Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalının 4271 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince açılan boşanma davasının kabulüne , davalı karşı davacı tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili, gerekçenin anlaşılır olmadığını, boşanma kararında ek olarak kabul edilen protokolün ve protokoldeki mal paylaşımının geçersiz olduğunu, protokolün baskı ve zorlama ile imzalandığını, boşanma davasından sonra aracında dinleme cihazı bulunduğunu, bu olayın bile korkutma olayının kanıtı olduğunu, sözleşmesinin süre geçirildiği için onanmış sayılsa bile sözleşmesinin bu şekilde yapılmasından kaynaklı tazminat hakkının devam ettiğini, boşanma protokolün korkutma sebebine dayalı olarak sakat ve geçersiz olduğunu iddia etmekte hukuken bir engel olmadığını, protokolün hükme yazılmadığı için de geçersiz olduğunu, bu hususta gerekçe olmadığını, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1....

      DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15.12.2010 dava tarihli Akşehir Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde davalı aleyhine boşanma davası açtığını, açılan davanın davalının açmış olduğu nafaka davası ile birleştiğini, 2010/588 Esas sayılı nafaka dosyası üzerinden devam eden yargılamada boşanma davasının red olduğunu, mahkeme kararının 31.01.2012 tarihinde kesinleştiğini, boşanma davası sırasında fiilen ayrı yaşayan tarafların boşanma davasından sonra da hep ayrı yaşadıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

        V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeyen kadın eşin kusurlu olduğunu, nafaka ve tazminatların haksız olduğunu, asıl davanın kabulünün yanlış olduğunu, karşı davanın kabul edilmesi gerektiğini belirterek; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen boşanma davası, kadın lehine hükmedilen nafakalar ile tazminatlar ve reddedilen boşanma davası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1....

          Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kesinleşen boşanma ve yoksulluk nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve taleple bağlı kalınarak 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Dairenin 27.09.2022 tarihli 2022/7162 Esas, 2022/7470 Karar sayılı kararıyla, kararın onanmasına karar verilmiştir. V. KARAR DÜZELTME A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. B....

            Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve kadının açtığı tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma ve tedbir nafakası davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kararın erkek vekili tarafından her üç davaya yönelik istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak erkeğin nafakaya ÜFE oranında artış uygulanmasına ilişkin istinaf talebinin kabulüne ve sair itirazların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı kadın vekilince tazminatların miktarı, erkek vekilince her üç dava yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....

              DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında görülen boşanma davasının davalısı olduğunu, kendisinin de karşı boşanma davası açtığını, karşılıklı boşanma davasında tanıklık yapan G. Ç.'nin hileli davranışları ve telkinleri nedeni ile boşanma davasını takip etmediğini, haklarını ileri sürmekten kaçındığını, G. Ç.'nin yeğeni olan Z. E'nin yazılı olarak verdiği belge ile boşanma davasının davacısı ...'in tanığı G. Ç. ile ...'in arasında ilişki olduğunu belirttiğini, Z. E.'nin anlatımına göre ... ile tanık G....

                İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin boşanma olayında herhangi bir kusuru olmamasına karşın yanlış kusur değerlendirmesi ve müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumunu gözetmeksizin fahiş miktarlarda maddî ve manevî tazminata hükmetmiş olmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin tanıklarının dinlenmeden boşanma olayına kimin kusuruyla sebep olduğu hususunun aydınlatılmadan yanlış kusur değerlendirmesi ile karar verdiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, itirazları doğrultusunda yeniden yargılama yapılarak davanın yalnız boşanma yönünden kabulü ile diğer hususlar yönünden reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. C....

                  V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın mirasçısı ... temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                    Taraflar arasındaki boşanma ve nafakanın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince nafakasının kaldırılması davası yönünden yıllık nafaka miktarının istinaf kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesi ile başvurunun usulden reddine, boşanma davası yönünden başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı erkek vekili tarafından boşanma ve nafakanın kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                      UYAP Entegrasyonu