil Elawad'ın Ankara 11....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocuğun Velayet Sahibi Annenin Soyadını Kullanmaya İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne dava dilekçesi ile velayeti altındaki çocuğun babasının kayıp olduğunu alınan duyumlara göre suç işlediğini iddia ederek davalının bu olumsuz davranışları nedeniyle velayeti kendisine verilen çocuğun soyadının değiştirilmesini talep etmiştir. Dava, evlilik içinde doğan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesine ilişkin olup, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olarak talep edilmemiş, haklı nedene dayanarak çocuğun soyadının değiştirilmesi istenilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Mağdure ... ve annesi katılan ...'...

            DAVA KONUSU : Kişisel İlişki, Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle: tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiğini, anne ile kişisel ilişki kurulduğunu, boşanmadan sonra şartların değiştiğini, boşanmadan sonra davalının hemen başka biri ile birlikte yaşadığını, bu kişinin evli ve çocuklu olduğunu ve aile apartmanında başka bir dairede birlikte yaşadıklarını, küçüğün anne ile görüş günlerinin standartların dışında olduğunu ve annenin başka biri ile nikahsız yaşaması nedeni ile çocuğun psikolojik etkilendiğini, küçüğün anaokuluna başlayacağını o nedenle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ettiği anlaşılmıştır....

            ye vasi tayin edilmesi ve evlatlık verilebilmesi için vasiye izin ve yetki verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; evlilik dışı doğan çocuğun annesinin şizofreni hastası olduğu ve çocuğun koruma altına alındığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık; öncelikle vasi tayini istemine ilişkin olduğundan ve vasi tayinine ilişkin görevin ise, 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının ikinci kitabının üçüncü kısmında yeralması nedeniyle davanın İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu