WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı kadın vekili 07.01.2022 tarihli sunduğu dilekçesinde; müvekkilini anlaşmalı boşanma davasında temsil ve adına beyanda bulunmak üzere verilen "muvafakatname ve yetkilendirme" belgesini sunduğunu beyan etmiştir. III....

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekiline 30.07.2022 tarihinde, davalı kadın vekiline ise 26.10.2022 tarihinde usulünce tebliğ edilmiş, davacı erkek vekili temyiz süresi içerisinde dosyaya 06.05.2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü sunmuş, davalı kadın da Bölge Adliye Mahkemesine hitaben sunduğu 18.07.2022 havale tarihli beyan dilekçesi ile ekte sunmuş oldukları 06.05.2022 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. ... bu anlaşmalı boşanma protokolü başlıklı dilekçeden, tarafların boşanma ve boşanmanın mali sonuçları ile velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesi konusunda anlaşmaya vardıkları anlaşılmaktadır. O halde, boşanma ve boşanmanın fer'îlerine ilişkin anılan protokol hükümleri dikkate alınarak, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle boşanma ve fer'îleri yönünden sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

      V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı- davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle: istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl boşanma davasının kabulü, birleşen boşanma davasının reddi, reddedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe 1....

        V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

          CEVAP Davalı kadın vekili, erkek vekili tarafından açılan boşanma davasına cevap vermiş sorasında boşanma davasının anlaşmalı boşanma davası olarak görülmesini ve anlaşmalı boşanma protokolü hükümlerine göre karar verilmesini talep etmiştir. III....

            Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen boşanma davalarının kabulü ile boşanma ve fer'ilerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince boşanma davaları yönünden başvurunun esastan reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından boşanma davaları yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

              İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadın tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasında erkeğin kusurunun ispatlanamadığını, kadının ilk boşanma davasını açarak evlilik birliğinin bozulmasına ve ayrı yaşama sebebiyet verdiğini, kadının bu nedenle kusurlu olduğunu, erkek yararına tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünde istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

                birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu ve ortak konuttan kovulması nedeniyle kişisel eşyalarını dahi yanına alamayan kadının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünün kabulünün hatalı olduğu belirtilerek birleşen boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

                  CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının herhangi bir alacak hakkı bulunmadığını, boşanma davasında taraflar maddî manevî tazminat, her türlü nafaka, katkı payı, katılma alacağı ve eşya talep etmediklerinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, davacının, boşanma davasında 14.04.2011 tarihli celsede beyanı ile katkı payı, katılma alacağı haklarından vazgeçtiğini ve beyanlarını ibra ettiğini bu beyanın mahkeme içi ikrar olup kesin delil niteliğinde bulunduğunu, davacının bu davayı açmasının hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini, anlaşmalı boşanma kararı verildikten sonra hükmün kesinleşmesine kadar anlaşmalı boşanma iradesinden dönülmediğini, dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından alındığını, çekilen kredilerin tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, davacının herhangi bir hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

                    II.CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin tüm hak ve alacaklarının zamanaşımına uğradığını ve davanın usulden reddi gerektiğini, davanın esası yönünden ise davalı kadın tarafından davacı erkek aleyhine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca çekişmeli boşanma davası açıldığını, yargılama sırasında taraflar üzerinde kayıtlı malların kendilerinde kalması kaydıyla çekişmeli boşanma davasının, 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereği anlaşmalı boşanma davasına çevirdiklerini, davalı kadının, davacı erkekten maddî tazminat ve manevî tazminat talebinde de bulunmadığını, bu davanın kötüniyetli açıldığını, davacı erkeğin katılma alacağı talebi yönünden ise davalı kadının katkısının daha fazla olduğunu, davalı kadının kendisine ait olan ziynetleri bozdurduğunu ve davalı kadının, babasının bu evin alımı amacıyla kızına verdiği bağış bedelinin, dava konusu taşınmazın alımı sırasında...

                      UYAP Entegrasyonu