Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira somut olayda, davacının iddiası, takip talebine konu birikmiş nafaka borcunun takip tarihinden önce davacıya bir kısmının elden bir kısmının da banka kanalı ile ödendiğine ilişkin olup, buna göre mahkemece, takip tarihi itibariyle borçlu olunan nafaka miktarı yönünden inceleme yapılması gerekirken, dava tarihi itibari ile yapılan hesaplamaya dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş; takip tarihi itibari ile, davacının dava konusu icra dosyasına ödemesi gereken nafaka borcu bulunup bulunmadığı konusunda taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemece, nafaka alacaklısının öğrenimini tamamladığı ve çalışmaya başladığı gerekçesiyle; nafaka alacağının davalının öğrenimini tamamladığı tarih itibariyle iptaline, fazladan kesilen nafaka miktarının davacıya iadesine karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Takip dayanağı ilamda "dava tarihinden başlayıp öğrenim süresince devam etmek üzere 300 TL yardım nafakasına "hükmedilmiş bu hüküm Yargıtay 3....

      İcra Müdürlüğünün 2012/5986 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka ve 2016 Mart-Nisan-Mayıs- Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül-Ekim-Kasım ve Aralık aylarına ait nafaka borcunu ödemediğinden dolayı şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu haliyle atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Nafaka borcunu ödememe eyleminde suç tarihi, şikayetin gerçekleştiği tarihten geriye doğru bir aylık nafaka alacağının muaccel olduğu tarih olup, şikayetçi vekilinin 03.01.2017 tarihli şikayet dilekçesinde, birikmiş nafaka borcu yanında “2016 yılı Aralık ayına” ait cari nafaka alacağının ödenmemesi nedeniyle de şikayette bulunulduğu...

        Aile Mahkemesinin 2018/493 Esas 2020/556 Karar 24/09/2020 tarihli sayılı ilamına konu dava dilekçesinde, müşterek çocuklar Lara ve Altar için davalı tarafından müvekkile ödenen 300,00'er TL'lik iştirak nafakasının her bir çocuk için dava tarihinden itibaren 1.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesinin talep edildiğini, mahkemece davanın kısmen kabulü ile her bir çocuk için 600 TL olmak üzere nafakanın artırılmasına karar verildiğini, nafaka artırım davalarında, nafaka artışına dava tarihinden itibaren hükmedildiğini, mahkeme ilamının icra hukuk mahkemesinde tartışılmasının usulü yönden doğru olmadığını, nafaka artırım davasında, nafaka artırım başlangıcının dava tarihi olduğunda hiç bir tereddüt bulunmadığını, nafakanın artırılması veya indirilmesi veyahut kaldırılmasına dair hükümlerin dava tarihinden itibaren sonuç doğurduğunu, bütün bu nedenlerle öncelikle hukuku yarar yokluğundan davanın reddini, icra dosyasında takip konusu ilama ilişkin yapılacak olan tavzih, tashih veya tamamlama...

        Davacı taraf yargılamanın ilerleyen aşamalarında dava dilekçesinde ileri sürmediği, müşterek çocukların davacı yanında kalmış olduğu sürelere ilişkin nafaka bedellerinin kendilerinden istenemeyeceğini iddia etmiş ve bu doğrultuda tanık dinletme talebinde bulunmuş ise de, davacı yanın bu yöndeki iddiasını dava dilekçesinde ileri sürmediği, dava dilekçesinde yalnızca ödeme iddiasında bulunmuş olduğu, bu kapsamda da basit yargılama usulüne tabi işbu davada dava dilekçesinin verilmesi ile hukuki varlık kazanan iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında davacının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiş, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen hususlar hakkında yargılama yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır. Belirtilen bu esaslar çerçevesinde de bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle eldeki davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, Bakırköy 12....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/11/2020 NUMARASI : 2020/241 ESAS-2020/330 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : İcra memuru muamelesini şikayete yönelik olarak hasımsız olarak açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2015/34210 Esas sayılı dosyasında nafaka alacağına ilişkin takip yapıldığını, bu takip uyarınca konulan hacizlerin Trabzon İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/520 Esas ve 2020/49 Karar sayılı ilamı uyarınca kaldırıldığını, bu karar uyarınca dosyada uygulanan hacizlerin kaldırılmasına yönelik talebin icra müdürlüğünce reddedildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünce verilen 04.08.2020 tarihli ret kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekir. 6.Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; a.Somut olayda müştekinin 11.01.2022 tarihli dilekçesinde 2021 yılının Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ait nafaka alacağına ilişkin şikayette bulunduğu, 2021 yılı Eylül, Ekim ve Kasım aylarına ait nafakanın ödenmemesi ile suçun oluştuğu...

          Sayılı nafakanın artırımı davasında tarafımızca dava dilekçemizde de talep edilerek dava tarihinden itibaren nafakanın artırılmasına dair mahkemece verilen nafakanın artırılması kararının akabinde; dava tarihinden itibaren ve her yıl üfe oranında artırılan nafaka miktarları üzerinden hesaplanarak takibe konulduğunu, davacı borçluya gönderilen icra emri incelendiğinde görüleceği üzere takip konusu borcun devam eden nafakalara ilişkin olmayıp, nafakanın artırımı davasında dava tarihinden itibaren ödenmesine karar verilen her yıl üfe oranında artırılan bedellerin toplamı olarak birikmiş olan nafaka borcuna ilişkin olduğunu, davacı tarafın takibin iptalini talep ettiği dosyanın devam eden nafakalara ilişkin dosya olmayıp devam eden nafakaların tahsil edildiği dosyanın Milas İcra Dairesi'nin 2018/1481 E. sayılı dosyası olup halen açık durumda olduğunu, davalı tarafından nafaka ödemelerinin artırılmayan miktar üzerinden ve her bir çocuk için 250,00- TL olarak bugüne değin iş bu dosya üzerinden...

          talep ve dava etmiştir....

          Aile Mahkemesi’nin 11.02.2013 karar tarihli ilamında; dava tarihi olan 4.5.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, yoksulluk nafakasının aylık 60 TL artışla 260 TL’ye; müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının da aylık 100’er TL artışla 220’şer TL’ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Artırılan aylık toplam 260 TL nafaka, ilam karar tarihi olan 11.02.2013 tarihinde doğmuş olup, borçlu tarafından nafaka artırım karar tarihinden önce fazla ödendiği belirtilen tutarların artırılan nafaka miktarına mahsup edilemeyeceği kuşkusuzdur. Zira bu durum Mahkemenin de kabulündedir. Ancak, artırım kararından önceki aylık toplam 440 TL nafaka alacağı için borçlu tarafça yapılmış nafaka ödemesi varsa bu ödemelerin mahsubu gerekir....

            UYAP Entegrasyonu